Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Oslo mutabakatı diye bir şey yoktur, öyle bir belge de konu da yoktur" dedi.
Atalay, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen İnsan Hakları Kurumu Kanunu Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde soruları yanıtladı.
Atalay, bir milletvekilinin, "bir gazetecinin gündeme getirdiği Oslo mutabakatıyla" ilgili sorusu üzerine, "Yanlış, aslı astarı olmayan iddialardır. Esasen mutabakat diye de bir şey yoktur, öyle bir belge de konu da yoktur. Sözü edilen manada bir mutabakat belgesi, şuna karar verilmiş buna karar verilmiş, öyle bir şey söz konusu değil" diye konuştu.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın, "Başbakan 'ben gönderdim' diyor sen 'yok' diyorsun" demesi üzerine, Atalay ile Uzunırmak arasında bir süre tartışma yaşandı. Atalay, şunları söyledi:
"Biz hep dürüstüz. İnanın inanmayın, biz açık ve dürüstüz. Ne yaparsak söyleriz. Biz hep doğruyu söyleriz. Hiç yalan söylemeyiz. Allah, yalan söyleyenin iflahını söksün, Allah kahretsin. Biz ne siyaset için ne şahsi meseleler için yalan söyleriz. Yaptığımızı açıkça yaparız. Başbakan'ın açıklamalarını siz istediğiniz gibi anlamaya devam edin. Ülkemiz için neyi yaparsak açık yaparız, sorumluluğunu yükleniriz. Hiç kimseden çekinmeyiz, korkmayız. Yaptığımız neyse ülkemiz içindir, bugün olsa yine yaparız, hepsini yine yaparız."
-Mektubu mikrofona geçirdi-
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, 1. bölüm içinde 2. maddede verdiği değişiklik önergesi üzerinde konuşurken, tutuklu bulunan BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan'ın 13 Haziran'da kendisine gönderdiği ve "Urfa Cezaevi'nin durumunu anlattığı" mektubun bugün eline geçtiğini söyledi.
Mektubu gösteren Kaplan, "İşte 13 canın ölümünden sonra gelen mektup" diyerek mikrofona geçirdi. Kaplan, "İşte Türkiye'de insan haklarının sembolü budur. Eğer insanlarımız yanarak ölüyorsa, insan hakları ihlalleri konusunda Türkiye'ye ağır ithamlar yapılıyorsa ve bunların karşısında susuluyorsa yaşananlarda herkesin payı var ama en çok iktidarın payı var" diye konuştu.
Konuşmasını bitiren Kaplan yerine otururken Başkanvekili Sadık Yakut,
"Lütfen mektubu alın. Dile getirdiniz, tutanaklara geçti. Burası milletin kürsüsü, gösteri yeri değil" dedi.
Mektubu almadan yerine oturan Kaplan'ın "Burası insan haklarını hatırlatma yeridir" demesine Yakut, "Kimse burayı gösteri yeri olarak kullanamaz" karşılığını verdi.
Genel Kurul'da görevli Kavas, Kaplan'ın mektubunu alarak Başkanlık Divanı'na bıraktı.
Muhabir: Alp Özden - Melda Çetiner
Yayıncı: İbrahim Uyar - TBMM
Son Dakika › Güncel › TBMM Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?