Ttb ve Tabip Odalarından Şebnem Korur Fincancı'nın Tutuklanmasına Tepki: "Şebnem Hoca, Önlüğünün Akı Gibi Alnı Ak Bir Bilim İnsanıdır"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan tutuklanmasını protesto etti. Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, "İktidarın niyeti, doktor Şebnem Korur Fincancı üzerinden TTB ve tabip odalarına baskı uygulamak, seçilmiş meşru yönetimimizi görevinden almaya çalışmak, keyfi bir yöntemle hem bizi hem de tüm toplumu sindirmektir" dedi. Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan ise "Şebnem Hoca, önlüğünün akı gibi alnı ak bir bilim insanıdır" diye konuştu.

'Terör örgütü propagandası yaptığı' iddiasıyla geçen çarşamba günü İstanbul'da gözaltına alınarak Ankara'ya getirilen Şebnem Korur Fincancı, dün çıkarıldığı nöbetçi sulh hakimliği tarafından tutuklandı.

TTB Merkez Konseyi üyeleri, Fincancı'nın tutuklanmasını, tabip odalarının yöneticileriyle birlikte Ankara'daki genel merkez binası önünde yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, Konsey adına yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"İKTİDARIN ASIL NİYETİ, TTB VE TABİP ODALARINA BASKI UYGULAMAK, SEÇİLMİŞ MEŞRU YÖNETİMİMİZİ GÖREVİNDEN ALMAYA ÇALIŞMAK, TÜM TOPLUMU SİNDİRMEKTİR"

"Profesör Doktor Şebnem Korur Fincancı serbest bırakılsın. TTB üzerindeki baskılara son verilsin. Günlerdir, Türkiye demokrasisi, hukuk açısından utanç duyulacak bir sürece tanıklık ediyoruz. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, iktidar eli ile çarpıtma, kara propaganda ve dezenformasyon süreci işletilerek hedef gösterildi ve dün haksız, hukuksuz bir biçimde tutuklandı. Doktor Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınmasının ardından bizzat Adalet Bakanı'nın sözleri ile iktidarın asıl niyeti dillendirilmiştir. Bu niyet, sağlık alanında izlenen halk sağlığı karşıtı ve piyasacı politikalara karşı aktif bir muhalefet gösteren ve yürüten TTB'nin denetim altına alınması ve susturulmasıdır. İktidarın niyeti, doktor Şebnem Korur Fincancı üzerinden TTB ve tabip odalarına baskı uygulamak, seçilmiş meşru yönetimimizi görevinden almaya çalışmak, keyfi bir yöntemle hem bizi hem de tüm toplumu sindirmektir.

"BUGÜN, TOPLUMUN SAĞLIK HAKKINI HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Sizler de biliyorsunuz ki pandemi boyunca gerçekleri ortaya koyan, emeğine sahip çıkan, sağlık sisteminde yaşananları gün yüzüne çıkaran ve toplumun sağlık hakkına için mücadele yürüten birliğimiz, odalarımız sık sık hedef gösterilmiştir. Buna karşın TTB, Erdal Atabek ve Nusret Fişeklerden bu yana çeşitli baskılara ve saldırılara maruz bırakılmış, ancak ilkelerinden vazgeçmemiş ve susmamıştır. Bugün, toplumun sağlık hakkını her zamankinden daha çok savunmaya devam edeceğiz. Görevimizin başındayız. Aydınlık günlerin, sağlıklı toplumun tesisi yolunda sağlık sisteminde yaşanan krize de demokrasiye vurulan darbelere de sessiz kalmayacak, mücadelemizi sürdüreceğiz.

Dün 'Giderlerse gitsinler' dediklerinde de haykırdık, yine haykırıyoruz; susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz."

Ökten'in açıklamasından sonra İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Diyarbakır, Bursa ve Muğla illerinin tabip odası yöneticileri söz aldı ve görüşlerini aktardılar.

Ankara Tabip Odası Başkanı Muharrem Baytemür, "Bildiğiniz gibi yarın, Cumhuriyet'imizin 99. yılı. Buradan hem meslektaşlarımın hem sağlık emekçilerinin hem de bütün Türkiye halkının Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum. Önümüzdeki yıl da yüzüncü yılı olacak. Önümüzdeki yıl aynı zamanda TTB'nin de 70. Yılı. Önümüzdeki yıl, inanıyorum, kuruluşunu çok güçlü bir şekilde kutlayacağız. Bundan sonra da 70 yıldır olduğu gibi yine halkımızın sağlık hakkı için, meslektaşlarımızın çalışma koşulları ve özlük hakları için ve ülkemizin demokratik süreci için burada olmaya devam edeceğiz" dedi.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç ise şöyle konuştu:

"Şebnem Hoca'mız üzerinden başlatılan, medyaya verdiği açıklama sonrası başlatılan linç kampanyasının dün tutuklanma ile sonuçlandığına şahit olduk. İstanbul Tabip Odası olarak, bunu kabul etmiyoruz. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi Başkanı, derhal serbest bırakılmalıdır. Şebnem Hoca üzerinden başlatılan linç kampanyasının bu toprakların en büyük değeri olan TTB başta olmak üzere diğer meslek örgütleri, sendikalar, siyasi partiler üzerinde de bir baskı aracı olduğu görmekteyiz. Bu anlamı ile TTB'yi ve Şebnem Hoca'yı savunmanın ayrıca değerli olduğunu düşünüyoruz. İstanbul Tabip Odası olarak, TTB'nin bu ülkedeki bilimsel bilgiye ulaşmada, halkın sağlık hakkın korunmasında, hekimlerin özlük hakların savunmasında rolünü bilerek ve iktidarında TTB başta olmak üzere zapturapt altına alamadığı örgütlerin baskı altına alınmasını önemseyerek, çatı örgütümüz olan TTB'nin ve Şebnem hocamızın sonuna kadar yanındayız."

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan da "Şebnem Korur Fincancı, sadece ülkemizde değil uluslararası kamuoyunda bilinen, tanınan ve sözüne güvenilen bir bilim insanı ve insan hakları savunucusudur. TTB, kuruluşundan bu yana yaşamdan yana olmuş, evrensel insan hakları değerlerini benimsemiş, bilimsel bilgiyi halka paylaşmıştır. Bu şekilde mücadele sürdürmüştür. Şebnem Hoca da TTB'nin ilkeleri çerçevesinde mücadelesini sürdürmüştür. Bizler hem insan hakları alanında hem de meslek örgütümüzde kendisi ile çalıştığımız için mücadelesine tanığıyız. Şebnem Hoca, önlüğünün akı gibi alnı ak bir bilim insanıdır. Doğru bildiğimizi söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Yaşamdan yana mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.