Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütlerinin eninde sonunda, mutlaka kendilerini besleyen ülkelere de saldıracaklarını belirterek, "Nitekim bunun emareleri zaman zaman ortaya çıkıyor. Yılanla yatağa giren, ısırılıp zehirlenmeyi göze almalıdır. Terör örgütleriyle iş tutanlar da kana ve gözyaşına boğulmaya hazır olmalıdır." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen TÜBİTAK Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, terör örgütleriyle ilgili ilkesiz tutum ve çifte standarda NATO içinden de itirazlar yükseldiğine şahit olduklarına değindi.
NATO'ya akredite Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi'nin bir yayınında, terör örgütleri PKK, YPG, HPG, PJAK ve KCK gibi yapıların aynı örgütler olduğunun kapsamlı bir araştırmayla ispatlandığına dikkati çeken Erdoğan, şunları ifade etti:
"2014-2015 yıllarını kapsayan bu akademik çalışma, 'Ölüler yalan söylemez' başlığını taşıyor. Terör örgütünün kendi internet sitesinde çatışmada öldüklerini ilan ettiği 2 bin 906 teröristin bilgilerini analiz eden araştırma, aslında ölenlerin hepsinin de PKK militanı olduğunu belirtiyor. PKK'nın aynı kadroyu kimi zaman Suriye'de, kimi zaman Irak'ta, kimi zaman İran'da kullandığını gösteren, terör örgütünün Ali Cengiz oyununu ifşa eden bu önemli belge, bizim ısrarla ifade ettiğimiz gerçeği tüm dünyanın, özellikle de NATO üyelerinin adeta yüzüne haykırıyor."
"Felaket göz göre göre yaklaşıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadeleye ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece Türkiye'ye zarar verdikleri, bölgesel politikalar gereği desteklenen terör örgütleri, eninde sonunda mutlaka kendilerini besleyen ülkelere de saldıracaklardır. Nitekim bunun emareleri zaman zaman ortaya çıkıyor. Yılanla yatağa giren ısırılıp zehirlenmeyi göze almalıdır. Terör örgütleriyle iş tutanlar da kana ve gözyaşına boğulmaya hazır olmalıdır. Türkiye'de patlayan bombaları film sahnesi gibi seyredip bunların müsebbibi olan örgütlere kol kanat germeyi sürdürenleri, yarın aynı akıbetin beklediğini anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Sonunda onların da başına bunlar bela olacak. Bunu da açık ve net söylüyorum. Felaket göz göre göre yaklaşıyor. Biz bir yandan mücadelemizi yürüteceğiz, bir yandan ikaz görevimizi yapmayı da sürdüreceğiz."
Türk milletindeki dirayet, kararlılık, cesaret ve tevekkülün başka hiçbir toplumda olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Ben milletime güveniyorum. Onun için dikkat ederseniz hepsi de en küçük bir tehdit karşısında adeta darmadağın oldular ama benim milletim, 15 Temmuz'da nasıl bir kurtuluş mücadelesi, nasıl bir istiklal ve istikbal mücadelesi verdiğini, F-16'ların karşısında, silahlı helikopterler, tanklar, toplar, silahlar karşısında açık ve net ortaya koymuştur. Bu millet, böyle bir millet." diye konuştu.
"Dünyanın en üst ligi bizi bekliyor"
Yaşanılan dönemin bir geçiş süreci olduğuna işaret eden Erdoğan, bu süreci eğilmeden, bükülmeden, pes etmeden, geri adım atmadan atlatmaları halinde, dünyanın en üst liginin kendilerini beklediğinden hiç şüphe duyulmamasını istedi.
Erdoğan, hedefleri gerçekleştirebilmenin, projeleri hayata geçirebilmenin ve tam bağımsızlığın gereklerini birer birer yerine getirdiklerini, getirmeye devam edeceklerini bildirdi.
Küresel finans ve ticaret krizinin, gelişmiş ülkeleri bile derinden sarsarken Türkiye'nin, yaşanılan bunca badireye rağmen dünyanın en yüksek oranlı büyümesini gerçekleştiren ülkeler arasında ilk sıralarda yer almayı sürdürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:
"Savunma sanayisinde bunu başardık, uçaktan helikoptere, tanktan tüfeğe, füzeden haberleşme sistemlerine kadar her alanda kendi tasarımlarımızı, kendi üretimimizi yapabilecek bir seviyeye doğru hızla ilerliyoruz. Savunma sanayiindeki dışa bağımlılığımızı 14 yılda, yüzde 80'ler seviyesinden yüzde 40'ların altına indirdik.
Dış politikada aynı başarıyı elde ettik. Bedel de ödüyor olsak kendi bölgesel ve küresel politikalarımızı hayata geçirme, bunun için gereken ilişkileri tesis etme gücüne sahibiz. Altyapıda, yatırımlarda dünyanın dikkat çekecek düzeyde başarılarına sahip olan bir ülke konumuna geldik. Sonuç olarak mevcut sorunlarımız elbette vardır ama önümüzdeki başarı ve fırsatlar çok daha büyüktür."
"Bilim insanlarımıza güveniyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem sorunların çözümü hem de projelerin hayata geçirilmesi konusunda bilim insanlarından çok önemli beklentileri olduğunu bildirdi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sizlerin yol göstericiliği, üretkenliği, ufku, gayreti olmadan içinde bulunduğumuz krizleri aşamaz, geleceğimize güvenle bakamayız. Sosyal bilimlerde, mühendislik bilimlerinde, sağlık bilimlerinde, temel bilimlerde sizlerin ortaya koyacağı başarılar, ülke yöneticileri, siyasetçiler olarak bizi çok daha doğru ve çok daha fazla çalışmaya sevk edecektir.
TÜBİTAK, bilim insanlarımızla ülke yöneticileri arasında köprü rolü oynayarak bu konuda öncü olmalıdır. Bilim insanlarımıza güveniyorum, inanıyorum. Başbakanlık görevini üstlendiğim günden beri cumhurbaşkanlığı dönemim de dahil bilimsel çalışmalara, bilim insanlarımıza daima destek oldum, olmaya da devam edeceğim. Gerek himayeme aldığımı projeler gerekse bireysel teşviklerimle sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim."
Notlar
TÜBİTAK Bilim Kurulu, 2016 yılında 3 "Bilim Ödülü", 1 "Özel Ödül" ve 4 "Teşvik Ödülü" verilmesini kararlaştırdı.
Buna göre, Temel Bilimleri Alanında Prof. Dr. Oğuz Gülseren, Mühendislik Bilimleri Alanında Doç. Dr. Erkan Yüce, Sosyal Bilimler Alanında Prof. Dr. Metin Heper ödül almaya layık görüldü.
Temel Bilimlerde Prof. Dr. Kemal Kazan özel ödül alırken, Teşvik Ödülleri de Temel Bilimler Alanında Doç. Dr. Emre Onur Kahya ve Doç. Dr. Adem Tekin, Sağlık Bilimleri Alanında Doç. Dr. Serdar Durdağı, Sosyal Bilimler Alanında Doç. Dr. İlke Öztekin Gillam'a verildi.
Törene, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile çok sayıda davetli katıldı.
Program öncesi TÜBİTAK'ın tarihi ve faaliyetlerini anlatan kısa film gösterildi.
Konuklara, TÜBİTAK ödülü alan bilim insanlarının bilime katkılarını anlatan sinevizyon gösterisi sunumu yapıldı.
Ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden alan bilim insanları, Erdoğan ile toplu fotoğraf çektirdi.
Törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan bilim insanları onuruna resepsiyon verdi.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Tübitak Ödül Töreni - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?