"Türk-Macar Türkoloji" Sempozyumu - Son Dakika
Güncel

"Türk-Macar Türkoloji" Sempozyumu

"Türk-Macar Türkoloji" Sempozyumu

"Türk-Macar Türkoloji" Sempozyumu büyük ilgi gördü

25.05.2012 09:31

Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen ve çok sayıda akademik, idari personel ve öğrencinin katıldığı, "Türk-Macar Türkoloji" Sempozyumu Prof. Dr. Naciye Güngörmüş'ün başkanlığında gerçekleştirildi.

Sempozyumda; İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Karaağaç, Prof. Dr. İmre Baski ve Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Bayraktar konuşmacı olarak katıldılar.

Türklerin unuttuğu Macarların unutmadığı Türkçe kelimeler konusunda bilgi veren Prof. Dr. Günay Karaağaç bütün ulusal varlığımızın dille gerçekleştiğini söyledi.

Prof. Dr. Karaağaç, "Doğal, biyolojik bir varlık olan insanı tarihsel bir varlık haline getirebilme yeteneği ancak dil ile kazanılabilmiştir. İnsanı doğayı paylaştığımız diğer varlıklardan ayırabilen en önemli öğe dildir. İnsan başarılarından söz edilirken tarih, coğrafya, matematik, psikolojik gibi bu sıralama yanlış ve böyle bir sıralamayı kabul etmemiz mümkün değildir" diyerek, sözlüklerin toplumun geçmişinin ürünleri olduğunu söyledi.

Macarların Kuman asıllı özel adları, araştırma tarihi ve bu adların dilbilgisi değeri üzerine konuşan Prof. Dr. İmre Baski, Macar Ovasının geçmişte Kumanların oturdukları iki bölgesi Büyük Kumanya ile Küçük Kumanya adlarını taşıdığını söyledi.

Prof. Dr. Baski, Macaristan'da yerleşmiş Kumanlar büyük olasılıkla 16'ncı yüzyılın sonlarına, 17'nci asrın ortalarına kadar dillerini muhafaza ettiklerini hatta idari, siyasi bakımdan 1876'ya kadar muhtar bir bölge teşkil ettiklerini söyleyerek, Macaristandaki Kuman dili yadigarları hakkında ilk özetin 1914 yılında Gyula Meszaros tarafından yazıldığını ifade etti.

Osmanlı Dönemi Türk-Macar İlişkileri konusunda bilgi veren Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Bayraktar, gerek toplumlar, gerekse devletler arası ilişkilerdeki tarihsel derinliğinmevcut ilişkiler için önemli bir referans niteliğinde olduğunu söyledi.

Doç. Dr Bayraktar, "Geçmişteki ilişkiler duygulardan ve kişisel bakış açılarından arınmış bilimsel normlarla ortaya konması durumunda bir kaynak olacaktır. Osmanlı – Macar ilişkilerine dair bir değerlendirme yapılırken, Macaristan'ın tam bağımsız bir devlet olmadığı gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir. Bu durumda münasebetlerin resmi ve sivil toplumlar arası olmak üzere iki boyutta değerlendirilmesi zorunlu hale gelmektedir" diye konuştu.

Kaynak: Bültenler

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement