Tunceli'de Yeni Bir Kurbağa Alt Türü Tespit Edildi

Tunceli'de yürütülen kurbağa ve sürüngenlerin envanter çalışmaları kapsamında yeni bir alt tür keşfedildi.

Russian Journal of Herpetology dergisinde yayımlanarak bilimsel olarak kabul edilen alt türe Munzur Nehri'nden dolayı "Neurergus Strauchii Munzurensis adı verildi.

Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2014 ve 2015 yıllarında Orman ve Su İşleri Bakanlığınca hayata geçirilen "Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi" kapsamında Tunceli'de çeşitli bölgelerde arazi çalışmaları yaptıklarını, bu çalışmalar sırasında tespit edilen yeni bir kurbağa alt türün bilimsel olarak kabul edildiğini söyledi.

Olgun, bu alt türün Türkiye'de ilk defa Tunceli'de tespit edildiğini belirterek, "Bu tür şu anda sade Tunceli'de yaşıyor. Yakın akrabaları Tunceli civarında olabilir." dedi.

Tunceli'nin bioçeşitlilik açısından oldukça zengin olduğuna dikkat çeken Olgun, şunları ifade etti:

"Bu hayvanın bulunduğu yer Munzur Çayı ve Pülümür Çayı arasındaki bölgeler. Bu ara bölge biyoçeşitlilik bakımından çok önemli. Bu ara bölge, bitkiler açısından da çok önemli. Çünkü bu sular hayvanların geçişini engelleyerek bir izolasyon oluşturuyor. Bu da bulduğumuz bu semender türü gibi daha az hareketli hayvanların zaman içerisinde benzerlerinden ayrılmasına neden oluyor. Bölge sadece hayvanlar değil bitkiler açısından da çok çok önemli. O nedenle daha iyi araştırılması ve daha da iyi korunması gerekir."

- "Yeni alt türler de bulunabilir"

Araştırma yapılan bölgenin flora ve fauna bakımından oldukça zengin bir konumda olduğuna dikkati çeken Olgun, çalışmaların derinleştirilmesi halinde yeni alt türlerin bulunacağını tahmin ettiğini de ifade etti. Çevrenin doğal yapısının mutlaka korunması, tahrip edilmemesi gerektiğini vurgulayan Olgun, "Bundan sonra da yeni alt türler hatta türler bulunabilir. Tunceli, halkı biyoçeşitliliğin korunması bakımında oldukça duyarlı ve biyolojik zenginliklerine sahip çıkıyor. Tunceli bölgesi çok önemli ve mutlaka bu bölgede doğanın tahrip edilmemesi ve korumanın en üst seviyede olması gerekiyor. Munzur ve Pülümür Çayları arasındaki bölge ve çevresinin tahrip edilmemesi gerekiyor." dedi.

Çalışmaları Adnan Menderes Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Aziz Avcı, Prof. Dr. Nazan Üzüm, Aydın Fen Lisesi biyoloji öğretmeni Dr. Hülya Olgun, Adnan Menderes Üniversitesi doktora öğrencisi Emin Bozkurt ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Çetin Ilgaz ile birlikte yaptığını belirten Olgun, çalışmalarda kendilerine destek veren Tunceli Milli Parklar Şube Müdürü Ali Haydar Gürsönmez ve Milli Parklar Görevlisi Murat Özel'e teşekkür etti.