1. Cumhurbaşkanı Gül'ün Foto Film Şube Müdürü olarak görev yapan ve halen Gül ile çalışan Mehmet Demirci, hazırladığı "A Protokol" kitabıyla Cumhurbaşkanı Gül'ün daha önce yayınlanmamış fotoğraflarını kamuoyuyla paylaştı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Foto Film Şube Müdürü olarak görev yapan ve halen Gül ile çalışan Mehmet Demirci, hazırladığı "A Protokol" kitabıyla Cumhurbaşkanı Gül'ün daha önce yayınlanmamış fotoğraflarını kamuoyuyla paylaştı.
Demirci'nin, verdiği bilgiye göre, aralarında Abdullah Gül'ün hiç yayınlanmamış 40 fotoğrafının da yer aldığı "A Protokol" kitabı "Makam, Memleket, Ziyaret, Görev Başında, Özel Zamanlar ve Son Gün" başlıklı altı bölümden oluşuyor.
93 fotoğrafın yer aldığı ve 750 adet basılan kitap, "resmi bir fotoğrafçının klasik protokol bakışından farklı bir açıyla hazırladığı bir seçki" olma özelliği taşıyor. Bölüm başlıklarını oluşturan kavramlara Demirci'nin bakış açısını anlatan kitap, Cumhurbaşkanlığı'nın görünen yüzünün arkasındaki işleyişe ışık tutmayı da hedefliyor.
11. Cumhurbaşkanı Gül'ün, bir kitapçıda dolaşırken, makamında yemek yerken, spor bir arabanın direksiyonunda ve saçı fönlenirken çekilen fotoğraflarının yer aldığı kitap, tarihi anları da sayfalarına taşıyor.
Abdullah Gül'ün hazırlığından haberdar olduğu kitap, kendisine doğum günü olan 29 Ekim'de teslim edildi. Gül, önsözünde kitabı, "Bu kitap, işine tutkuyla bağlı, 'an'ı yakalama peşinde koşan, beni gölgem gibi takip eden Mehmet Demirci'nin gözünden yedi yıllık Cumhurbaşkanlığı dönemimin ilginç ve özel anlarını sergilemesi açısından da önemli bir çalışmadır" ifadeleriyle tanımladı.
Gül'den "Işığı iyi görmüşsün" yorumu
Demirci, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden 2000'de mezun olduktan sonra 2001-2006 yılları arasında haber dosyaları ve foto-röportaj üzerinde çalıştı. Ortadoğu'da önemli olayları izleyen, Irak ve Afganistan savaşı, İsrail- Filistin çatışmaları, Sudan'daki iç savaş ve Pakistan'daki depremi fotoğraflayan Demirci, 2006'da New York'a yerleşti. Guantanamo hapishanesine giren ender gazetecilerden biri olan Demirci, çalışmalarını ABD ve Avrupa'da sürdürdü.
Türkiye'ye 2012 yılında döndüğünde, Çankaya Köşkü'nde çalışma olasılığı belirdiği zaman yaşadıklarını ve göreve başlamasını Demirci kitapta, şöyle anlatıyor:
"Ankara'nın dili, resmiyeti bana uzaktı. Zira evlenirken dahi takım elbise giymemiştim. Karar vermek kolay olmadı. İstanbul'da eşimi ve iki yaşındaki oğlumu bırakacaktım. Ama devletin zirvesi Çankaya Köşkü'nde tarihin bir dönemine tanıklık etmek benim için müthiş bir deneyim olacaktı ve bu fırsatı kaçırmamalıydım. Ocak 2012'de Ankara'daydım. Görev tanımım, 'Foto Film Şube Müdürü' olarak belirtilmişti. Tam olarak neyi kapsadığını bilmiyordum ama boş durmanın bana göre olmadığından emindim.
Harekette bereket vardır diyerek, Cumhurbaşkanımızın önce Niğde ve Aksaray il ziyaretlerine ardından Birleşik Arap Emirlikleri programına katıldım. Cumhurbaşkanımıza beni takdim eden, birlikte çalışmaktan onur duyduğum Özel Kalem Müdürü Koray Ertaş'tı. Kısa bir selamlaşma ve 'Hayırlı olsun' temennisinden sonra birlikte ilk ziyaretin fotoğrafları inceledik. Beyefendinin çektiğim bir fotoğraf karesi ile ilgili 'Işığı iyi görmüşsün' yorumu, işimin hiç de kolay olmayacağını gösteriyordu."
"İyi bir aile babası ve müthiş bir dede"
11. Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresince, hayatını devletin zirvesine göre programladığını ifade eden Demirci, kitapta yaşadıklarını "Düğünleri, cenazeleri kaçırdım ama Cumhurbaşkanımızın hiçbir programını kaçırmadım" sözleriyle anlatıyor.
"Cumhurbaşkanını takip etmek asla tek kişinin yapabileceği bir iş değildi. 7/24 mantığı ile devam eden bu iş için birlikte çalıştığım yetenekli arkadaşlarım her zaman yanımdaydı. Sayısız güzel ve özel ana tanıklık ettim" diyen Demirci, 33 ayda 200 binden fazla fotoğraf ürettiğini belirtiyor.
"A Protokol" kitabında, 11. Cumhurbaşkanı Gül'ün özel hayatına ilişkin değerlendirmelerine de yer veren Demirci, Gül'ün aile hayatına ilişkin şu gözlemleri okuyucuyla paylaşıyor:
"Birçok mutlu anına tanık olduğum Cumhurbaşkanımız, son derece iyi bir aile babası ve müthiş bir dedeydi. 2013 yılı Aralık ayında torunu ile telefonda konuşup Ankara'ya yağan kardan bahsedip, onun için kardan adam yapıp, fotoğrafları torununa gönderecek kadar da hassastı. Geride bıraktığımız 3 yıl içince cumhurbaşkanımızın çocuklarıyla birçok kez bir araya geldik. Aile ortamındaki bu görüşmelerde bir ya da iki defa hatıra fotoğrafı çekip çekemeyeceğimi sordular. Bu mütevazılık karşında hep mahcup oldum.
Tanık olduğum özel anlardan biri ise Cumhurbaşkanımızın anne babasının, Beyefendi'yi makamda ziyaret etmeleriydi. Makam odasında annesini, konuklarını ağırladığı yerde sürekli olarak kendisinin oturduğu koltuğa oturtmak istemesine rağmen Adeviye annenin 'Oğlum orası senin yerin, Allah seni muvaffak etsin' diyerek misafir koltuğunda oturmasıydı."
Son Dakika › Güncel › Türkiye'de Bir İlk - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?