DUYGU ÖZBAY - Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Yutaka Yokoi, stratejik bir coğrafi konuma sahip olan Türkiye'nin, siyasi ve ekonomik durumuyla yatırımcıları çektiğini belirterek, "Japonlar, Türkiye'nin cazip bir ortak olacağını düşünüyor" dedi.
Türkiye-Japonya ilişkilerini AA'ya değerlendiren Büyükelçi Yokoi, bu yıl diplomatik ilişkilerin tesisinin 90. yılını kutlayan iki ülkenin özellikle ticari bağlarının son yıllarda hızla geliştiğine dikkati çekti.
Ekim ayı sonunda hayata geçirilen Marmaray Projesi'nin en önemli işbirliği örneklerinden biri olduğunu ifade eden Yokoi, "Bu proje Japon hükümetinin önüne geldiğinde ben de ilgili birimde görevliydim. Bu projeyi bizzat kendim seçtim ve imzaladım. Bu nedenle, Türkiye'ye büyükelçi olarak atanmaktan ve Marmaray'ın açılışına katılmaktan büyük mutluluk duydum. Aynı zamanda, Başbakanımız Şinzo Abe'yi de açılış töreni vesilesiyle ağırlama fırsatım oldu. Burada bulunmaktan gerçekten çok mutluyum" diye konuştu.
Japon yatırımcıları Türkiye'ye çeken faktörlere değinen Yokoi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, hem siyasi hem de ekonomik açıdan çok iyi durumda ve günümüzde yatırımcılar için son derece cazip bir ülke. Son on yılda, Japonya deflasyon sorunuyla mücadele etti. Başbakan Abe'nin 'Abenomi' politikası sayesinde Japon ekonomisi yeniden canlandı. Şimdi, çoğu Japon şirket piyasaya geri dönmeye çalışıyor ve iyi bir ortak arayışındayız. Türkiye ve Japonya olarak, iki dost ülke olmamıza rağmen, aslında birbirimizi daha yeni bulduk."
Geçen yıl sonu itibariyle 100 Japon firmasının Türkiye'de faaliyet gösterdiğini kaydeden Yokoi, 2013'ün başından Ekim ayı sonuna kadar 20 firmanın daha Türkiye'de yatırım kararı aldığını, bu firmalar arasında dünyanın önde gelen lastik üreticilerinden Sumitomo ile Türkiye'de faaliyet izni alan Bank Of Tokyo Mitsubishi UFJ'nin de yer aldığını belirtti.
-"Japon yatırımcılar için Türkiye çok iyi bir üs"-
Başbakan Abe'nin, kalabalık bir heyetle mayıs ayında Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatan Yokoi, "Türkiye, stratejik ve coğrafi açıdan önemli bir bölgede yer alıyor ve Japonlar, Türkiye'nin cazip bir ortak olacağını düşünüyor. Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrupa'daki ülkeler ile eski Sovyetler Birliği ülkelerinde pazar arayan Japon yatırımcılar için Türkiye çok iyi bir üs olma özelliği taşıyor. Bu nedenle, gittikçe daha fazla sayıda Japon firması Türkiye'ye ilgi gösterecektir" dedi.
Türkiye ve Japonya'nın, ekonomik altyapıya yönelik işbirliğinin yanı sıra finans alanında da birlikte çalışabileceklerini ifade eden Yokoi, iki ülkenin büyük depremler ve doğal felaketlerle mücadele ettiğini, bu kapsamda felaket önleme ve çevre konularında da işbirliği yapılabileceğini belirtti.
-"İnsan kaynağını en iyi şekilde eğitmeye odaklanmalıyız"-
Türkiye ile Japonya arasında imzalanan Sinop'ta kurulacak nükleer enerji santraline ilişkin anlaşmaya da değinen Yokoi, Başbakan Abe'nin Türkiye ziyareti sırasında verdiği "güvenli nükleer teknoloji" sözünü şöyle değerlendirdi:
" Fukuşima'da 2011 yılında meydana gelen nükleer felaketten gereken ders ve deneyimleri çıkarmak Japonya'nın sorumluluğu. Bu ders ve deneyimleri diğer ülkelerle de paylaşmalıyız. Türkiye de dahil olmak üzere, Japon nükleer teknolojisini kullanmak isteyen her ülkeye en güvenli teknolojiyi sunmak için elimizden geleni yapacağız."
İki ülke arasında nükleer enerji alanında imzalanan hükümetlerarası anlaşma çerçevesinde, teknoloji transferi ve ortak bir üniversite kurulması hususlarının öne çıktığını kaydeden Büyükelçi, tarafların bu konuda birer ön hazırlık komitesi oluşturduğunu, komitelerin önümüzdeki günlerde ortak bir toplantı yapacağını bildirdi.
Fukuşima'da yaşanan olayda "insan faktörünün" büyük rol oynadığının hatırlatılması üzerine Büyükelçi, "İnsan kaynağını en iyi şekilde eğitmeye odaklanmalıyız" ifadesini kullandı.
-Ertuğrul ve Tahran olayları beyazperdeye taşınıyor-
Osmanlı döneminde Japonya'nın Kuşimoto kasabası açıklarında batan Ertuğrul Fırkateyni'nin hikayesinin, Türk ve Japon hükümetlerinin desteğiyle beyazperdeye aktarılması projesine ilişkin gelişmeleri de paylaşan Yokoi, projeyle yakından ilgilendiğini ifade etti.
Filmde hem Ertuğrul'un hikayesinin hem de İran-Irak Savaşı sırasında Tahran'da mahsur kalan Japon vatandaşlarının Türkiye tarafından kurtarılmasının konu edileceğini belirten Büyükelçi, "Biri 1890, diğeri 1985 yılında meydana gelen ve aralarında 100 yıla yakın bir zaman farkı bulunan iki olay, Türk ve Japon halklarının gösterdiği cesaret ve nezaketi simgeliyor. İki olayın da ülkeler arasında dostça ilişkilerin gelişmesi açısından büyük katkısı oldu. Bu güzel anılar nesilden nesile aktarılmalı" diye konuştu.
Türk ve Japon hükümetleri kadar halkların da projenin başarısı için birlikte çalışacağını umduğunu belirten Yokoi, filmin finansmanı için para toplama çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Büyükelçi, filmin Ertuğrul kazasının 125. yıldönümü olan 2015 yılında gösterime girmesinin hedeflendiğini de ekledi.
-Dil ve kültür açısından benzerlikler incelenecek-
Yokoi, Japonya Büyükelçiliği'nin Japon kültürünü Türkiye'de tanıtmak amacıyla yürüttüğü projelere de değinerek, Türkçe ve Japonca arasındaki benzerlikler ile Türk ve Japon kültürleri arasındaki ortak noktaları ortaya çıkartmak için çalışmalarda bulunacaklarını kaydetti. Büyükelçi, "Japonca ve Türkçe'nin gramer açısından birbirlerine ne kadar benzediklerini görmek şaşırtıcı. Uzak coğrafyalarda bulunmamıza rağmen, kültürel açıdan da pek çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum. Sadece dil bilimi açısından değil, kültür alanında da bu benzerlikleri incelemek istiyoruz" dedi.
Büyükelçi Yokoi, "Ankara'ya gelişimin üzerinden 2 ay geçti. Uzun bir zaman olmasa da son derece zengin ve verimli bir dönem geçirdim. İki ülke arasındaki bağların güçlendirilmesi için tarihi bir zamanlama olduğunu düşünüyorum. Ülkelerimiz arasındaki işbirliğinde yeni bir aşamaya geçilmesini sağlamak için elimden geleni yapacağım" diyerek sözlerini tamamladı. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 'Türkiye, Hem Siyasi Hem de Ekonomik Açıdan Çok İyi Durumda' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?