Haber-Kamera: Enver ALAS, İSTANBUL/ DHA
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, "Cumhuriyetin kurulduğu ilk yılların kadrolarının psikolojisini bir ideoloji gibi yaşatmaya çalışmak manasızdır. Cumhuriyet sistemi yerleşmiştir. Kimsenin 94 yıllık cumhuriyet yönetimiyle bir meselesi yoktur. Osmanlı Devleti'nden söz edince padişahlık sistemine geçilmek istendiği gibi yorumlar, elbetteki yanlıştır" dedi.
TBMM Milli Saraylar tarafından Sultan 5'inci Mehmed Reşad'ın doğumunun 173. yıldönümü nedeniyle düzenlenen 'Sultan 5'inci Mehmed Reşad ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu' İsmail Kahraman'ın evsahipliğinde İstanbul'da başladı.
Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen sempozyumun açılışına Kahraman'ın yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, MHP İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda akademisyen ve davetli katıldı.
"EN BÜYÜK MAĞDUR OSMANLI DEVLETİ VE MÜSLÜMAN AHALİ OLMUŞTUR"
Açılış konuşmasını yapan İsmail Kahraman, sempozyumun, yakın tarihin en buhranlı yıllarının derli toplu bir şekilde ele alınmasına vesile olacağını söyledi. 20. yüzyılın ilk çeyreğinin müslümanlar açısından mahşer günü gibi geçtiğini belirten Kahraman, siyasi haritaların emperyalist devletler tarafından çizildiği bu dönemin, Osmanlı topraklarının yağma savaşına tanıklık ettiğini vurguladı. Kahraman, "Milyonlarca insanın katledilmesi ve muhaceretiyle sonuçlanan bu savaşın en büyük mağduru Osmanlı Devleti ve müslüman ahali olmuştur" dedi.
"ONU VE DÖNEMİNİ BİLMEZSEK..."
TBMM Başkanı Kahraman, Sultan Reşad'ın değerli bir padişah olduğunu kaydederek, "Onu ve dönemini bilmezsek, sonuçları günümüzü de etkileyen siyasi, sosyal, kültürel, demografik değişimleri kavrayamaz, coğrafyamızın kaderine tesir eden olayları anlayamaz, Kafkaslar, Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmeleri yorumlayamayız" diye konuştu.
"KİMSENİN 94 YILLIK CUMHURİYET YÖNETİMİYLE BİR MESELESİ YOKTUR"
"Millet olarak idrakimizin donduğu, aklımızın durduğu, milli şuur ve ruhtan mahrum dönemlerden geçtik" diyen İsmail Kahraman şunları söyledi: "O dönemlerde, tarihi bir hakikat olan Osmanlı geçmişimizi inkar etmek meziyet zannediliyordu. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti'nin varisidir. Osmanlı'yı anmak ve anlamaya çalışmak bizim için ancak iftihar vesilesi olabilir. Yeni kurulmuş, köksüz bir devlet refleksi ile hareket edemeyiz. Artık korkacak, endişe edecek, yersiz kavgaya tutuşacak bir durum söz konusu değil. Cumhuriyetin kurulduğu ilk yılların kadrolarının psikolojisini bir ideoloji gibi yaşatmaya çalışmak manasızdır. Cumhuriyet sistemi yerleşmiştir. Kimsenin 94 yıllık cumhuriyet yönetimiyle bir meselesi yoktur. Osmanlı Devleti'nden söz edince padişahlık sistemine geçilmek istendiği gibi yorumlar, elbetteki yanlıştır."
İsmail Kahraman, Osmanlı Devleti'nin kuruluşu gibi çöküşünün de 'destansı' olduğunu niteleyerek, "Tarihimizde küçük gösterilmek istenen kişiler var" diye konuştu.
"MÜTEVAZİ YAŞAMAK TAMAM AMA DEVLETİN HAŞMETİNİ KOYMAK DA GEREKLİ"
Geçen hafta Sırbistan ve öncesinde St. Petersburg'a yaptığı seyahatlerden bahseden Kahraman, "Biz, Petro'dan 'Deli Petro' diye bahsederiz. Oysa Petro, Rusların çok değer verdikleri ve mütevazi, 'Büyük Petro' dedikleri bir kişiliktir. St. Petersburg'da kaldığı evi gördük. Çar için yapılan yazlık sarayı gördük. 12. yüzyılda muhteşem bir saray yaptırmış. Mütevazi yaşamak tamam ama devletin haşmetini koymak da gerekli. Bunu Versay Sarayı'nda da görüyoruz Buckinghan'da da görüyoruz. Büyük devlet olmanın şuuru böyle eserleri ortaya koymayı gerektiriyor. Petro'ya deli demek bir kompleksin uzantısı. Biz de 'Deli İbrahim' diyoruz. Hiç Deli İbrahim 8 sene başta tutulur mu? Neden tanımayacağız tarihimizi? Muhteşem bir tarihimiz var" diye konuştu.
"BU KADAR İNSAN NASIL YETİŞTİ?"
İsmail Kahraman, Osmanlı'nın Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Abdülhamid gibi çok önemli devlet adamları yetiştirdiğini anlattı. Osmanlı'da çok diri bir eğitim, ilim ve sanat hayatı olduğunu aktaran Kahraman, "Bazıları Osmanlı'daki bu güzel gelişmeleri söylemezler. Tersine, 'Osmanlıca çok zordu, okuma yazma yoktu' derler. Okuma, yazma yoktu da bu kadar insan nasıl yetişti? Cumhuriyetin bütün aydınları nasıl yetişti. Bütün Osmanlı coğrafyasında, her kazada bir rüştiye, her sancakta bir idadi yani lise her nahiyede bir ilkokul... İmar'dan karayolu ve demiryoluna kadar hep hamle. Bu bize ait. Neden vandalların beyanlarına bakacağız da kendi tarihimizdeki insanların gerektiği şekilde takdirini yapmayacağız! Yapmamız lazım" şeklinde konuştu.
SENEYE VAHDETTİN ÇOK YÖNLÜ ELE ALINACAK
Bu yılki Sultan Reşad'ın bütün yönleriyle anlatıldığı sempozyumun ardından sıranın gelecek yıl Sultan Vahdettin'e geldiğini belirten İsmail Kahraman, onu da çok yönlü olarak ele alacaklarını ifade etti.
"İTTİHAT TERAKKİ BİR BELA OLARAK GELDİ"
Bu padişahlar ele alınırken o döneminde ele alındığına dikkat çeken Kahraman, İttihat ve Terakki'nin de iyice irdelendiğini dile getirdi. Kahraman, "İttihat Terakki, başımıza bir bela olarak geldi. 8 senede bir cihan devletini perişan etti. 3 kıta 7 denizden, Meriç Nehri ile Ağrı Dağı arasında sıkışan bir devlet haline getirildik" şeklinde konuştu.
78 AKADEMİSYEN KATILACAK
Sempozyum İsmail Kahraman'ın açılış konuşmasının ardından düzenlenen oturumlarla devam etti. 3 gün sürecek sempozyumda 19 ayrı oturuma 78 akademisyen katılacak.
Son Dakika › Güncel › TBMM Başkanı Kahraman: Kimsenin 94 Yıllık Cumhuriyet Yönetimiyle Bir Meselesi Yoktur 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?