Turizm Büroları Farkındalık Yaratıyor

Ortadoğu'nun turizm açısından cazibe merkezi olma yolunda ilerleyen Diyarbakır, geçtiğimiz yıllara oranla artan turist sayısıyla dikkat çekerken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanlığı açmış olduğu üç turizm bürosuyla kentteki turizm potansiyelini arttırmak için çaba sarf ediyor.

Dağkapı ve Dengbêjevi'nde 7 yıldan beri hizmet veren turizm bürolarına bir yenisi 2013 yılında eklendi. "1939 Surlara Yolculuk Projesi" kapsamında Mardin Kapı Meydanı'nda açılan büro, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin ilk durağı haline geldi. Büro önündeki taş ustası Fesih Gündoğar'ın 1939 yılında çekilen hava fotoğrafı baz alınarak yapılan Diyarbakır maketi, açık hava haritası misyonunu taşıyarak, yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor.

Türkiye'de turist akımının en yoğun olduğu kentlerin başında gelen İstanbul ve Antalya'da dahi belediyelere ait sadece birer adet turizm bürosu bulunurken, Diyarbakır'da, Büyükşehir Belediyesine ait kentin üç ayrı noktasında turizm bürosunun bulunması bölgede ve Türkiye'de ilk olma özelliğini taşıyor.

Dengbêj Evi Turizm bürosu Pazartesi hariç diğer bütün günler açık iken Dağkapı ve Mardinkapı turizm büroları da yoğun turizm sezonundan kaynaklı haftanın bütün günleri 09.00-18.00 saatleri içerisinde hizmet veriyor. Turizm büroları yılda 60.000'e yakın yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Turizm bürolarında görev yapan Metin Özçelik, Melike Dara Günal, Şirin Gencer, Mahmut Şimşek, Amed Çeko Jiyan ve Sait Türk, gelen turistlere kentin sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliklerle ilgili bilgi aktarıp, seyahat ve konaklama konusunda yardımcı oluyor. Bürolardan turistlere Büyükşehir Belediyesi'nin yayını olan Türkçe, Kürtçe (Kırmanci, Zazaki ve Sorani), Ermenice, Arapça, Süryanice, İngilizce dillerinde hazırlanmış olan turistik cep haritası, tanıtım belgeseli, turizm rehber kitabı, turistik kartpostalları ücretsiz olarak verilmekte. Bürolarda ayrıca kent tarihi, kent mimarisi, yemekleri ve kültürleri ile ilgili kitapların satışı da yapılıyor.

Turizm birim çalışanları Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret eden heyetlere kent tanıtım turları düzenleyip gelen konuklara kent tarihi ve kültürü ile ilgili bilgiler aktararak, rehberlik hizmeti sunuyor. Bununla birlikte KUDEP Şube Müdürlüğü'nün ortaklığıyla her yıl çok sayıda öğrenciye kenti gezdiriyor. Gelecek nesile kent aidiyeti kazandırmak, kentin tarihi ve kültürel mirasını tanıtmak ve bunları korumaları için zemin yaratmak amacıyla yapılan gezilerde öğrenciler hiç görmediği mekanları görme fırsatını yakalamış oluyor. Ayrıca Turizm Birimi her yıl düzenli bir şekilde ulusal ve uluslar arası turizm fuarlarında profesyonel stant açarak, Diyarbakır'ın etkin bir şekilde tanıtma fırsatını yaratıyor.

Diyarbakır'daki turizm yoğunluğu Newroz kutlamaları sebebiyle Mart ayında başlayıp Eylül ayına kadar sürüyor. Turizm bürosu çalışanlarından Profesyonel Turist Rehberi Metin Özçelik günümüzde dünyada her 7 insandan birinin gezmekte olduğunu ve turizm getirisinin her yıl sürekli bir şekilde arttığını belirtti. Özçelik, "Diyarbakır açısından turizm, kenti kısa vadede en az maliyetle ekonomik açıdan geliştirebilecek en önemli sektördür. Kültür turizmi trendi ise Avrupa'dan Ortadoğu'ya doğru bir yönelim göstermektedir" diye konuştu.

Diyarbakır'ın içinde bulunduğu coğrafya, uygarlık tarihinde ilklerin yaşandığı bir bölge olduğunu anımsatan Özçelik, şunları söyledi: "İnsanlığın ilk yerleşik yaşama geçtiği, yazının bulunduğu, toplum düzenini belirleyen yasaların yazıldığı, ilk tapınakların yapıldığı bir coğrafyadayız.Bu sebeple Diyarbakır, kültür ve inanç turizminin en iddialı kentlerinden biridir. Geçmişten günümüze kadar sağlam gelmeyi başarmış Diyarbakır Kalesi, Karacadağ'ın volkanik bazalt taşından ustalarının hünerli ellerinden yeniden şekillenerek yapılan hanlar, kiliseler, camiler, dört mevsime göre düzenlenmiş evler, kentin zengin sivil mimarinin en güzel örnekleri olarak günümüzde canlı bir şekilde durmaktadır."

Dünyada pek çok kalenin kapalı olduğunu anımsatan Özçelik, Diyarbakır'da ise İçkale ile birlikte yaşayan canlı bir tarihin olduğuna vurgu yaptı. Özçelik, medyadaki kent ile ilgili yaratılan olumsuz algı sorunu nedeniyle önceki yıllarda düşük olan turist sayısının barış süreciyle birlikte ciddi bir artış kaydettiğini belirtti. Turizmin gelişmesinin ekonomik getirisinin yanı sıra kültürlerin ve inançların birbirini tanımasına vesile olduğunu aktaran Özçelik, önyargıların kırılmasında büyük rol aldığını ve dünya barışına katkı sunduğunun altını çizdi.

Özçelik şöyle konuştu: "Diyarbakır'a gelecek yerli ve yabancı turistler Suriçi'nde Dengbêjevi'ni ziyaret edebilir, orada içtikleri çay eşliğinde dengbêjlerden kılamlar dinleyebilir, On gözlü Köprü üzerinden dileklerini bir kağıda yazarak, kutsal Dicle Nehri'ne bırakabilir, kentin tarihi dar küçelerinde zamanda bir yolculuk yapabilir. Konaklar, camiler, kiliseler, hanlar başta olmak üzere bir çok tarihi, kültürel mekanı gezebilir, kentte bulunan kahvaltıcı ve restoranlardan kent mutfağından lezzetler tadabilirler."