Terör örgütünün çocuk kaçırması -

Erzurumlu Yıldız çifti, Lisans Yerleştirme Sınavı'nda (LYS) Türkiye 58'incisi olan oğullarının terör örgütü tarafından kaçırıldığı iddiası üzerine Diyarbakır'da oturma eylemi yapan ailelere katıldı.

Erzurum'un Tekman ilçesinde oturan Celal Yıldız ve Remziye Yıldız'ın 18 yaşındaki oğlu Serkan Yıldız, bu yıl LYS'ye girdi. Sınavın ardından Yıldız ailesi, hayali doktor olmak olan Serkan'dan 21 Haziran'dan bu yana haber alamadı.

Daha sonra açıklanan LYS'de oğullarının 58. olduğunu ve terör örgütü tarafından kaçırıldığını öğrenen Yıldız çifti, Serkan'a kavuşabilme umuduyla Diyarbakır'da oturma eylemi yapan ailelere katıldı. Baba Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan oğlundan LYS'den sonra haber alamadıklarını söyledi.

LYS sonucu açıklandığında oğlunun Türkiye 58. olduğunu öğrendiklerini belirten Yıldız, Serkan'ın çok çalışkan olduğunu, okul hayatı boyunca sürekli takdir veya teşekkür belgesi aldığını kaydetti.

Serkan'ın bulunması için Ağrı ve Van'da kayıp başvurusu yaptığını dile getiren Yıldız, son olarak da Diyarbakır'a gelip oturma eylemi yapan ailelere katıldıklarını bildirdi.

Sınava giren oğlunun son kez kendisini aradığını, ondan sonra ise haber alamadığını aktaran Yıldız, şöyle konuştu:

"Erzurum merkezde özel bir yurtta yatılı olarak kalıyordu. Hem okuluna gidiyordu hem de sınava hazırlanıyordu. Hangi şartlarda, hangi zorluklarla okuttuğumu ben biliyorum. Zengin bir adam değilim. Serkan çok zeki ve çalışkan bir çocuktu. Oğlum Serkan, bana gelen mesaja göre LYS'de Türkiye 58'incisi olmuş. Oğlumun hayali hep doktor olmaktı.''

Yıldız, tüm aramalarına rağmen Serkan'ı bulamadıklarını bildirerek, ''Aldığımız duyumlara göre okulun son zamanlarında BDP'nin gençlik kollarına gidip geliyormuş. 3-4 defa orada görülmüş. Bundan dolayı oğlumun dağa çıktığından şüpheliyim" dedi.

Anne Remziye Yıldız ise oğlunu kimin kandırıp dağa çıkardığını bilmediklerini söyledi.

Oğlunun bir an önce gönderilmesini istediklerine dikkati çeken Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ne olursa olsun ne yapılıyorsa yapılsın oğlumu istiyorum. Ben yoksullukla oğlumu büyüttüm. Varlığın değil, yoksulluğun içerisinde büyüdü. Tek istediğimiz okulunu okuması ve yoksulluk çekmemesiydi. Başbakandan ve BDP'den de rica ediyorum oğluma kavuştursunlar beni."