Tbmm Başkanvekili Mumcu: 'Siyasete Girmekten Çekinmeyin'

Mersin'de bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili, CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu, kadınların her alanda sömürüldüklerine ve arka planda bırakıldıklarına dikkat çekerek, siyasete girmeleri konusunda çağrıda bulundu.

TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, partisi tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeni ile düzenlenen konferansa katılmak üzere Mersin'e geldi. Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen konferansa, CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Ali Oksal, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, İl Başkanı Yılmaz Şanlı ile yaklaşık bin kadın katıldı.

Mumcu, konuşmasının başında, dünyada ve Türkiye'de kadın-erkek arasında yaşanan eşitsizliklere değinerek, kadınların her alanda sömürüldüklerine ve arka planda bırakıldıklarına dikkat çekti. Mumcu, kadınların iş yaşamı ve sosyal alanlarda ilerlemelerinin olduğunu fakat onlar için birçok sorun hala devam ettiğini söyledi. Dünya genelinde işlerin yüzde 66'sını kadınların gerçekleştirdiğini fakat mülkiyet hakkına gelince dünyadaki mülkiyetin yalnızca yüzde 1'i kadına ait olduğunu dile getirdi.

Mumcu, erkeklerle kadınlar arasında ücret dengesizliğinin yaşandığını, kaçak işçilikte de yine kadınlar ön sıralarda yer aldığına dikkat çekerek, "Yoksullukla mücadele sadece ekonomik boyutlu değildir. Bir ülkede demokrasinin yerleşmesi, insan haklarının gelişmesi, eğitimin yaygınlaşması, düzeyin yükselmesi, bireylerde vatandaşlık bilincinin oluşup gelişmesi için de yoksulluğun önlenmesi, ulusal gelirin adaletli bölüşülmesi gerekir. CHP iktidara geldiği zaman Aile Sigortası uygulaması ile işte bu amacı gerçekleştirmek için aile bireylerinden, hiç kimsenin çalışmadığı, haneye hiçbir gelirin girmediği aileler de evin kadınının banka hesabına asgari ücretten az olmamak üzere bir miktar gelir olarak yatırılacaktır" dedi.

'KADIN CİNAYETLERİ ARTIYOR'

Mumcu, başlık parası ve çocuk gelinler, özellikle vahşi töre ve namus cinayetlerine mutlaka bir son verilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Kadının metalaştırıldığı, yaşama hakkının yok sayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemi muhakkak atlatmamız lazım ve buna bir dur dememiz gerek. Kadınlara karşı şiddet en yaygın ancak en az cezalandırılan suç. Kadını dövmek sanki bir hak, bu sadece Türkiye'de değil dünyada da böyle bir bakış açısı var. Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiklere göre, Türkiye'de kadın cinayetlerinde 2002'den 2009'a kadar yüzde 1400 oranında artış olmuştur. Aynı verilere göre 2002 yılında AKP iktidara geldiği zaman kadın cinayetlerinin sayısı sadece 66. 2009'un ilk 7 ayında ise bu rakam 953'e sıçramış. Bu 7 yılın toplamı 4 bin 63'tür. Korkunç bir artış olmuştur. 2011 Mart ayının sonuca kadar bu rakamın 5 bine ulaşacak olması hepimizin tüylerini ürpertiyor. Öte yandan genel kanının aksine tüm ülkede kırsal kesimde ve kentlerde kadına karşı şiddet oranı hemen hemen eşit düzeydedir. Şiddetin en çok yaşandığı bölgeler ise Doğu ve İç Anadolu bölgesidir. Hatırlayın daha dün bu ülkenin başbakanı 'Kadın karşı şiddeti abartıyorsunuz' dedi.Bundan da basını sorumlu tuttu. 'Basın abartıyor' dedi. Gerçekleri topluma aktarmak basının birinci görevidir. Her konuda gerçekleri ortaya koyduğu için basın bu dönemde devamlı olarak suçlu ilan edilmektedir. Kısaca dünyada ama özellikle ülkemizde kadınlar devamlı hiç yaşamış gibi ölmektedirler" diye konuştu

'SİYATE ADIM ATIN'

Mumcu, Türkiye'de siyasetin bir erkek işi olarak görüldüğü kaydederek şunları söyledi:

"'Elinin hamuru ile erkek işine karışma' mantığı ile kadına siyaset tavsiye edilmediği gibi, kadınlarda böyle düşünülür hale getirilmiş. Hanımlar bu düşünceyi yıkmak sizin elinizde. Size giydirilmiş bu zihniyeti aşmak, sizin elinizde. Lütfen, 'elinin hamuru ile erkek işine karışma' baskısından kurtulalım. Çocuklarımız bir ara, 'Çocukta yaparım, kariyerde yaparım' diye bir kampanya başlattılar. Kariyer yapmak, çocuk yapmak birbirine engelmiş gibi sunuluyor. Genç kızlarımızın gözleri korkutuluyor. İstemeden bilinç altına yerleşmiş bu baskılardan kurtulalım. Siyasete adımımızı atmaktan çekinmeyelim. Mecliste 49 kadın milletvekili var fakat gurup başkanlıklarına bakıldığında bir tane dahi kadın yok. Gurup başkan vekilliğinde ise sadece 1 tane kadın bulunuyor. 3 binden fazla belediye olmasına rağmen sadece 18 tane belediye başkanı kadın var. Kadın vali ise hiç yok. Türkiye'de sadece 1 tane baro başkanı kadın bulunuyor. Bu tablo kadınların adeta sistematik olarak dışlandığını ortaya koyuyor"

İnsanların sosyalleşmelerinin engellendiğini flörtün fahişelikle eş tutulduğunu iddia eden Mumcu, şiddetin, tecavüzün sosyalleşme ile ortadan kalkacağını vurgulayarak, aile içi şiddetin önlenmesinde, kadınların başvuracakları yer olan kadın sığınma evleri ve danışmanlık merkezlerinin yeterli olmadığını da sözlerine ekledi.