Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği

Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 34. Ulusal Kurultayı 31 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında Antalya Rixos Sungate Hotel'de yapıldı. Yeni yönetim kurulu Dr. İsmail Kuran başkanlığında; Dr. Murat Topalan, Dr. Sühan Ayhan, Dr. Reha Yavuzer, Dr. Derya Özçelik, Dr. Hüseyin Borman, Dr. Mustafa Yılmaz, Dr. Eksal Kargi, ve Dr. Özay Özkaya' dan oluşmuştur.

Kurultay esnasında; yüz transplantasyonu ve yağ enjeksiyonları gibi konular bilimsel ortamda işlenmiş, tartışılmıştır. 551 kişinin katılımı ile gerçekleşen Kurultay da 90 yerli, 8 yabancı konuşmacı ile sektördeki son gelişmeler ve ilerlemeler paylaşılmıştır.

Öne çıkan konu başlıklarından 'Yağ dokusu transferi' estetikte çığır açacak işlemlerde kullanılmaktadır…

Faydaları ve dikkat edilmesi gereken noktaları ile sunmakta olduğu pratik çözüm; estetik uygulamalarda özellikler meme büyütmede çok fazla talep görmektedir…

YAĞ DOKUSU TRANSFERİ (NAKLİ) MEME PROTEZLERİNİN YERİNİ Mİ ALIYOR!

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği'nin Ulusal kurultayında, yurtdışından ve yurt içinden bilim adamları, kök hücre içeren yağ dokusunun meme büyütme ameliyatlarında kullanılmasını tartıştılar.

Son yıllarda, yağ dokusunun yüze ve vücudun diğer bölgelerinde dolgu malzemesi olarak başarı ile kullanılmaktadır. Bu ameliyatın meme büyütmede uygun vakalarda kullanabileceği vurgulanmakla birlikte, meme protez uygulamalarının hala günümüzde seçkin bir ameliyat olduğu bilinmektedir.

Memeye yağ dokusu verilmesi hala tartışılmalıdır, yağ hücrelerinin kalsifikasyonu olabileceği, tümör taramalarında tecrübe gerektirmesi, büyük volümlerde yapılamaması ve birkaç seans gerektirmesine rağmen, günümüzde protez ameliyatı yapılamayan uygun hastalarda, yapılabileceği vurgulanmıştır.

Yağ dokusu ile meme büyütme operasyonu konusu kurultayda enine boyuna detaylarıyla tartışılmıştır.

Son yıllarda yağ dokusunun yüz ve vücudun diğer bölgelerinde başarılı şekilde dolgu olarak uygulanması bu dokunun meme büyütme amacıyla da kullanılabileceği fikrini doğurmuştur. Yağ transferi tekniklerindeki gelişmeler ve kök hücre teknikleriyle beraber gündeme oturmuş, halen üzerinde çalışılan bir konu haline gelmiştir.

Unutulmamalıdır ki; meme büyütmede kullanılan diğer yöntemler halen geçerli olan uygulamalardır. Bu uygulamalara alternatif bir teknik olarak veya silikon istemeyen bayanlarda yağ dokusunun kullanılabileceği vurgulanmıştır.

Memeye yağ dokusu verilmesindeki problemlerden biri de yağ hücrelerinin kalsifikasyonudur. Bu durum kanser taramalarında problem yaratmakta ve karmaşaya neden olmaktadır. Transfer edilen yağ miktarının her memede öngörülememesi ve sınırlı miktarda enjeksiyon yapılması ve birkaç tekrar gerektirmesi gibi handikapları da vardır.

KADIN MEMESI SADECE YAĞDAN İBARET DEĞİLDİR

Meme bir organ olarak kadınlar için dişiliğin, anneliğin, cinselliğin, bereketin, doğurganlığın sembolüdür. Zannedilenin aksine kadın memesi meme dokusu ve değişen oranlarda yağ dokusundan oluşur. Gerçekte hormonal etkilere cevap veren bir endokrin hedef organdır.

Bu kadar önemli bir organın Meme kanseri nedeni ile kaybedilmesi, bir kadın için çok ciddi ve önemlidir. Burada kadının vücut bütünlüğünün tekrar yerine konması, ancak onarım ilkelerini ve her türlü onarım seçeneklerini yapabilen Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahların işidir. Günümüzde memesi alınan bir kadına aynı seansta rekonstrüksiyon yapılabilmektedir. Böylece memesini kaybeden bir kadın, ameliyatta uyandığında bir bütün olarak uyanabilmektedir.

Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği, memesini kaybeden veya kaybetme olasılığı ile karşı karşıya kalan her kadının, onarım seçeneklerini ve imkanını değerlendirebilmek için bir Plastik Cerraha danışılmasını öngörür.