TİHEK'ten Hak Temelli Anayasa Vurgusu

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Muharrem Kılıç, "Anayasal düzenin hak temelli bir biçimde yapılması, hak temelli anlayışla yapılandırılması toplumsal anlamda adaletin, eşitliğin ve birlikte yaşama kültürünün de teminatı olacağına yürekten inanıyorum." dedi.

TİHEK Konferans Salonu'nda düzenlenen "Hak Temelli Anayasacılık Paneli"nin açılış konuşmasını yapan Kılıç, Türkiye'nin anayasa yapımı konusunda tarihsel arka plana sahip olduğunu, Osmanlı Devleti döneminden bugüne hazırlanan anayasal metinlerde bu birikimin izlerinin bulunduğunu dile getirdi.

Anayasaların herhangi bir hukuksal metin inşasına benzemediğine işaret eden Kılıç, anayasaların arkasında derin hukuki, tarihi, siyasi bir arka planın bulunduğunu bildirdi.

Anayasaları, "devletin, kamu otoritesinin bir mutabakatı, sözleşmesi" olarak niteleyen Kılıç, "Bu mutabakatın, bu toplumsal sözleşmenin güçlü bir meşruiyet arka planına, temeline, muhkem bir temele sahip olabilmesi için toplumun bütün katmanları tarafından kabul edilebilir bir hak temeline, hak perspektifine hatta haklar yanında özgürlükler perspektifine de sahip olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Anayasal metinlerin üç kurucu unsurundan bir tanesini temel hak ve özgürlüklerin oluşturduğunu aktaran Kılıç, "Toplumun bütün fertlerini kuşatıcı, kapsayıcı bir şekilde tanınmış, hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşit muamele görme ilkesi ki bu anayasacılık tarihinin temel argümanlarından ve temel hareket noktalarından birisini oluşturuyor." dedi.

TİHEK sivil anayasaya katkı sunacak

TİHEK Başkanı Muharrem Kılıç, Türkiye'de "darbe ürünü" 1982 Anayasası'nın yürürlükte olduğunu anımsatarak, Anayasa'da hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesine yönelik birçok adımın atıldığını dile getirdi.

Türkiye'de sivil anayasa yapılması konusunda son dönemde siyasal bir eğilim bulunduğunu belirten Kılıç, bunun bir hak arama kurumu olan TİHEK'i de katkı sunması anlamında harekete geçirdiğini bildirdi.

Kılıç, "Anayasal düzenin hak temelli bir biçimde yapılması, hak temelli anlayışla yapılandırılması, toplumsal anlamda adaletin, eşitliğin ve birlikte yaşama kültürünün de teminatı olacağına yürekten inanıyorum. Bu noktada kurumsal vizyonumuz çerçevesinde de katkı sunmayı murat ettik." görüşünü paylaştı.