Tgd, Almanya'nın Göçmenlere Yönelik Politikalarını Değerlendirdi

Almanya Türk Toplumu (TGD) Başkanı Kenan Kolat, "Önceki yıllarda bir güvenlik sorunu olarak görülen göçmenlerin, yavaş yavaş Almanya'nın bir gerçeği olduğunun söylem düzeyinde kabul edilmesine bakıldığında bir olumluluk var. Ancak söylem düzeyindeki bu olumluluk, günlük yaşama ve politikalara yansımıyor" dedi.

Almanya'daki yabancı kökenlilere yönelik politikaların değerlendirildiği basın toplantısında konuşan Kolat, TDG'nin, Almanya'daki Türklerin hak ve çıkarlarını savunan, faklı siyasi ve dünya görüşlerine sahip üyeleri bulunan bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi.

Kolat, Almanya'daki hükümet tarafından da resmi olarak muhatap kabul edilen kuruluşlardan biri olduklarını belirtti.

Göreve gelen yeni Alman hükümetinin, göçmenlerle ilgili bazı sorunları gündeme alması konusunda çok çalıştıklarını dile getiren Kolat, süreç içerisinde önemli kazanımlar elde etmekle beraber çok büyük hayal kırıklıklarıyla da karşılaştıklarını kaydetti.

"Uyum kavramına karşıyız"

Kolat, yeni hükümetin koalisyon protokolünde 18 madde bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Bizi ilgilendiren maddelere baktığımızda, son yıllarda Almanya'da göçmenlerle ilgili diksiyonda, düsturda bir düzelme ve bir olumluluk var. Önceki yıllarda bir güvenlik sorunu olarak görülen göçmenlerin, yavaş yavaş Almanya'nın bir gerçeği olduğunun söylem düzeyinde kabul edilmesine bakıldığında bir olumluluk var. Ancak söylem düzeyindeki bu olumluluk, günlük yaşama ve politikalara yansımıyor. Yeni hükümet koalisyonunun göçmenlere yönelik oluşturduğu bu maddelerde, önceki hükümet koalisyonları zamanında çıkan maddelere göre çok büyük bir değişiklik yok. Almanya'da yaşayanlar olarak genel anlamda 'uyum' kavramına karşıyız. Türkiye'deki basınımızdan da rica ediyorum; artık bu uyum kavramını kaldıralım. Yerine 'katılım' kavramının kullanılmasını öneriyoruz."

Kolat, Almanya'daki terör örgütü NSU davasını yakından takip ettiklerini ifade ederek, "Suçluların cezalandırılması, kurban yakınları için bir nebze sonuç verebilir. Ama suçluların cezalandırılması, Almanya'da ırkçılığı ortadan kaldırmıyor. Biz, Almanya'da yeni ırkçılıktan bahsediyoruz. Almanya'da yeniden toplumun ortasına gelen, çok ciddi oranda yükselen bir ırkçılık var. Almanya'da tabii bundan çok rahatsızlar. Biz bunun üzerinde çok duracağız" diye konuştu.

Diğer önemli bir konunun da çifte vatandaşlık olduğunu dile getiren Kolat, şöyle devam etti:

"Çifte vatandaşlık konusu ilk defa bir hükümetin üç gündem konusundan biri haline geldi. Getirilen çifte vatandaşlık hakkını olumlu buluyoruz ancak büyük bir reform gibi lanse edilmemeli. Öncelikle Almanya'ya emek vermiş anne babalara da çifte vatandaşlık verilmesini bekliyorduk. Bunun verilmemesi en büyük ayıptır. Ayrıca, doğumla çifte Alman vatandaşı olmak güzel, peki Almanya'ya doğduktan sonra gelmiş ve Alman vatandaşlığına geçmiş kişiler neden çifte vatandaş olamıyor diye tabii bir sorgu başlayacak. Biz bu sorunu Anayasa Mahkemesine kadar götüreceğiz."

Kolat, göçmenlerin ayrıca askerlik sorununun bulunduğunu, bunu Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'a yazılı olarak ilettiklerini ve cevap beklediklerini anlatarak, konuyla ilgili çözüm önerilerini de dile getirdi.

"Dil bilen Türk kökenliler de iş bulmakta zorlanıyor"

TGD Başkan Yardımcısı Hilmi Kaya Turan da Almanya'da işsizlik oranının yüzde 7 civarında olduğunu aktararak, Türk kökenlilerde bu oranın yüzde 20'nin üzerine çıktığını, bazı yerlerde de yüzde 40'lara kadar yükseldiğini kaydetti.

Bu durumun farklı sebeplerinin olduğuna işaret eden Turan, "Şüphesiz dilin de önemi var ancak bu kadar belirleyici bir yönü yok. Tabii Almanya'daki teknik gelişim kalifiye elemana ihtiyacı arttırmıştır. Ancak Almanya'da meslek okulu bitirmiş iyi derecede dil bilen Türk kökenliler yine de iş bulmakta zorlanıyor ve inanılmaz bir ayrımcılıkla karşılaşıyor. Türk kökenlilerin diğer göçmenlere göre işsizlik oranının yüksek olmasının sebebi, Türk işçilerinin imajlarında zaman içerisinde düşüş yaşanmasıdır" ifadelerini kullandı. - İstanbul