Türkiye Bunun Cevabını En Ağır Şekilde Verecektir"

Başbakan Binali Yıldırım, " Hollanda, bütün uluslararası diplomatik kurulları hiçe sayarak bakanımızın seyahat özgürlüğünü engellemiş ve ülkeyi terk etmeye zorlamıştır. Şunu herkes bilmelidir ki, Türkiye bunun cevabını en ağır şekilde verecektir" dedi.

Yalova 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda halka seslenen Başbakan Binali Yıldırım, Hollanda'ya tepki göstererek, "Bugünlerde yeri gelince bize demokrasi dersi verenlerin diktatörce uygulamalarını hep birlikte izliyoruz. Bazı Avrupa ülkeleri, her nedense, vatandaşlarımızla gurbetçilerimizle memleket sevdalıları ile buluşmamızdan rahatsız oluyor. Buna yasaklar getiriyorlar. Açık açık buradan söylüyorum; siz bunu yapmakla hayır kampanyasına destek oluyorsunuz. Onlar da hayır demek serbest, evet demek yasak. Bu çifte standart Avrupa'nın demokrasi, insan hakları savunuculuğuna büyük zarar veriyor. Terör örgütleri FETÖ, PKK yandaşları Avrupa'da elini kolunu sallayarak gezecek, her türlü propagandayı yapacak, gıkın çıkmayacak. Türkiye'den bakanlar, milletvekilleri gidince, onlara izin vermeyeceksin. Yok öyle yağma. Ne yaparsanız yapın, vatandaşlarla buluşmamıza asla engel olamayacaksınız" diye konuştu

"TÜRKİYE BUNUN CEVABINI EN AĞIR ŞEKİLDE VERECEKTİR" Anayasa değişikliğine terör örgütleri ile Avrupalıların karşı çıktığını ifade eden Yıldırım, "Bu değişikliğe kim karşı çıkıyor? HDP karşı, Almanya karşı, FETÖ karşı, Hollanda karşı. Demek ki bu işte bir yanlışlık var. O halde evet diyeceğiz, sandıkları tıka basa dolduracağız, onların hak ettiği cevabı en iyi şekilde vereceğiz. Dün Hollanda'da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Sayan'a yapılan muamele asla kabul edilemez. Hollanda, bütün uluslararası diplomatik kurulları hiçe sayarak bakanımızın seyahat özgürlüğünü engellemiş ve ülkeyi terk etmeye zorlamıştır. Şunu herkes bilmelidir ki, Türkiye bunun cevabını en ağır şekilde verecektir. Bir daha ülkemize vatandaşlarımıza karşı buna benzer aymaz hareketlerin olmaması için gereken neyse yapılacaktır" diyerek, Hollanda'ya mesaj gönderdi.

"GURBETÇİ KARDEŞLERİMİZ TAHRİKLERE KAPILMASIN"

Yurtdışındaki 5 milyon gurbetçiden provokasyonlara gelmemelerini isteyen Yıldırım, "Buradan bütün gurbetçi kardeşlerimize, 5 milyon memleket sevdalısına şunu söylüyorum: Aman tahriklere kapılmayın, provokasyona gelmeyin. Sizin bu yapılan insanlık dışı uygulamalarına vereceğiniz en güzel cevap 16 Nisan'da evet, evet, evet cevabıdır. Bu aziz millet, Türkiye'nin yükselişinin devamı için, güven ve istikrar için sandığa gidecek, cevabı verecek. Değişime, istikrara, büyük ekonomiye, daha fazla iş, daha fazla kalkınma, daha fazla büyük hedeflere Yalova hazır" şeklinde konuştu.

"16 Nisanda Türkiye'nin ayağındaki prangalar sökülecek"

Anayasa değişikliğiyle memleketin ayağındaki prangaların söküleceğini belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletimiz inanıyorum ki değişime bir kez daha evet diyecek, ülke sırtındaki yükleri atacak. Ayağındaki prangaları çözecek. 16 Nisanda söz de, karar da milletin olacak. İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün. Türkiye artık 2002 öncesinin Türkiye'si değil. Biz büyük Türkiye diyoruz. Bazıları hala küçük olsun, bizim olsun diyor. Biz daha güçlü bir ülke istiyoruz. Onlar Türkiye yerinde saysın diyor. Biz daha istikrarlı bir Türkiye hayal ediyoruz. Onlar güçlü Türkiye'nin hayalini kurmak bile istemiyor. Biz Atatürk'ün 2023 hedeflerini ve daha ötesini gerçekleştirelim diyoruz. Onlar Türkiye'nin bugün geldiği noktayı bile anlamaktan aciz kalıyorlar".

"ORTALAMA ÖMRÜ BİR BUÇUK YIL OLAN HÜKÜMETLERLE İSTİKRAR NASIL SAĞLANIR"

Geçmişteki gibi kısa ömürlü hükümetlerle istikrarın sağlanmasının mümkün olmadığının altını çizen Yıldırım, "Cumhuriyetimiz 1923'te kuruldu. Üzerinden 94 yıl geçti. 100 yıla 6 yıl var. Ama 94 yılda Türkiye 65 hükümetle tanıştı. Ortalama 1 yıl 6 ay. Bir buçuk yıllık hükümetlerle nasıl olacak? Eğer istikrar olsaydı, her 5 yılda bir seçim yapılsaydı, bugün 65. hükümet değil, 19. hükümet kurulacaktı. Mevcut sistemle, hükümetin ömrü 1,5 yıl bile değil. 1,5 yıldaki hükümet ne yapabilir? Türkiye'nin hangi meselesini çözebilir. Sadece gelir, hükümet kurulur, tebrikleri kabul ederler. Brifingleri alırlar, sonra da valizlerini toplar giderler. Hizmet bir başka bahara. Bu ülkeye bu millete yazık etmez miyiz? Bu ülkenin kaynakları, enerjisi boşa harcanırsa bu israf olur. Bu düzen böyle devam edemez" dedi.

"Bu değişiklik Erdoğan için değil, her doğan içindir" diyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu millet, son 15 yıl AK Parti'nin arkasında durdu, destek oldu. Ülkemize çok güzel işler kazandırdık. Ama bunun AK Parti'ye bağlı olmadan, kişilere bağlı olmadan süreklilik arz etmesi lazım. Bazen diyorlar ki, bu sistemi Recep Tayyip Erdoğan kendisi için istiyor. Yalova meydanından söylüyorum. Getirdiğimiz bu sistem değişikliği Erdoğan için değil, her doğan içindir. Artık bu milletin boşa harcayacak bir saniyesi bile yok".

"TÜRKİYE İÇİN PARLAK GÜNLER 16 NİSANDAN SONRA BAŞLAYACAK"

Cumhurbaşkanlığı sisteminin memleketin hızımıza hız, gücüne güç katacağını savunan Yıldırım, "Türkiye için parlak günler 16 Nisandan sonra başlayacak. Bu sistemle demokrasimiz daha da gelişecek. Artık milletin 5 yılda bir önüne sandık konacak, sürekli seçim konuşulmayacak. Yönetimde istikrar ve dinamizm olacak. Cumhurbaşkanı ile milletvekilleri aynı gün seçilecek. Seçim akşamı hükümet de belli milletvekilleri de belli olacak. Artık seçim ertesi hükümet iş başı yapacak. Memleket için millet için, 15 Temmuzun bekçileri, 16 Nisanın evetçileri, gençlerimiz için, kadınlarımız için iş başı yapacak. Cumhurbaşkanı meclis arasında bir denge kurulacak. Uzlaşma olacak. Bu uzlaşma her şeyi değiştirecek. Ülke bundan kazanacak. Siyaset kurumları kendisini yenilemek durumunda kalacak. Yenilenmeyenler tarihin tozlu sayfaları içinde kaybolup gidecek. Değişime direnenler milletin hizasına gelecek. Ezber siyaseti yapanlar ya siyaset sahnesinden yok olup gidecek ya da milletin istikametine gelecek. Hızlı karar alan, hızlı icraat yapan etkin yönetim modeli hayata geçirilecek. 2023 ve daha ilerisine ulaşma hızımız artacak. Meclis aynı zamanda seçilmiş cumhurbaşkanı ve milletvekillerini belirleyecek. Güçlü hükümet sistemi ülkemizi bölgesinde ve dünyada siyasette, demokraside ve güvenlikte çok daha etkili konuma getirecek. Bu değişimden Türkiye ve millet kazanacak" dedi.

(Saim Çotuk - Erdinç Bulun - Abdullah Çibir - Samet Doğru/ İHA)