AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, "Afet konusunda tehlikeyi değiştiremiyoruz ama zarar görebilirliği, kapasiteyi, alt yapıyı, adaptasyonu, davranışları değiştirebiliriz." dedi.
Güllüoğlu, AFAD Başkanlığı Kongre Salonu'nda, Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu'nun "Afet Risklerini Anlamak" konulu açılış toplantısında platformun tanıtımını yaptı.
Sunumunda afet yönetimine ilişkin hayati kavramları anlatan Güllüoğlu, "tehlike", "zarar görme" ve "risk" kelimelerini afet yönetimi açısından değerlendirdi.
Afet konusunda değiştirilebilecek ve değiştirilemeyecek konular olduğunu vurgulayan Güllüoğlu, insanların yaşadığı coğrafyayı, iklim değişikliğini, mevsimleri, hava durumunu, fay hatlarını değiştiremeyeceğini söyledi.
Afetlerin oluşmasını engellemek için insanların değiştirebileceği konulara ilişkin ise Güllüoğlu, şunları kaydetti:
"Afet konusunda tehlikeyi değiştiremiyoruz ama zarar görebilirliği, kapasiteyi, alt yapıyı, adaptasyonu, davranışları değiştirebiliriz. Riski değiştirebiliyoruz, riski artırıp ya da azaltabiliyoruz. O yüzden bu platformun da ismi Risk Azaltma Platformu. Can ve mal kaybını, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıpları önlemek için riskleri azaltmalıyız."
"Ekonomik açıdan da risk azaltma faaliyetlerine yatırım yapmalıyız"
Riski azaltmanın daha ucuz olduğuna dikkat çeken Güllüoğlu, "Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor, 1 liralık risk azaltma faaliyeti, afet müdahale ve geliştirme faaliyetlerinde 7 liralık masrafın önüne geçmiş oluyor. Ekonomik açıdan da risk azaltma faaliyetlerine yatırım yapmamız lazım." dedi.
Azalmış riskin, girişimcileri ve yatırımcıları teşvik edeceğini belirten Güllüoğlu, "Stabil, istikrarlı bir ülkede girişimcilik, yatırım ortamını teşvik eder. Yaşanabilir çevre ve sürdürülebilir bir ekonomi için de risk azaltmaya ihtiyaç duyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Birçok kamu kuruluşunun, özel sektörün, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşunun platformun üyesi olduğunu aktaran Güllüoğlu, bugünkü toplantının ilk başlığının riskleri anlamak olduğunu söyledi. Güllüoğlu, toplantıda önem verdikleri bir konunun da duyarlılığı arttırmak olduğunu belirtti.
"Risk azaltma çalışmalarına daha çok önem vermeliyiz"
ODTÜ Afet Yönetim Merkezi (AYM) Müdürü Doç. Dr. Meltem Şenol Balaban ise "afet risk azaltma" konusunda sunum yaptı.
Marmara depremi sonrası deprem risk azaltma konusunda çalışmalara başladıklarını aktaran Balaban, "2011 depremlerinde ve Elazığ depremlerinde kendimizi sınamak fırsatı bulduk. Şimdilerde idrak ediyoruz ki risk azaltma çalışmalarına daha çok önem vermeliyiz." dedi.
Türkiye'nin sadece deprem ülkesi olmadığına, başka birçok afete de maruz kalan bir ülke olduğuna işaret eden Balaban, şöyle konuştu:
"Özellikle son dönemde iklim değişikliğiyle ilgili yaşadığımız taşkın, heyelan, çığ gibi afetler de ülkemizin birçok ilinde karşımıza çıkmakta. Son dönemde alışık olmadığımız birçok afetle karşı karşıya kalıyoruz. Hortumlar, fırtınalar kentlerimizde karşımıza çıkıyor. Bizler olaylar karşısında tedbirlerimizi almalıyız. Bazı kentlerimizde bizlerin de yaptığı birtakım yanlışlar, bugünkü geldiğimiz noktada afetlerin oluşmasına neden oluyor."
Sadece doğal kaynaklı afetlerin olmadığını, teknoloji kaynaklı afetlerin de olduğunu belirten Balaban, patlamaların, kazaların bunlara örnek olduğunu söyledi.
Asıl sorulması gereken sorunun "Olayların afete dönmesini nasıl engelleriz?" olması gerektiğini aktaran Balaban, "Dirençli ve dayanıklı insan yerleşimleri üretmekle bu mümkün olabilir. Afet risk yönetimi ve risk azaltma stratejileri, olası zararlar yaşanmadan onları azaltmanın ve mücadele edebilmenin yolunu çiziyor bize." diye konuştu.
"İRAP, hangi eylemlerin uygulanması gerektiğini belirleyen bir plan"
Kahramanmaraş İl Afet Müdürü Mehmet Coşkun da, İl Afet Azaltma Planı (İRAP) Kahramanmaraş Sunumu'nu yaptı.
Kahramanmaraş'ın afetselliği ve İRAP'a hazırlık sürecine ilişkin bilgi veren Coşkun, Kahramanmaraş'ın en önemli afet riskinin deprem tehlikesi olduğunu söyledi. Kahramanmaraş'tan Doğu Anadolu Fay Hattı'nın geçtiğini belirten Coşkun, "Kahramanmaraş için önümüzdeki süreçte bilimsel olarak büyük bir deprem beklentisi bulunmaktadır." dedi.
Kahramanmaraş'ta sadece deprem tehlikesinin olmadığına, başka birçok afet tehlikesinin de kenti etkilediğine dikkati çeken Coşkun, "AFAD envanterine göre, Kahramanmaraş'ta 1960 ve 2020 yılları arasında 273 heyelan, 189 su baskını, 124 kaya düşmesi, 24 çığ ve diğer tehlikeler yaşandı. Biz bu afet olaylarının ortaya çıkmasını önleyemiyoruz. Bu tehlikelerin risk azaltma faaliyetlerini gerçekleştirerek afete dönüşmesini engelleyebiliyoruz." diye konuştu.
Coşkun, İRAP'ın bir ilin afet risklerini belirlemek, analiz etmek, etkilerini görmek ve ardından bu tehlikelerin zarar vermesini önlemek amacıyla neler yapılması gerektiğini, hangi eylemlerin uygulanması gerektiğini belirleyen bir plan olduğunu kaydetti.
Son Dakika › Güncel › Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu'nun açılış toplantısı yapıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?