Mimar ve Mühendisler Grubu'nun Eresin Barcelo Topkapı Oteli'nde düzenlediği " Türkiye'nin Enerji Vizyonu" konulu kahvaltılı çalışma toplantısının konuğu EPDK Başkanı Hasan Köktaş oldu. Açılış konuşmasını MMG Genel Başkanı Avni Çebi'nin yaptığı toplantıda EPDK Başkanı Hasan Köktaş önce sunum eşliğinde EPDK ve Türkiye'deki enerji piyasası hakkında bilgilendirme yaparken, daha sonra toplantıya katılan konukların sorularını cevapladı.
MMG Genel Başkanı Avni Çebi konuşmasına MMG'nin çalışmaları hakkında bilgi vererek başlarken, MMG olarak gerçekleştirilen çalışmaların sürdürülebilir olmasına özen gösterdiklerini ve değişik şehirlerden şubeleşme adına birçok teveccühün olduğunu belirtti. Amaçlarının büyükşehir konseptinde olan tüm şehirlerde şubeleşerek büyümek olduğunu dile getiren Çebi, ayrıca Türkiye'nin enerji konusundaki kritiğini de yaptı.
Enerjinin yalnızca dağıtım şebekesinden evlere getirmek olmadığını söyleyen Çebi, enerji kavramının aynı zamanda çevre de demek olduğunu dile getirdi. Kyoto Anlaşmaları ile beraber çevreye salınan karbon emisyonlarının ölçüldüğüne değinen Çebi, "önemli olan enerjiyi sürdürülebilir bir şekilde, güvenliğini sağlayarak, verimli ve ekonomik olarak kullanıcıya ulaştırmaktır. Bunun için de dünyada kamuoyunu aydınlatmak, sektörü regüle etmek, piyasada oyuncuların dengeli bir şekilde konumlanmasını sağlamak üzere de regülasyon kurumları olan düzenleyici kurumlar oluşturulmuş durumda" dedi.
Türkiye'de enerji düzenleyici kurum karşılığının Türkiye Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu olduğunun altını çizen Genel Başkan Çebi, sözlerine şöyle devam etti; "Türkiye'nin enerjisi maalesef çoğunlukla dışa bağımlı. Özellikle doğalgaz ağırlıklı bir enerji bağımlılığımız var. Ama doğalgazı konuşurken konuşmayı unuttuğumuz kömürde de ciddi bir dışa bağımlılık var. Bugün Türkiye ürettiği madenlerden daha çok kaliteli kömüre enerji ihtiyacını karşılamak için yatırım yapmaktadır"
HASAN KÖKTAŞ: "GÜÇLÜ, İSTİKRARLI VE REKABETÇİ BİR ENERJİ PİYASASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Konuşmasına sunumu eşliğinde EPDK'nın tanıtımını yaparak başlayan Başkan Köktaş, Serbest rekabete dayalı bir enerji piyasasının kurulması ve piyasanın işler hale getirilmesi amacıyla kurulduklarını belirtti. EPDK'nın Avrupa Birliği normlarına uyum hedefleri çerçevesinde enerji piyasası reformunun hayata geçirilmesi amacıyla özerk nitelikteki "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu" reformun bir parçası olarak 2001 yılında kurulduğunu söyleyen Köktaş, EPDK olarak görevlerinin; piyasayı ve piyasa oyuncularını izleyip, yönlendirerek denetlemek olduğunu dile getirdi. Hedeflerinin, enerjiyi tüketicilere yeterli düzeyde, kesintisiz, kaliteli ve ekonomik olarak sunmak olduğunu vurgulayan Köktaş, ayrıca sürdürülebilir bir enerji sunum altyapısının kurularak işletilmesinin ve mali açıdan güçlü, istikrarlı ve rekabetçi enerji piyasalarının oluşturulmasının da hedefleri arasında olduğunu kaydetti.
"NE ZAMAN ENERJİ VERİMLİLİĞİ KONUŞULSA KONU AMPUL OLUYOR"
Türkiye'de ne zaman enerji verimliliği konuşulsa ampul aracılığıyla enerji tasarrufu sağlanması konusunun konuşulduğunun altını çizen Köktaş, "a triple plus" konusunun da aynı şekilde dile getirildiğini belirtti. Bunların olmamasını savunmadığının altını da çizen Köktaş, "bu konuştuğumuz enerji verimliliği, verimli kullanmak, tasarruf yapmak, bunlar çok ayrı şeyler. Maalesef verimsizliğin en önemli kısmı, iletim ve dağıtım şebekelerinin teknik kayıplarından kaynaklanıyor. Yani üretilen enerjinin üretildiği yerde tüketilmemesi, çok uzun taşımalarla, networklerle tüketim noktasına iletilmesinden kaynaklanıyor. Parametrik olarak sanayideki verimsizliğin örneğini verdim size; müthiş bir verimsizlik var. Kuşkusuz ampuller ve çamaşır makineleri önemlidir ama genel olarak olaya geniş kapsamda bakmak gerekir diye düşünüyorum" dedi.
"YERLİ KATKI PAYI YÖNETMELİĞİ KONUSUNDA YENİ ÇALIŞMA YAPILIYOR"
"Yerli Katkı Payı" konusuna da değinen Köktaş, konu hakkında yönetmeliğin çıktığını fakat bazı kurum ve kişilerin istediği gibi çıkmadığını belirtti. Yönetmelikte bir yaklaşım farkının olduğunu dile getiren Başkan Köktaş, "Bakanlığımız çıkardığı yönetmelikte, o konuda %100 katkı olması esasını getirdi. Piyasanın görüşü konusunda bireysel paylaştığımı ifade etmek istiyorum. Bir ürün hiçbir yerde yüzde yüz yerli malından üretilmiyor artık. Yani bugün Vestas bile rüzgar türbininin içindeki bir parçayı, bir keçeyi, Vietnam'dan alıyor mesela. Dolayısıyla bu yönetmelik teknik anlamda tam olarak mümkün olmuyor. Biz bu konuyla ilgili gerekli girişimlerde bulunduk. Bakanlığımızla koordinasyon halindeyiz. Bakan bey ve müsteşar beyle bunu ayrıntılı şekilde konuştuk ve bakanlık içersinde yeni bir çalışma yapılıyor. Bunun nasıl cereyan edeceğini bilmiyorum ama şahsi görüşümü belirtmem gerekirse; nispi olması doğru olanıdır. Yani yerli katkı payı kadar o ilave desteğin verilmesi gerekir. Yani yüzde 70 ise 70lik bir ilave 99 ise 99'luk bir katkı payı belirlenmelidir." diye konuştu.
"CNG SİSTEMİ TÜRKİYE'DE CİDDİ OLARAK GELİŞECEK"
Lpg'li sistemden %40 daha ucuz olacağı düşünülen CNG sistemi hakkında da açıklama yapan Köktaş, "CNG ile ilgili Ankara, Kayseri ve İstanbul'da yapılan çalışmalara ruhsatlar veriliyor. Şunu da önemle belirtmek isterim ki CNG piyasası Türkiye'de hak ettiği yeri almamış gelişmemiştir. Bu piyasa ciddi şekilde gelişecek. Şu anda yatırımcıların bu alana girmesi tamamen kamu otoritesinin elinde. Dolayısıyla konu tamamen onların perspektifli bakış açısıyla ilgili. Bize müraacat eden ve usulüne göre yapılmış her öneriye olumlu olarak cevap veriyoruz" diye konuştu.
"HES VE RÜZGAR SANTRALLERİNİN ÇOĞU YERLİ YATIRIMCILARA AİT"
HES konusu kapsamında Doğu Karadeniz'deki santralleri İsraillilerin kapattığı ve rüzgar santrallerini Avrupalıların kapattığı söylentilerine istinaden açıklama yapan Köktaş, bu lisansları veren bir kuruluş olarak herhangi bir İsrail firmasının o bölgede lisans aldığını görmediğini ifade etti. HES'lerde yabancı payının Türkiye'de çok az olduğunu dile getiren Köktaş, "HES'lerin büyük kısmı yerli yatırımcılarımızın elindedir. Rüzgarlarda ise portföy satışı ve Kurumsal satışlar var. Dolayısıyla onda da büyük bir kısmı yerli yatırımcılar oluşturuyor. Ne böyle bir tehlike var, ne de ihtiyaç var. Kaldı ki biz yabancı payını artırmaya çalışıyoruz ama olmuyor.
"İKİ YILDA KAYDETTİĞİMİZ ENERJİDE BÜYÜME ORANINI AB ON YILDA ANCAK YAPAR"
Kişi başına tüketilen enerji miktarı konusunda sorulan bir soru üzerine cevabını katılımcılarla paylaşan Köktaş, çeşitli parametreler hesap alınarak bunun açıklanabileceğini söyledi. Esas olarak trendin önemini vurgulayan Köktaş, dünya ortalamasına, hedef alınan AB ortalamasına göre nerede olduğumuzun bu konuda belirleyici sorular olduğunu ve hepsinde düşük seviyede olduğumuzu ifade etti. Bugün İspanya'nın 7600 kw saat ortalaması olduğuna dikkat çeken Köktaş şöyle devam etti; "Avrupa Birliği'nin ortalaması 9000 saati geçti şu anda. Baktığımız zaman AB'nin neredeyse 4'te 1'i, Yunanistan'ın yarısı, İspanya'nın 3'te biri yani her halükarda azız biz. AB'nin 1,7'lik bir enerjide büyüme oranı varken, bizim yıllık 8,5. Yani bizim iki yılda kaydettiğimiz büyümeyi onlar 1,7'ye göre hesap ettiğimiz zaman 10 YILDA YAPIYORLAR"
MMG Yönetim Kurulu Üyelerinden Kadem Ekşi, Turan Koçyiğit, Şenol Aslan, Serkan Cantürk, EPDK Kurul Üyelerinden Fatih Dönmez, Fazıl Şenel, EMİ Harita Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kotil ve İGDAŞ Eski Başkanı Fuat Şengül'ün de katıldığı "Türkiye'nin Enerji Vizyonu" konulu kahvaltılı çalışma toplantısı soru cevap kısmıyla devam ederken, plaket töreni ve hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
''YENİ İŞ ALANLARI MÜHENDİSLERE İŞ KAPISI OLACAK''
Türkiye'de özellikle güneş ve rüzgar enerjisi kullanımında artış ve bu konuda taleplerin olduğunu vurgulayan Köktaş, ''Büyüyen ekonomimizde enerji sektörü firmalar için iş alanı olmanın yanında onlara ve çalışanlarına bir dünya markası olma yolunu açıyor. Firmalarımız bu fırsatı kaçırmamalı ve bu şekilde bir fırsat insanımıza ve dünyaya hizmet ederek marka olabilir.''dedi. Enerji üretimi gerçekleştiren firmalarda mühendis bulundurma zorunluluğunun yeni iş alanları ile birlikte mühendislere iş kapısı olacağını müjdeleyen Köktaş, toplantıda yatırımcılarla ilgili lisans ve kaçak lisans alma konusuna da değindi. Konu ile ilgili açıklama yapan Köktaş, lisanların verilirken belli araştırmalar dahilinde verildiği ve son zamanlarda daha sıkı takip ve araştırma ile lisans dağıtımı olduğunu vurguladı. Köktaş, büyük yatırımcıların proje ile uğraşmak yerine satın aldıklarını belirtti.
Son Dakika › Güncel › 'Türkiye'nin Enerji Vizyonu' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?