Taşa Hanım Eli Değdi

MARDİN'in Midyat İlçesi'nde yok olma tehlikesiyle karşı karşı alan ünlü kalker taşları, genç kızların elinde yeniden hayat buluyor. İlçede açılan kursa katılan 23 genç kız, taş işleme sanatı öğrenirken, kendilerine de birer taş ustası olarak yetiştiriyor.

Midyat'ta yıllardır ev, cami, kilise, manastır, işyeri dekorasyonları, anıtlarda işlenerek kullanılan kalker taşlarının yeniden hayat bulması için Halk Eğitim Merkezi bünyesinde, Çok Amaçlı Toplum Merkezi'nde (ÇATOM) kurs açıldı. İlçede taş ustaları sayısının yok denecek kadar az olduğu kursa katılan 23 kız kursiyer, birer taş ustası olmak için büyük çaba harcıyor. Taş işleme sanıtını yaşatacak olan genç kızlar, 500 saatlik kurs sonunda birer usta olarak kendi geleceklerini de garanti altına alacaklar.

Midyat Eğitim Müdürü M. Salih Deniz, genç kızların meslek sahibi olabilmelerini sağlamak ve taş sanatını tekrar ilçede canlandırmak için kurs açtıklarını ifade etti. Deniz, "Kaybolmaya ve unutulmaya yüz tutmuş taş işlemeciliği son zamanlarda turistlerin taş işlemelere olan ilgisi nedeniyle yeniden canlandı. Midyat geleceğini inanç ve kültür turizminde görüyor. Midyat'ın tanıtımı ve taş işçiliğinin geliştirilmesi için taş işleme ustası sayısının arttırılması gerekir. Taş işlemeciliği, ilçede önemli bir gelir kaynağı haline geldi. Birkaç yıldır, özellikle taş yapılı binaların restorasyonun da bir artış olduğunu görüyoruz. Bu şekilde devam ederse betonarme evler yıkılarak yerlerine taştan evlerin yapılacağına şahit olacağız" dedi.

Kursu açmadaki amaçlarının kalifiye usta yetiştirmek olduğunu söyleyen Deniz, "Bizler bu kursa katılan kızlarımıza taş işleme mesleğini öğretiyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz, bundan sonrası, kendi çabaları ve yetenekleriyle gerçekleştirecekler. Bu konuya eğilirlerse ve kendilerini geliştirirlerse, piyasada istenen ve aranan elemanlar olacaklarına inanıyorum" dedi. Kurs Öğretmeni İbrahim Halil Erol, kursun ilk günlerinde kursiyerler taşı ellerine bile nasıl alacaklarını bilmediklerini söyledi. Erol, "Ama şimdi ise hepsi birer taş ustası oldu ve istediğiniz şekillerde taşa şekil verebiliyorlar. Kızlarımıza taşın farklı bir boyutunu daha öğrettik. O da taşı binalar için kullanılan bir malzeme değil evin bir köşesini süsleyen taştan eserler yapmak. Kursiyerlerimiz bu işi başardı ve mumluk, vazo, küllük, resim çerçevesi mücevher kutusu yaptılar. İstenildiği zaman her türlü isteğe göre de taşı işleyebiliyorlar" dedi.Kursiyerlerden Merve Deniz, cansız taşlara hayat vermenin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Deniz, "O cansız taşlar, taş ustasının elinden çıktıktan sonra hayat bulur ve taşın üstüne kazılan motiflerden, işçilikten, o taşa hayat veren taş ustasının ruh halini anlayabiliyoruz tıpkı bir şiiri okurken şairin, ya da bir tabloya bakarken ressamın, ya da bir heykeli süzerken heykeltıraşın. Bu yüzden yaptığımız işin bir sanat olduğu bilinci ile hareket ediyor ve bu uğurda hem çaba gösteriyor hem de bizden sonrakilere bunu aktarmak için uğraşıyoruz" dedi.