Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili Mehmet Naci Bostancı, Uludere raporlarıyla alakalı İnsan Hakları Komisyonunun şimdiye kadar çok çeşitli raporlar hazırladığını ifade ederek, raporları kendi başına değerlendirmenin yanlış olacağını söyledi.
Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu tarafından düzenlenen "12 Eylül Penceresinden Darbeler ve Siyaset" konulu konferansın konuğu olarak katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili Mehmet Naci Bostancı, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Uludere raporlarıyla alakalı İnsan Hakları Komisyonunun şimdiye kadar çok çeşitli raporlar hazırladığını belirten Bostancı, Uludere raporlarını kendi başına değerlendirmenin yanlış olacağını söyledi. Bostancı, "O raporlara ilişkin olarak da BDP'nin olsun CHP'nin olsun tavırları farklı değildi. Dolayısıyla şaşırtıcı bir durumla karşı karşıya değiliz. Uludere çok müessif bir hadise. Herkesin çok üzüldüğünü biliyoruz. O bir kazadır sonuçta oradaki köylülere sivil halka yönelik bir kasıt asla söz konusu olamaz. Rapor da buna ilişkin bir takım mülahazaları çalışmaları ortaya koyuyor. Dolayısıyla raporun ortaya koyduğu verileri esas almak bu ortak çalışmanın perspektifini dikkate almak uygun olur. Elbette devlet Uludere'deki yaraları sarmak için elinden geleni yaptı. Bundan sonra da yapmaya devam edecektir. Bunu sadece maddi tazminat olarak anlamıyorum. Asıl olan oradaki kayıplara ilişkin Türkiye'deki insanların halkın gösterdiği büyük elem ve moral destektir. Olaya buradan bakmak lazım geldiği kanaatindeyim. Hem Türkiye'deki insanlar hem de devlet bu yaralayıcı konuya ilişkin gereken tavrı göstermiştir. bundan sonra da acı olarak yaşadığımız bir derin yara olarak içimizde yer alacaktır. Önemli olan bundan sonra bu tür kazaların meydana gelmeyeceği bir çizgide devam edebilmektir. Herkes bu konuda çok dikkatlidir. Geri çekilmesi gibi bir konu söz konusu olmaz" dedi.
"GENÇ KUŞAKLARA SAYGI GÖSTERMEYEN GELECEKLERİNİ KURAMAZLAR"
Türkiye'nin 1960'tan beri çok çeşitli darbelerle karşılaştığını belirten Bostancı, darbelerin kesinlikle Türkiye için hem insan hem moral hem de maddi olarak büyük kayıplara mal olduğunu söyledi. 28 şubat süreci ve sonrasında Türkiye'nin milyarlarca dolarlık kaybı olduğunun da altını çizen Bostancı, "Bunun çok çeşitli hesapları var. 100 milyar dolardan 300 milyar dolara kadar çeşitli rakamlar telaffuz ediliyor. Bu işin bir tarafı ama önemli olan genç kuşakların yaralanmasıdır. Kendi genç kuşaklarına saygı göstermeyen yönetimler geleceklerini de kuramazlar. Kendi kökünü biçmek gibidir. En kötü demokrasi en iyi varsayılan gönüllerde geçen darbelerden daha iyidir. Türkiye, bunu öğrendi. Bundan sonra bu tür yöntemlerin iş yapmayacağını sadece darbeciler değil herhalde darbecilere destek veren çok çeşitli kesimler sektörler de görüyorlar. Her kim Türkiye'de iktidar ilişkileri içerisinde yer almak istiyorsa gözünü dikeceği bakacağı ilham alacağı fikirlerini paylaşacağı yer halktır" diye konuştu.
"DARBECİLER, TERÖR VE EKONOMİYİ BAHANE EDEREK BAŞA GELMİŞLERDİR"
Darbelerin teröre etkisi nasıl olduğuna da değinen Bostancı, Darbeci yönetimlerin kendilerini meşru kılmak için her zaman öcülere ihtiyaç hissettiğini belirterek, toplum içerisinde bekleyen pusuda yatan fırsatını bulduğunda halkın canına okuyacak olan bir takım güçleri kullandıklarını söyledi. Bütün darbeci yönetimler
terör ve ekonomik zorluklar şartlar onlardan bahsederek iş başına geldiklerinin altını çizen Bostancı, Terör dediklerinde de Türkiye'de öteden beri iki merkez kaç unsurdan bahsedilir. Birisi irtica olarak adlandırılır. Diğeri de bölücü terör olarak adlandırılır. Bu tür tehlike alanları mevcuttur Türkiye'nin geçmişinde bugün de bölücülüğe ilişkin bir tetkik elbette söz konusu. Ama demokrasinin toplumlar bakımından iyiliği ve ortak çıkara hizmet eden niteliği şudur ki toplumun içerisinde farklı düşünenler hatta merkez kaç unsur niteliğinde olanlar dahi demokrasi marifetiyle kendilerine meşru siyasetin içinde bir yer bulurlar bulmaları gerekir. Bugün Türkiye'nin 30 yıllık terörle yüzleşmesi, yaşaması büyük bedeller ödemesi aynı zamanda geçmişteki bu darbeci yönetimlerin bir sonucudur. Eğer Türkiye demokratik bir zamanda ilerleyebilseydi bugün kendisini bölücülük çok çeşitli meydan okuyucu aklınca gruplar içerisinde ifade edenler siyasetin olağan yolları üzerinden siyasetin bir parçası haline gelebilirlerdi" dedi. - BURSA
Son Dakika › Güncel › Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili Mehmet Naci Bostancı... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?