Uras, “Eğer devlet sizi koruyamıyorsa kendinizi koruyun. Öldürülmeyin, ölmeyin. Bunun için gerekirse nefsi müdafaa hakkınızı da kullanın” diyoruz” dedi.
Şefkat-Der Başkan Yardımcısı Türkan Uruk, 1995 yılından beri faaliyet gösteren derneğin, kadın ve erkekler için, sığınmasız ve evsizler için çalışmalar yürüttüğünü kaydetti. “Hayatta Kalma Kılavuzu 2014” ile tartışma yaratan derneğin başkan yardımcısı Türkan Uruk, kılavuzu hazırlarken polis ve yetkililerden alınan raporların göz önünde bulundurulduğunu ifade etti. Uruk, “Psikolog ve yetkililerle de konuşarak, 1995 yılından bu yana edindiğimiz tecrübelerle, başkan, yönetim kurulu ve ayrıca şiddete maruz kalmış kadınlar ve onların aileleriyle hazırlıyoruz” dedi.
Uruk, “Bu seneki kılavuz da, daha öncede kadınlarımıza ‘atış poligonlarında silah eğitimi alın’, yanınızda potansiyel katilinizi gördüğünüzde kendinizi koruyabilecek silahlarınız olsun’. Bu sadece silah açısından değil, bir savunma sporu olabilir. Hızlı koşmak olabilir. Yeter ki katilinizi engelleyin, ölmeyin” diyoruz. Bu konuda meşru savuma hakkınızı kullanın” diye konuştu.
‘Eğer öldürülecekseniz, öldürebilirsiniz’ ifadelerinin tartışma konusu olduğunu belirten Uruk, “Eğer öldürülecekseniz, öldürebilirsiniz. Ya da yaralayın dememiz tartışma konusu oldu. Aslında bu tartışmalar, farklı yorumların da ses getirmesi iyidir. En azından bir düşündürür. Bir soru işareti yaratmak bile başarı. Çünkü en azından gündeme yeniden alınırsınız. Çünkü biz gerçekten kadınları koruyamıyoruz ve yazık oluyor. Bu kadınlar ölüyor ve aileler perişan oluyor. Toplum olarak çok büyük zarar alıyoruz” dedi.
“EĞER DEVLET SİZİ KORUYAMIYORSA KENDİNİZİ KORUYUN, ÖLDÜRÜLMEYİN, ÖLMEYİN”
Devletin gerekli adli ve idari tedbirleri almadığını ve koruma kanunlarının da kadını aslında korumadığını iddia eden Uruk, “Cinayetler göz göre göre geliyor. Şuan da öldürülecek olan kadınlar savcılıklarda var. İsimleri var. Bunları öldürecek olanlar da var. Bu kadınlar neden öldürülüyor. Biz de diyoruz ki; “Eğer devlet sizi koruyamıyorsa kendinizi koruyun. Öldürülmeyin, ölmeyin. Bunun için gerekirse nefsi müdafaa hakkınızı da kullanın” diyoruz” şeklinde konuştu.
Şiddette şiddet ile tedbir alınması yönündeki eleştirilere de değinen Uruk, “Burada bir tezat yok. Çünkü dünyada insan hayatı kadar önemli bir şey yok. Siz kendinize verilen bu hayatı korumak için elinizden gelen her şeyi yapmalısınız. Son aşamada gerekenlerdir bunlar. Fakat Bu son aşamaya maalesef geliniyor. Cezalar caydırıcı olmadığı için kadın hayatları korunamıyor. O yüzden bunlara da başvurulabiliyor” dedi.
Bu yılki kılavuzda, bazı önerilerin şiddete şiddet ile karşılıkmış gibi algılandığı için eleştirildiğini ifade eden Uruk, “Ama öyle olsa nefsi müdafaa bir hak olmazdı. Ya da bu hakkı kullananlar serbest bırakılmazdı. Dolayısıyla bu adalete aykırı bir şey değil. “Yaralama yapabilirsiniz. Darp edebilirsiniz. Engelleyebilirsiniz ya da silah kullanabilirsiniz” yönünde yaptığımız tavsiyelere eleştiriler var. Nihai sonucu, kadınların bunu uyguladığını düşünün. Binlerce kadın öldürülmezdi. Onların canını alan katiller onların yerinde olurdu. Devletin gerekli idari ve adli tedbirleri alması gerekiyor. Ama almıyorsa, şuan da bir kadın tehdit ediliyorsa ve öldürülecekse maalesef bu kılavuzu dikkate alması gerekiyor. Biz bu söylediğimizden asla geri durmayacağız. Bunu söylemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Devletin alması gereken tedbirlerden de bahseden Uruk, elektronik kelepçe uygulamasına geçilmesini ve sığınma evlerinin sayısının artırılması gerektiğini belirtti.
Son Dakika › Güncel › Türkan Uruk: 'Eğer Devlet Sizi Koruyamıyorsa Kendinizi Koruyun' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?