Türkiye Afrika İçin Doğru Stratejiler Belirlemeli

Türkiye İş adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu, İstanbul Politikalar Merkezi ve Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House tarafından düzenlenen 'Türkiye - Afrika Semineri'nde ekonomik açıdan ciddi potansiyel vaat eden Afrika ülkeleri için Türk şirketlerinin şimdiden harekete geçmesi gerektiği bildirildi.

TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Günay, bölgede yatırım yapmak isteyen Türk firmalarının Avrupalı, Amerikalı ve hatta Çinli şirketler ile işbirliği yapabileceğini söyledi. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı ve İstanbul Politikalar Merkezi Danışmanı Joost Lagendijk ise "Bugüne kadar Türkiye ile Afrika ilişkilerinin geri planda kalmıştı. Bundan sonra Türkiye'nin bölgede daha çok rol alması için doğru stratejilerin belirlenmesi gerekiyor" dedi.

Türkiye - Afrika Semineri'nin açılışında konuşan TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Günay, Türk ve Afrika ekonomik ve politik ilişkilerine global bir şekilde bakmak için düzenlendiğini belirterek, Türkiye'nin ciddi bir değişim sürecinden geçtiğini ve 2002'den 2011'e giden süreçte politik, sosyal, ekonomik değişimin Türkiye ve Afrika ilişkilerinde önemli rol oynadığını ifade etti. Günay, "2002 yılında krizde olan Türkiye'ye 2011 yılında gelişmekte olan ülkeler olan Çin ve Hindistan ile kıyasladığınızda başka söze gerek olmadığını görürsünüz. Türkiye bugün dünyanın 16'ıncı büyük ekonomisidir ve G20 ülkesi üyeler arasında yer almaktadır" dedi.

Önümüzdeki ay 'En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nın İstanbul'da yapılacağını bildiren Günay, politik arenada Türkiye'nin büyük adımlarla gücünü hissettirdiğini dile getirdi. Türkiye'nin Afrika bölgesinde barış için gerçekleştirdiği atılımların çok önemli olduğuna dikkat çeken Günay, "Afrika ülkeleriyle gerçekleştirdiğimiz ekonomik işbirlikleri Afrika'nın yükselen potansiyelini bir kez daha ortaya çıkardı. Ekonomik işbirliklerimiz politikacıların attığı adımlardan çok daha önemlidir. Türkiye'nin komşu ülkelerle ticareti son 6 yılda büyük artış gösterdi ve toplam ticaret içindeki payları yüzde 8'den yüzde 26'ya çıktı" dedi.

Ticaret hacmi artacak

Türkiye Afrika'ya 2005 yılında 3.6 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken, 2010 yılında bu rakamın 9.3 milyar dolara yükseldiğine işaret eden Günay, 2.3 milyar dolarlık ihracatın ise Sahra altı Afrika ülkelerine gönderildiğini söyledi. Türkiye'nin Afrika ülkelerinden 2005 yılında 6 milyar dolarlık ithalat yaptığını dile getiren Günay, 2010 yılında ise 6.4 milyar dolarlık ithalat yapıldığını kaydetti. Bu rakamların Türkiye ile Afrika arasındaki iş potansiyelini yansıtmadığını belirten Günay, "Biz bu trendi değiştireceğimize inanıyor ve ticareti dengeli bir şekilde artıracağımıza inanıyoruz.

Türk şirketlerin özellikle inşaat ve inşaat malzemeleri, tekstil, teknoloji, demir-çelik ve maden sektörlerinde yatırım yapabilir. Türk üretim deneyimi teknoloji ile birleştiğinde; Afrikalı şirketler ile inşaat, sağlık, mobilya, plastik, gıda, maden gibi pek çok konuda işbirliği yapılabilir. Türk şirketler ayrıca Avrupalı, Amerikalı ve hatta Çinli firmalar ile ortak yatırımlar yapabilirler" diye konuştu.

En doğru partner garantisi veriyoruz

TUSKON'un Türkiye ile Afrika arasındaki ekonomik ve politik ilişkileri geliştirmek amacıyla gerçekleştirdiği pek çok organizasyon olduğunu aktaran Günay, bugüne kadar 11 defa yapılan Dış Ticaret Köprüleri programlarının ticarete büyük katkısı olduğunu ifade etti. Günay, ayrıca TUSKON Heyetlerinin Kenya, Tanzanya, demokratik Kongo, Kamerun, Nijerya, Gana ve Gabon'u 2009,2010 ve 2011 yıllarında ziyaret ettiğini vurgulanarak, "TUSKON son 5 yılda 200 iş ve yatırım delegasyonu organizasyonu gerçekleştirdi. Düzenlediğimiz organizasyonlarda Afrika ülkelerinde en doğru partnerin bulunmasını sağlıyoruz. Bundan sonra da Afrika ile ilgili daha çok organizasyon düzenlemeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Afrika için yol haritası belirlenmeli

İstanbul Politikalar Merkezi Danışmanı Joost Lajendijk ise açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye-Afrika ilişkileri hakkında bir şeyler yapma fikrinin 6 ay önce ortaya çıktığını ve Afrika gibi potansiyeli yüksek bir pazarı keşfetmek açısından yapılacak araştırmaların çok yararlı olduğunu ifade etti. Lajendijk, "Türkiye bugüne kadar Ortadoğu ülkelerine daha yakın bir duruş sergilerken, Afrika ile ilişkiler geri planda kaldı. İşte bu semineri düzenlememizin nedeni de bu.

Türkiye - Afrika ilişkilerinin perde arkasını inceleyerek, Afrika ülkeleri ile ticarette nasıl daha iyi bir rol alırız sorusuna cevap bulunmalı. Afrika ülkeleri Türkiye için çok önemli bir potansiyel vaat ediyor. İki ülke arasındaki ilişkiler hızlı bir şekilde yükselirken, Afrika gibi bir pazarı verimli bir şekilde değerlendirmenin yollarını aramalıyız. Türkiye'nin Afrika için uzun vadeli hedeflerini şimdiden belirlemeli ve yol haritasını çizmeliyiz" dedi.

Chatham House Afrika Programı Sorumlusu Tom Cargill ise hızlı bir şekilde değişim gösteren dünyada daha iyi ilişkilerin kurulması için çalıştıklarını belirterek, "Sadece Avrupa, Batı ülkeleri ve Amerika ile değil tüm dünyada ilişkilerimizi sağlam işbirlikleri kurmaya çalışıyoruz. Özellikle Afrika pazarının cesaret verici yatırım ve ticaret potansiyeli için doğru stratejiler belirlenmeli. Afrika'daki giden en doğru yolun bulunması açısından bölgenin aktörleri belirlenmeli" diye konuştu.