Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) tarafından düzenlenen 'Türkiye'de Kadınların Siyasete Katılımı' adlı panel, Trabzon'da yapıldı.
Panelde, kadının siyasetteki konumu değerlendirilirken, yapılan konuşmalarda kadının siyasetteki etkisinin daha aktif hale getirilmesi vurgulandı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Zorlu Grant Otel'de düzenlenen panele; Lüksemburg Büyükelçisi Arlette Conzemius, BM Kadın Politikaları Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Ingibjorg Gisladotti, KTÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nezahat Altuntaş ve TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Moderatörlüğünü Ümit Sezgin'in üstlendiği panelde ilk olarak söz alan TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu, kadının her alanda olduğu gibi siyasette de etkisinin var olduğunu belirti.
Daha sonra söz alan Lüksemburg Büyükelçisi Arlette Conzemius, kadın erkek eşitliği konusunda önemli adımlar atıldığını dile getirerek, "Yürütülen bütün politikalarda eşitlik ön planda olmalıdır. Politikalarda uygulanan tüm programlar eşitlik değeri üzerine inşa edilmeli. Kadınların gününü kutlamamız lazım, çünkü henüz olması gereken eşitliğe erişemedik. Her zaman bu toplantıların faydası vardır. Bu konuda da önemli adımlar atılıyor. Kuzey ülkelerinde eşitlik konusundaki durum çok daha iyi, ama AB'nin 28 üye ülkesi için aynı şey geçerli değil" dedi.
BM Kadın Politikaları Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Ingibjorg Gisladotti ise, kadına şiddetin hemen hemen bütün dünya ülkelerde görüldüğüne dikkat çekerek Türkiye'de bu durumun daha vahim olduğunu söyledi.
Kadınların karar alınan tüm platformlarda olması gerektiğini ve buna erkeklerin de destek çıkması gerektiğini belirten Gisladotti, "Eşitlik bence aslında bir dayanışma kampanyası. Biz erkeklerden öne çıkmalarını ve bir duruş sergileyerek, kadınların her platformda olmaları gerektiğini söylemelerini istiyoruz. Burada kadınların tam olarak siyasete ve tüm yaşam alanlarına katılımlarını artırmak adına erkeklerinde seslerini duyurmasını istiyoruz. Kadınların karar alınan tüm platformlarda olması, kadına yönelik şiddetin durdurulması ve toplumdaki cinsiyet ayrımcılığının engellenmesi için duyuruda bulunuyoruz. Bu duyuruları erkekler de yapabilirler" dedi.
Kadına şiddetin her yerde olduğunu belirten Gisladotti, "Kadına şiddet her yerde var. İzlanda'da çok fazla. Ancak Türkiye'de durum çok ciddi çok vahim. Özgecan cinayetini uyanış çağrısı olarak görmeli. Zihniyetin değişmesi lazım" diye konuştu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nezahat Altuntaş da kadının siyasette yer almasının önemine vurgu yaparak, "Kadınlar toplumun yüzde 50'sini oluşturuyor ve diğer yüzde 50'sini de yetiştiriyor. Maalesef bu kadar güçlü olmalarına rağmen kadınlar toplumda hak ettikleri konumda değiller. Toplumsal cinsiyet rollerinden odaklı sebepler var 'kadınlar duygusal, kırılgan, zayıf yani evde olmalı, erkekler güçlü kuvvetli yönetme yeteneği var' gibi, siyaset erkeğe ait işmiş gibi algı var. Partiler kadınları potansiyel oy deposu olarak görüyor, ya da işlerinde koşturacakları bir eleman olarak görüyor. Maalesef karar mekanizmasında kadınlar tercih edilmiyor. Kadının siyasette yer alması önemli. Dünyada kadınlar farklı tecrübeler yaşıyor. Bu nedenle de farklı problemleri var, dünyaya farklı bir şekilde bakıyorlar. Şu anda seçme ve seçilme hakkı olmayan kadın neredeyse dünyada yok. Ama şöyle de bir durum var. Biçimsel eşitlik fiili eşitlikle sonuçlanmıyor" ifadelerine yer verdi. - TRABZON
Son Dakika › Güncel › Trabzon'da 'Türkiye'de Kadınların Siyasete Katılımı' Paneli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?