FERDİ AKILLI-ERDİNÇ AKSOY - Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğüne bağlı ocakta metan gazı püskürmesi sonucu 8 işçinin öldüğü kazayla ilgili hazırlanan yeni bilirkişi raporunda, kömür ocağında 840 günlük sürede uzunluğu 25 metreyi geçen sadece 6 etüt sondajı yapıldığı, bunun yetersiz olduğu belirtildi.
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Maden Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Nuri Ali Akçin, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden Araştırma Görevlisi Rukiye Uzun ile 3 maden mühendisinin yer aldığı ilk bilirkişi heyetinin bir süre önce Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığına 50 sayfalık rapor teslim ettiği iş kazasıyla ilgili savcılığın yeniden istediği bilirkişi raporu tamamlandı.
Ortadoğu Teknik Üniversitesinden (ODTÜ) maden yüksek mühendisleri Prof. Dr. Ümit Atalay, Prof. Dr. Celal Karpuz ve Doç. Dr. Nuray Demirel ile elektrik mühendisi Metin Sağdıçoğlu ve hukukçu Birkan Kırhan'ın hazırladığı 100 sayfalık yeni raporda, Star İnşaat ve Ticaret AŞ'nin TTK Kozlu Müessese Müdürlüğünde yürüttüğü "eksi 630 kat hazırlığı ve eksi 560 galeri sürme" işinde 7 Ocak'ta meydana gelen olayda 8 madencinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
Daha önce hazırlanan bilirkişi ve iş başmüfettişlerinin sunduğu inceleme raporlarına da atıfta bulunan bilirkişi heyeti, olayın temel nedenlerinden biri gösterilen yeterli sondaj iddialarına ilişkin tespitlerin yanı sıra Cumhuriyet Başsavcılığınca sorulan 20 sorunun cevaplarına yer verdi.
Sondajların sayı ve metresi itibarıyla gerekenden yetersiz olduğu savunulan raporda, 17 Eylül 2010 ile 4 Ocak 2013'e kadar geçen 840 günlük zaman diliminde, olayın meydana geldiği kesit alanı 14 metrekare olan galeride, toplam uzunluğu 25 metreyi geçen sadece 6 etüt sondajı yapıldığı belirtildi.
Raporda, söz konusu sürede sadece 14 gün degaj sondajı yapıldığı ve bunların sayısının da 44 olduğu vurgulandı.
"Sondaj konusunda ihmal var"
Bilirkişi raporunda, TTK'da metan drenajı uygulamasının bulunmadığını, bu nedenle ani degaj tehlikesini azaltabilmek ve tedbir alabilmek için galerilerdeki ilerlemelerde sondajlar yapıldığı aktarılarak, kazanın meydana geldiği kömür ocağında sondajların sözleşme şartlarına ve tüzük kurallarına uygun yapılmadığı ileri sürüldü.
Özellikle kontrol sondajlarının sayı ve uzunlukça kurallara uygun yapılmadığına yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:
"Ani metan gazı boşalabilecek yerlerde en az 25 metre uzunluğunda kontrol sondajlarının yapılması gerektiği ilgili tüzüğün hükmüdür. Sondaj föyü ve denetim defteri incelendiğinde sondajlardaki delik sayısının da metrekare başına bir delik kuralına uygun yapılmadığı, hiçbir sondaj operasyonunda arın yüzey alanı olan 14 metrekare için 14 delik delinmediği saptanmıştır. Sondaj föylerine yazılan sondaj uzunluklarının gerçeği yansıtmaması, ihmalleri açıkça ortaya koymaktadır. Ocakta kullanılan tek bir sondaj makinesinin arıza yapmadan çalışması ve tek bir sondörün aralıksız üç vardiya görev yerine getirmesi zaten mümkün değildir."
"Kaza kaçınılmaz değildir"
Raporda, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin işverenin gerekli güvenlik önlemlerini almadığı ve önlem alma yoluyla önüne geçebilecek durumlarda kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceğine dair karar verdiği belirtilerek, "Bilirkişi heyetimiz dava konusu olayda hem asıl işverenin hem de alt işverenin yeterli önlemleri almadığı ve denetim ve kontrollerine yeterli özen göstermediği ve bazı çalışanların kusurlu olduğu kanaatine vardığından bu iş kazasında kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır" ifadesi kullanıldı.
"Yönergeye uyulsa hayatta kalabilirlerdi"
Bilirkişi raporunda, ani metan gazı püskürmesi öncesi galeri açma işi kapsamında yapılan patar (yeraltı işletmeciliğinde normal ateşleme ile kazılmamış kısımların kazısını sağlamak için kısa lağım delikleri delinmek suretiyle yapılan ateşleme) atımıyla ilgili yönergeye aykırı davranılan unsurlara da değinildi.
TTK'nın ilgili yönergesinde "Ateşleme yeri, arından en az 200 metre uzakta olacaktır" hükmünün bulunduğuna yer verilen raporda, şu görüşler aktarıldı:
"Kaza sırasında bu yönerge yürürlüktedir. Ölenlerin cesetlerinin bulunduğu yerin arına uzaklığının 200 metreden çok daha yakın olması bu yönergeye uyulmadığını göstermektedir. Ölen işçiler arına 200 metreden daha uzak mesafede bulunmaları durumunda ani degaj olayında posta altında kalmayacaklardı. Degajın olduğu arında ses ve ışık uyarılı gaz sensörünün bulunması ve işçilerin ateşleme sırasında uygun mesafede ve korunaklı ateşleme mahallinde veya basınçlı hava teneffüs istasyonunda bulunmaları durumunda, az da olsa gaz maskesini takmaya fırsat bulup hayatta kalabilme şansları olabilirdi."
"Alman firması çekilince iş Star'a verilmiş"
Bilirkişi heyeti, galeri sürme işinin kömür üretiminin parçası olduğunu, TTK Genel Müdürlüğünün ve bağlı müesseselerin esas işleri arasında yer aldığını belirterek, bu faaliyetin yardımcı iş olarak sınıflandırılamayacağını savundu.
Asıl işin bir parçası galeri sürme işinin ihale edilerek, birçok açıdan TTK Genel Müdürlüğüne ve bağlı müesseselere göre üstün olmayan yükleniciye verilmesinin hata olduğuna işaret edilen raporda, "Kömür havzasında gerekli yatırım yapılmaması, bazı hazırlık işlerinin yüklenici aracılığıyla yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Yapılan ihalede galeri sürme işi bir Alman firması üzerinde kalmış ancak bu firmanın teminatını yakıp işten çekilmesi üzerine iş zorunlu olarak Star İnşaat AŞ'ye verilmiştir" görüşlerine yer verildi.
Eksiklikler
Bilirkişi heyetinin iş kazası olayıyla ilgili sıraladığı eksikliklerin bazıları şöyle:
"Yapılan sondajlar sayı ve uzunluk olarak yetersizdir. Sondajlar özenle denetlenmemiştir. Kaza tarihinde iş yerinde iş güvenliği uzmanı bulunmamaktadır. Ateşleme sırasında ateşlemeden etkilenmeyecek kişilerin sayısı 3'ten fazladır. Yasak olmasına rağmen gecikmeli kapsül kullanılmıştır. İş yerinde tehlike anında işçileri uyaracak Acil Tahliye İkaz Sistemi bulunmamaktadır. Yer altında çalışan personelde bulunan gaz ölçer cihazlar eskidir ve kısa sürede şarjları bitmektedir. Denetimler sırasında saptanan eksiklikler için yükleniciye caydırıcı yaptırımlar uygulanmamıştır. Gaz izleme odasında sadece 1 kişinin görevlendirilmesi önemli eksikliktir."
Kusurlar
Bilirkişi raporunda, galeri açma işini ihaleye çıkaran ve ihale sonucunda imzalanan sözleşmede imzası bulunan TTK Genel Müdürlüğünün yönetim kurulu üyeleri ile TTK Kozlu Müessesesinin yöneticilerinin kusur ve sorumlulukları olduğu ileri sürüldü.
Yüklenici Star İnşaat AŞ'nin asli kusurlu bulunduğu raporda, şunlar kaydedildi:
"Yüklenicinin kusuruyla ilgili sorumluluk firmanın genel müdürü Ş.S.D. ve yardımcısı İ.K. ve proje sorumlusu E.K'ye aittir. TTK Kozlu Müessese Müdürü K.E. ve alt işverinin yaptığı işleri denetlemekle yükümlü yardımcısı N.Y. de kusurlarla ilgili sorumludur. Yüklenici firma tarafından vardiya mühendisi olarak görevlendirilen Y.K, M.Ç. ve U.Ö.İ sondajların sayılarını ve uzunluklarını kontrol etmeden sondaj föylerini imzaladıklarından sorumludur. Nezaretçi A.A. ile sondör M.Ü'nün yanı sıra kazada hayatını kaybeden Ahmet Şeker'in kaza öncesinde arına 200 metreden daha yakın mesafede ve gecikmeli kapsül kullanarak ateşleme yapması, ateşlemeden etkilenecek yerde 3 kişiden fazla işçi bulunmaması koşulunu sağlamaması nedeniyle kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır."
Olay
TTK Kozlu Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında, 7 Ocak'ta özel firmanın galeri açma işini yürüttüğü eksi 630 kodunda ani metan gazı püskürmesi sonucu yaşamını yitiren 5 işçinin cesedine ulaşılmış, göçük altında kalan 3 madenciden 2'sinin cesedi 11 Ocak'ta, diğerininki ise 12 Ocak'ta çıkarılmıştı.
Olayın ardından TMMOB Maden Mühendisleri Odasınca, ocakta yeterli degaj sondajının yapılmadığı iddia edilmişti. - Zonguldak
Son Dakika › Güncel › Ttk'daki İş Kazasında Savcılığa Yeni Bilirkişi Raporu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?