Tümöd: YÖK Eski Disiplin Yönetmeliklerini Yeni Bir Şeymiş Gibi Tekrar Yürürlüğe Sokuyor

Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı Recep Akdur, "Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği" ile "öğretim üyelerinin demeç vermesine" getirilen yasağa tepki göstererek, "YÖK Danıştay, Anayasa Mahkemesi kararlarını görmezden gelen eski disiplin yönetmeliklerini pekiştiriyor, tazeleyerek, güncelleyerek, koruyarak, yeni bir şeymiş gibi tekrar yürürlüğe sokuyor" dedi.

TÜMÖD Genel Başkanı Akdur yaptığı açıklamada, Çarşamba günü Resmi Gazete'de yayımlanan "Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği" ile "öğretim üyelerinin demeç vermesine" getirilen yasağa tepki göstererek, yayınlanan yönetmeliğin hala 12 Eylül YÖK'ü olduğunu gösterdiğini savundu.

-"YÖK, KOYDUĞU YÖNETMELİKLERLE SUÇ VE CEZA TANIMI YAPMA ALIŞKANLIĞINI SÜRDÜRÜYOR"-

YÖK'ün 12 Eylül'de edindiği alışkanlıklarını sürdürdüğünü öne süren Akdur, "YÖK bir uluslararası hukuk normu ve TC Anayasası ilkesi olan "idarenin düzenleyici işlemleri ile suç ve ceza tanımlayamayacağı' kuralını ihlal etmeye devam ediyor. YÖK, 12 Eylül'den bu yana kendi koyduğu kurallar ve yönetmeliklerle suç ve ceza tanımı yapma anlayışı ve alışkanlığını sürdürüyor. Suç ve cezanın kanunilik ilkesini yok sayıyor. Kendine özgü yönetmeliklerle suç ve ceza tanımlamaya devam ediyor" açıklamasında bulundu.

-"YAYIMLANAN YÖNETMELİKLERLE KANUNSUZ SUÇ VE CEZA TANILIYOR"-

Akdur, YÖK'ün yayımladığı yönetmeliklerle bir yandan kanunsuz suç ve ceza tanılarken, öte yandan üniversitelerdeki suç ve ceza algısını kendi düşünce ve ideolojisine uydurduğunu vurguladı. Akdur, yönetmenliğin "İdeolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek suretiyle kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak; boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak gibi soyut ve antidemokratik suç tanımları getirdiğini" ifade ederek şunları kaydetti:

"Örneğin eski yönetmelikte Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylemler suç kapsamında ve görevden çıkarma cezası olarak tanımlanırken yeni yönetmelikte bu suç olmaktan çıkarılıyor onun yerine öğretim üyesin, özerk ve bağımsız davranmasını engelleyecek öğretim üyesini disiplin kurullarına mahkum edecek elini kolunu bağlayacak yeni suçlar tanımlanıyor."

-"YÖK GELEN ESKİ DİSİPLİN YÖNETMELİKLERİNİ PEKİŞTİRİYOR"-

Yayınlanan yönetmeliğin YÖK'ün üniversite, demokrasi ve özerkliğe nasıl baktığının açık kanıtı olduğunun altını çizen Akdur açıklamasında şöyle denildi:

"YÖK, bu çağda basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermeyi bile bir suç olarak tanımlıyor. İdarenin haberi olmadan beyanda bulunmak ve bilimsel tartışmaların dışına çıkmak gibi uluslararası normlarla uyuşmayan ve soyut bir yasak anlayışı getiriyor. Özetle YÖK Danıştay, Anayasa Mahkemesi kararlarını görmezden gelen eski disiplin yönetmeliklerini pekiştiriyor, tazeleyerek güncelleyerek koruyarak, yeni bir şeymiş gibi tekrar yürürlüğe sokuyor. Yeni yönetmelik de eskileri gibi uluslararası evrensel yasalara, üniversite özerkliğine aykırı."

-YÖK'E GÖRE "RESMİ KONULARDA BİLGİ VEYA DEMEÇ VERMEK" İFADESİ YENİ BİR MADDE DEĞİL-

YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden, bazı basın yayın organları ile sosyal medyada Yükseköğretim Kurulu'nca Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinde yapılan son değişikliklere ilişkin yapılan yazılı açıklamada, her şeyden önce işaret edilmesi gereken hususun, medyada söz konusu edilen disiplin maddesi olan "6. Madde ö- Bilimsel tartışma ve açıklamalar dışında, yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına resmi konularda bilgi veya demeç vermek" ifadesinin yeni bir madde olarak düzenlenmediği ve zaten aynı Yönetmeliğin değişiklikten önceki 21 Haziran 1982 tarih ve 17789 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı belirtilmişti.

İkinci olarak ifade edilmesi gereken husus ise şu şekilde açıklanmıştı:

"Söz konusu fıkra ile getirilen yasak, akademik ve bilimsel araştırma veya tartışmaların yasaklanması, ya da öğretim elemanlarının güncel konulara ilişkin medyadaki tartışmalara katılmasının yasaklanması değil, yetkili olmadığı halde ilgili üniversite adına o üniversiteyle ilgili resmi konulara ilişkin beyan ve demeç vermeyi engelleme amacı taşımaktadır. Fıkrada yer alan "resmi konularda' ifadesi buna işaret eden bir kavramdır. Bununla amaçlanan resmen yetkili olmadığı halde bir yükseköğretim kurumu adına demeç veya açıklama yapmaktır."

-YAPILAN DEĞİŞİKLİK YÖNETMELİĞİ KANUNA UYGUN HALE GETİRME-

Bu yönetmelik düzenlemesi olmasa dahi aynı eylemin öğretim elemanları ve memurlarca işlenmesi halinde zaten bu kanun hükmünün uygulanacağı aktarılan açıklamada, "Yapılan değişiklik sadece yönetmeliğin kanuna uygun hale getirilmesi şeklindedir. Bütün bu nedenlerle, yapılan değişiklikte önceki metin aynen korunmuş fakat eylemin karşılığı olarak tayin edilen disiplin cezası indirilmiş, ilgili kanunlarda bir değişikliğe gidilene kadar) daha ağır olan kademe ilerlemesinin durdurulması değil, daha hafif bir disiplin cezası olan kınama cezası öngörülmüştür" denilmişti.