Teğmen Çelebi'nin Telefonuna "Sehven Yükleme" Davası

Ergenekon davasında 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin cep telefonuna, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde "'sehven yükleme" yapıldığı iddiasına ilişkin, bir polis memurunun 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 18. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Hanifi Öpaydın katıldı. Ergenekon davasından tutuklu olan Teğmen Mehmet Ali Çelebi ise duruşmada müşteki olarak hazır bulundu.

Duruşmada şikayeti ve ifadesi sorulan Mehmet Ali Çelebi, yazılı beyanı ile 41 sayfadan oluşan bazı dokümanları mahkemeye sunarken, "Örgüt üyesi olduğu iddia edilen Mahmut Oğuz Kazancı isimli kişiye ait 139 telefon numarasının, bu kişiyle bağlantılı olduğumu ortaya koymak amacıyla, tutuklu olduğum zamanda, emniyetin denetimindeki telefonuma eklendiği, sunduğum kayıtlardan açıkça anlaşılacaktır" dedi.

Emniyetin demo programı kullandığı iddiasını kabul etmediğini ve emniyetteki telefonuna kayıtların bilerek eklendiğini öne süren Çelebi, "Sanık avukatının, yapılan işlemler nedeniyle hakkımda hiç bir adli işlem yapılmadığı, dolayısıyla mağduriyetime neden olunmadığı yönündeki iddiaları da yersizdir. Çünkü, iddianamenin 130. sayfasında açıkça, Mahmut Oğuz Kazancı isimli kişiyle irtibatlı olduğum belirtilmiştir ve bu şahısla ilgili bana ilgililer tarafından sorular yöneltilmiştir" ifadesini kullandı.

Çelebi, telefonuna kayıtların sonradan eklendiğinin anlaşılması üzerine tahliyesine karar verildiğini, kayıtların açıkça mağduriyet yaşamasına neden olduğunu ve bu konudaki aksi iddiaları yersiz bulduğunu da ifade etti.

"Dijital komplo ispatı bu davada ortaya çıkacak"

Duruşmada söz alan Çelebi'nin avukatı Serkan Günel de, kamuoyunda bilinen davaların nasıl yürütüldüğünün ispatı açısından bu davanın önem arz ettiğini kaydederek, "Bu davaların dijital bir komplo olduğunun ispatı, şu anda mahkemenizde görülmekte olan davada ortaya çıkacaktır. Müvekkilim, bu telefon kayıtlarının usulsüzlüğü ortaya çıktığında tahliye edilmiş, ancak bu olayların üzerine kararlılıkla gittiği için daha sonra hakkında mahkumiyet kararı verilerek tutuklanmış, iki defa mağdur edilmiştir" dedi.

Soruşturmanın eksik yürütüldüğü ve bu davanın titizlikle araştırılıp sonuçlandırılması halinde mağduriyetlerin giderileceğini düşündüklerini anlatan Günel, şikayetlerinin devam ettiğini de bildirdi.

Beyanı sorulan sanık Hanifi Öpaydın ise, şikayetçi Çelebi'nin iddia ettiği gibi telefonuna yanlışlıkla eklenen dökümlerden dolayı değil, başka nedenlerden dolayı tutuklandığını ve tahliye gerekçesinin de "sehven ekleme" iddiaları olmadığını belirterek, bu iddiaları kabul etmediğini ifade etti.

Sanık Öpaydın'ın avukatı Ali Çelik de, müvekkilinin iddia edilen eylemleri işlediğine dair hiç bir delil bulunmadığını savunarak, beraat talep etti.

Taraf avukatları duruşmada, yargılamanın genişletilmesini de istedi.

Mahkeme, taraf avukatlarının yargılamanın genişletilmesi talebini reddedip, esas hakkında beyanların alınması için taraflara süre vererek duruşmayı 28 Kasım'a erteledi.

Polis memurunun 2 yıl hapsi isteniyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde, başka suçtan gözaltına alınan Mahmut Oğuz Kazancı'ya ait sim karttaki 139 adet telefon numarasının, Çelebi'nin telefon hafızasına, "sehven" 20 Eylül 2008'de eklendiği ve bu eklemenin Çelebi'nin mağduriyetine sebebiyet verdiği kaydedilmiş, şüpheli polis memuru Hanifi Öpaydın'ın "görevi ihmal" suçunu işlediği gerekçesiyle, bu suçtan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.

Ergenekon davasının sanıklarından olan Mehmet Ali Çelebi, davanın 5 Ağustos 2013 tarihli karar duruşmasında "terör örgütüne üye olmak" ve "kişisel verileri kaydetmek, ele geçirmek" suçlarından toplam 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış, hakkında da yakalama emri çıkarılmıştı. Çelebi, 14 Ağustos 2013'de çıkarıldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, yakalama kararının yüzüne okunmasının ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. - İstanbul