TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu... Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu: "Rtük, Türkiye'de Nepotizmin En Fazla Olduğu Kurumlardan Bir Tanesi"

(TBMM) -  CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde, RTÜK'te nepotizm olduğu iddialarını gündeme getirerek; "'Becerikli Başkan Ebubekir Şahin, bacanağını ve kayınbiraderini RTÜK'e aldı' haberinden sonra haberin erişime engellenmesi ve silinmesi istenmiş. Gerekçe olarak da RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in kişilik haklarının ihlal edildiği öne sürülmüş. Sayın Şahin, haberdeki gibi kayınbiraderiniz ve bacanağınız RTÜK'te çalışıyor mu? Bu kurum, Türkiye'de nepotizmin en fazla olduğu kurumlardan bir tanesi" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Komisyon Başkanı AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında toplandı. Komisyonda, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşülüyor.

"Tatil yapma maliyeti yurt dışından Türkiye'yi ziyaret edecek insanlar için de bir mesele olmaya başladı"

Turizmin jeopolitik risklere ve savaşlara bağışık hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Gelecek-Saadet Grubu İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye'de yükselen tatil yapma maliyetine ilişkin de şöyle konuştu:

"Türkiye bir enflasyonla mücadele programı yürütüyor, bu program çerçevesinde en önemli sorumluluk verilen bakanlıklardan birisi Kültür ve Turizm Bakanlığı'mız. Özellikle 2017 sonrasında coğrafyamızda ve dünyada yaşananlar olayları bir tarafa koyduğumuzda şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığı'mızın turizm gelirlerinde ve ziyaretçi sayılarında geldiği nokta bir alkışı hak ediyor.

Sizin 2007-2027 turizm geliri hedefiniz gayrisafi milli hasılanın yüzde 4,18'i. 5'lerden başlayıp buralara düşmüşüz. Biz 2027'de yaklaşık 74 milyar dolara geleceğiz. 2028 yılında hedefin 100 milyar dolar olması için ya kalkınma planlarında ya da hedeflerde bir hata var ya da sizin hesaplarınızda bir hata var. Türkiye'de enflasyon sadece içeride yaşayan insanların tatil yapma lüksünü elinden almadı. Ancak bu maliyet meselesi yurt dışından Türkiye'yi ziyaret edecek insanlar için de bir mesele olmaya başladı. Bütçenizde turizmin geliştirilmesi için bir program var. Bu programda 2023'le ilgili olarak özellikle reklam konusunda bakanlığın yapacağı çalışmalar var. Türkiye Tanıtım Ajansı'nın tanıtımla ilgili önemli bir iş yükünü aldığını görüyoruz. Bizim turizmimizi jeopolitik risklere ve savaşlara bağışık hale getirmek gerekiyor."

"Sayın Ersoy, yayınladıkları Kürtçe kitapları anlatır; ama diğer taraftan Kaymakamlıklar Kürtçe tiyatro oyununu yasaklar"

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Kürt kültürü ve Kürtçe'nin iktidar tarafından her dönem baskılandığını belirterek Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kürtçe konusundaki tutarsızlıklarına tepki gösterdi. Sayyiğit'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Muhtevası itibarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığını önemsiyorum. Çünkü Anadolu, Trakya, Kapadokya ve Mezopotamya gibi zengin bir tarihsel coğrafyayı yansıtmakla yükümlü bir kurum var karşımızda. Cumhuriyet tarihi boyunca otokton halkların yok sayıldığı, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu eliyle tekçi çalışmaların yürütüldüğü gerçeği varken bu daha da önemli hale gelmektedir.İlk yüz yıla baktığımızda 1920'lerden 1960'lara değin Kürtçe tek bir kitabın dahi basılmadığını gördük, tamamen suskun bir dönem yaşandığına şahit olduk. Çünkü müesses devlet nizamı neyi benimsediyse sözde bilim insanları da ona göre davranmış, propaganda kitapları birer bilimsel yayın gibi sunulmuştur. Bu sebeple ülkenin bio-kültürel çeşitliliği ile tarihsel mirasına iadeyi itibarını geri vermesi gereken Bakanlık, işte bu Bakanlıktır.

Bakanlıkların birbiriyle çelişen söylem ve pratikleri var. Örneğin, Milli Eğitim Bakanı seçmeli dil derslerinden bahseder; ama diğer taraftan İçişleri Bakanlığı, 'hedi' ve 'peşi peya' gibi Kürtçe trafik uyarılarını siler. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ersoy, yayınladıkları Kürtçe kitapları anlatır; ama diğer taraftan Kaymakamlıklar Kürtçe tiyatro oyununu yasaklar.

"Kayyumlar bir kültür kırımıdır"

Kürt imamların verdiği Kürtçe hutbede geçen kelimeler, 'örgüt terminolojisi' denilerek suç delili sayıldı. 'Jiyan, rümet, heja, civak' bunlardan bazıları. Sayın Ersoy, siz de geçen yıllarda Kürtçe – Türkçe sözlüğü yayınladınız. Sakıncalı kelimeler TDK'nın sözlüğünde de var, farkında değilsiniz ama siz de örgüt terminolojisini kullanmış sayılabilirsiniz. Kürtçe veya diğer dillerde önemli bir çalışma göremiyoruz. 2024 - 2028 yılı stratejik planında da sadece etnik Türk kimliğine uygun bir yaklaşım hakim. Kürtçe birkaç kitap basılması yetmez sayın Bakan, stratejik planlarınızda da diğer diller olmalı. Resmi internet sitenize baktığımızda da homojen bir eğilim göze çarpıyor. Onlarca proje var, birçok akademik çalışma var. Mesela yaşayan miras ve kültürel etkinlikler kapsamında halk kültürü çalışmalarını görüyoruz. Buna karşın milyonlarca Kürt'ün halk kültürüne ilişkin bir çalışma yok. Çünkü ülkenin üzerinde kurulduğu coğrafyanın kültür, inanç ve dilsel zenginliği hazmedilmiş değil.

Kayyumlar siyasi darbedir, kayyumlar ekonomik yağmadır; aynı zamanda kayyumlar bir kültür kırımıdır. Bugün de Hakkari, Batman, Mardin ve Halfeti'ye atadığınız kayyumlar bunun birer araçlarıdır. Batman kayyumunun ilk icraatı ne oldu biliyor musunuz? Kayyum yıkıma, belediyenin resmi internet sitesindeki Kürtçe yayını kaldırmakla başladı. Eğer Bakanlığınızın misyonu, sayfanızda yazıldığı gibiyse ortada çelişen bir durum yok mu? Gençler Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekerken gözaltına alınıyor, İçişleri Bakanlığı darp edilmiş, hakarete maruz bırakılmış gençlerin videosunu servis ediyor. Devlet bunu yaparsa toplumu kutuplaştırmaz mı? İzmir Kitap Fuarında Pirtuka Kurdi standı da vardı. Ama polisler, sizin verdiğiniz bandrolü taşıyan Kürtlerle ilgili bazı kitaplara el koydu. Haftalık Kürtçe yayın yapan Xwebün gazetesinin sitesi periyodik olarak erişime kapatılıyor."

"Kurul kendi kendini ihbar ediyor, sansür uyguladığını söylüyor"

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, RTÜK'ün erişim engeli getirdiği haberleri ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ile ilgili ortaya atılan nepotizm iddilarına ilişkin şunları söyledi:

"BirGün gazetesinde Timur Soykan'ın MASAK raporunu kaynak alan 'Halkbank'tan mafyaya kredi' haberine hemen erişim engeli konuluyor. Neden yapılıyor bu, haber yanlış mı, MASAK raporu sahte mi? Neden diye bakıyorsunuz, skandalın olduğu banka Halkbank ve RTÜK Başkanı da Halkbank'ta yönetici konumunda. RTÜK Başkanı Şahin'in talimatıyla büyük ihtimalle haberin yayınlanmaması için bütün medya kuruluşları tek tek arattırılıyor. Sonra Sayın Şahin, paylaşım yapıp 'RTÜK iletişim merkezi gibi çeşitli kanallar üzerinde medya hizmet sağlayıcı kuruluşların asılsız haber yaptıkları ihbarları bize ulaştığında görevli uzman personelimiz tamamen ilgili yayıncının lehine olacak şekilde gerekli uyarıları yapmaktadır. Uyarılar sansür değil, yapıcı ikazlardır' diyor. Biz daha sonra 'Bu yapıcı ikazlar nedir' diye soru önergesi vermişiz. Bu soru önergemize verilen cevapta Üst Kurul şöyle diyor, 'Yapıcı ikaz şeklinde bir uygulamamız yoktur. Olamaz da çünkü yayınların önceden denetlenmesi, müdahale edilmesi sansürdür' diyor. Kurul kendi kendini ihbar ediyor, sansür uyguladığını söylemekte.

Neden sansür uygulama gereğinde bulunuyor Sayın Şahin, çünkü bir koltuğunda iki karpuz var. Hem Halkbankası yönetim kurulu üyesi hem de bağımsız bir kurulun başkanlığını yapıyor ve ne yazık ki Şahin, burada bir tercihte bulunuyor. Önemli bir skandalın üzerini örtmek için başka bir skandala imza atıyor ve sansür uyguluyor.

Skandallar ne yazık ki bitmiyor. Belgelere dayanarak yazılan, doğruluğu ortaya çıkan pek çok haber, kişilik hakları gerekçesiyle mahkemeler tarafından engelleniyor. Bunun en son örneği yine Ebubekir Şahin ile ilgili, 'Becerikli Başkan Ebubekir Şahin, bacanağını ve kayınbiraderini RTÜK'e aldı' haberi oldu. Bu haberden hemen sonra haberin erişime engellenmesi ve silinmesi istenmiş. Gerekçe olarak da RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'in kişilik haklarının ihlal edildiği öne sürülmüş. Sayın Şahin, haberdeki gibi kayınbiraderiniz ve bacanağınız RTÜK'te çalışıyor mu? Bu kurum, Türkiye'de nepotizmin en fazla olduğu kurumlardan bir tanesi."