İstanbul'da 4 yıl önce uyuşturucu şebekesine yönelik operasyon kapsamında tutuklanarak 3,5 yıl cezaevinde kalan ve açılan davada beraat eden Mehmet Ersöz, haksız yere cezaevinde kaldığı gerekçesiyle 650 bin TL'lik tazminat davası açtı.
1978 yılında başladığı memuriyet hayatında Nevşehir'in yanı sıra Kırşehir, Gaziantep ve Van illerinde sosyal hizmetler il müdürü ve il müdür yardımcısı olarak görev yapan 52 yaşındaki evli ve 3 çocuk babası Mehmet Ersöz, 30 yılın ardından özel sektörde iş hayatına atılmak için emekli oldu. Ersöz, bir süre sonra sağlık sorunları nedeniyle hekim olan bir akrabasının tavsiyesi üzerine 27 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul'a gitmeye karar verdi. Ülser hastalığı nedeniyle gittiği İstanbul'da Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Çapa Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Ersöz, 29 Mayıs 2009 tarihinde hastaneden ayrıldı.
Aynı günün akşamı Nevşehir'e dönmek için otobüs biletini aldığını anlatan Ersöz, "Otobüsün hareket saatine kadar olan boş vaktimi değerlendirmek için Cerrahpaşa'da gezerken tesadüfen uzun yıllardır görmediğim Ş.A isimli hemşehrimle karşılaştım. Beni iş yerine davet etti. Beraber iş yerine gittik ve yemek yedik. Daha sonra işlerinin olduğunu söyleyerek ayrıldı. Ben de iş yerinin yakınlarındaki bir dinlenme salonuna geçerek gazete okuyup vakit geçirmeye çalıştım. Yaklaşık 1 saat sonra sivil bir polis yanıma gelerek kimliğimi sordu. Bir konu hakkında ifademe başvurmak üzere kendisi ile birlikte emniyete gitmem gerektiğini söyledi. Sivil polis memuru ile birlikte her şeyden habersiz İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gittiğimde bana isnat edilen suçu hayretler içerisinde öğrendim. "Uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan gözaltına alındığımı söylediler. 4 gün boyunca Narkotik Şube Müdürlüğünde sorguya alındım" diye konuştu.
Emniyete götürüldüğümde iş yerinde görüştüğü hemşehrisi Ş.A ve kardeşi M.A ile karşılaştığını anlatan Ersöz, "Yaşadıklarıma bir türlü anlam veremiyordum ancak uyuşturucu operasyonu kapsamında bu 2 kişi polis tarafından takip ediliyormuş ve ben de onlarla görüştüm için örgüt üyesi olduğum şüphesi ile gözaltına alınmışım" dedi.
UYUŞTURUCU TİCARETİ YAPMAK SUÇUNDAN TUTUKLANDI
4 gün gözaltında kalmasının ardından diğer şüphelilerle birlikte sevk edildiği nöbetçi mahkemede hakim karşısına çıkan Mehmet Ersöz, her ne kadar burada İstanbul'a tedavi olmak için geldiğini ve söz konusu kişilerle tesadüfen karşılaştığını söylese de tutuklanmaktan kurtulamadı. Tutuklanarak Paşakapısı Cezaevi'ne gönderilen
Ersöz, burada 3 yıl 4 ay sürecek cezaevi hayatına başladı. Burada oldukça zor günler geçirdiğini ifade eden Ersöz, "Gözaltına alındıktan sonra suçsuz olduğumu bildiğim için tutuklanacağım aklımın ucundan bile geçmedi. Tabii bu arada Nevşehir'deki ailem de büyük üzüntü yaşadı. Hayatımda bir kez görmediğim gibi mesleğim ve görevim gereği hizmet verdiğim koruma altındaki çocuk, genç, yaşlı ve özürlü bireyler ile öğrencilerime zararlarını ve korunma yollarını anlattığım uyuşturucunun ticaretini yapmak suçundan cezaevindeydim. Bu bana tarifi imkansız bir acı veriyordu. Suç işlediğini bilerek ve bu delillerle ortaya konan, suçu sabit bulunan insanlar cezaevinin yaşam koşullarını bir şekilde kabulleniyor ancak benim gibi suçsuz yatan insanlar için bu durumu kabullenmek çok zor" şeklinde konuştu.
40 ay boyunca İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde TCK 220/2 188/3.4.5 maddelerinden yargılanan Mehmet Ersöz, 20 Aralık 2012 tarihinde ise CMK'nın 223-2-e maddesi gereğince isnat edilen suçun sübut bulunmadığından beraat ederek özgürlüğüne kavuştu.
Cezaevinde kaldığı süre içerisinde 3 yıl 4 ay boyunca eşi ve çocuklarından ayrı kalan ve bunun yanı sıra çocuklarının ve ailesinin birçok önemli ve acı günlerinde yanlarında olmayan Ersöz, tüm bu yaşadıklarından sonra Nevşehir'de haksız tutuklandığı gerekçesiyle 650 bin TL'lik maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Cezaevinde kaldığı süre içerisinde kendisinin ve ailesinin mağdur olduğunu belirten Ersöz, bu şekilde üzerine atılan suçun niteliği ve kendisinin sosyal statüsü göz önünde bulundurulduğunda bu durumun kendisi ve ailesi için bir yıkım olduğunu kaydetti. Ersöz, "Benim suçsuz olduğum geç de olsa anlaşıldı. Buna karşın ben tutuklandıktan sonra hakkımda çıkan haberlerden ve dedikodulardan dolayı herkes benim uyuşturucu ticareti yaptığımı sandı. Bu durumdan benimle birlikte ailem de büyük zarar gördü. Şimdi suçsuz olduğum belgelendi ancak bu durumu kimse bilmiyor. Benim emekli olurken hayallerim vardı, özel sektöre atılmak gibi. Şimdi bunu da gerçekleştiremiyorum. 3 çocuğum var ve bunların mezuniyet törenlerini bile göremedim. En küçük çocuğum ben cezaevine girmeden önce okula başlamamıştı. Ben çıktığımda ise 4. sınıfa geçmişti. Üniversite sınavına hazırlanan kızım ise son sınıfta. Üniversite'de okuyan en büyük kızım ise ben cezaevindeyken üniversiteyi başarılı bir şekilde bitirerek akademisyen olmuş. Başarılı bir eğitim kariyerleri olmasına karşın yaşadıkları acı onların ruh halini de olumsuz yönde etkiledi. Ayrıca çok sevdiğim annemi ben cezaevindeyken kaybettim. Ben cezaevine girdikten sonra büyük üzüntü duyan annem kalp krizi geçirerek öldü. Tüm bunlara rağmen benim halen hayallerim var. Tüm bu sebeplerden dolayı maddi ve manevi tazminat davası açtım. Yıllardır devlet kurumlarında edindiğim mesleki tecrübem ile korunmaya muhtaç kişiler için bir bakım merkezi açmayı düşünüyorum" dedi. - NEVŞEHİR
Son Dakika › Güncel › Tedavi İçin Gittiği İstanbul'da Başına Gelenler Filmleri Aratmadı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?