Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, Türkiye'de 2 milyon hektar tarım alanının atıl durumda olduğuna dikkat çekilerek bu toprakların tarıma kazandırılması halinde yıllık ortalama 13 milyar liralık bir gelir artışı sağlanabileceği belirtilmişti. TÜİK ve SGK verilerine göre ise Türkiye'de tarım arazileri ve çiftçi sayısı azalıyor. Hâlâ çiftçilik yapmaya devam edenler de iklim değişiminin etkileri ve yüksek üretim maliyetleriyle karşı karşıya. Türkiye'deki tarım alanları 1990 yılında 28 milyon hektarken, son 30 yılda yaklaşık 5 milyon hektarlık bir erimeyle 23 milyon hektara kadar geriledi. 2000 yılında tarımdan geçimini sağlayan kişi sayısı 8 milyon kişi iken bu rakam günümüzde yarı yarıya azalarak 4 milyona kadar düştü.
Tarım ve Orman Bakanlığı atıl arazilerin tarım ve ekonomiye kazandırılması ve tarımı teşvik amacıyla geliştirilen projeleri destekliyor. Bu kapsamda alternatif uygulamalardan en yeni ve ilgi uyandıranlarından birisi olan "Mısır Labirenti" Türkiye'de ilk defa hayata geçiriliyor. Ağva'da yaklaşık 100 dönüm araziye sahip etkinlik alanında mısır bitkisi ekilerek dev bir canlı labirent oluşturuluyor. Avrupa'nın en büyük mısır labirentinin bulunduğu panayır, 21 Ağustos 2021 tarihinde kapılarını açacak ve ürünlerin toplanacağı Kasım ayının ortasına kadar ziyaret edilebilecek.
Hem tarım, hem turizm kazanıyor
Ağva eski belediye başkanlarından toprak sahibi Ali Acar sürekli yükselen maliyetlerden şikayet ederken karşısına çıkan bir girişimcinin önerisiyle öncü bir uygulamaya dahil oldu. Ali Acar "Yıllardır tarımla uğraşıyorum ama toprakların tamamını ekmiyorum. Tarım yapmak artık çok maliyetli ve riskli, sadece tarımla kazanç elde etmek zorlaştı. Sami Bey bir fikirle bana gelerek kullanmadığım bir araziyi değerlendirebileceğini söyledi. Projeye göre yaklaşık 100 dönümlük bir alana mısır ekerek labirent oluşturuyoruz. Bu labirent 3 ay kadar kalacak ve sonrasında mısırları toplayacağız. Binlerce kişinin ziyaret edeceğini düşünüyorum. Böylece burada hem tarımdan hem turizmden gelir elde edilecek" dedi.
Proje kurucuları Sami İşleker, Aylin Çivici ve Firuze Pelin Çırakoğlu, başta tarım, turizm, tanıtım, ekonomi, istihdam, sağlık gibi birçok alanda katma değer üretecek proje hakkında bilgi verdiler. Noma Pozitif Ajans Başkanı Sami İşleker "Labirenti gelip geçici bir trend olarak değil aksine önümüzdeki yıllarda birçok şehirde kurulacak öncü bir uygulama olarak görüyoruz. Türkiye'de ilk kez yapılan bu örnek proje ile 30 yıldan uzun süredir atıl kalan bir toprağı değerlendirdik. Ülkemizde çeşitli nedenlerle ekilmeyen, kullanılmayan, israf edilen alanlar da benzer şekilde tarım ve ekonomiye kazandırılırsa çok büyük bir artı değer oluşturabiliriz. Ayrıca labirent, bulunduğu bölgeye olan ilgiyi arttırarak turizmi de canlandıracaktır" dedi.
Korona döneminde en güvenli etkinlik
Aylin Çivici ve Firuze Pelin Çırakoğlu ise "Corn Maze (Mısır Labirenti) Korona Virüs açısından sağlıklı ve güvenli bir seçenek olarak ön plana çıkıyor. Labirent, yapısı gereği insanların arasına mesafe koyarken, açık hava etkinliği olması ve bölümlere ayrılan alanları sayesinde salgına karşı güvenli bir ortam oluşturuyor. Bu etkinlik insanlara sosyal mesafe kurallarına uyarak özgürleşme olanağı sunacak. Tüm aile üyelerine hep birlikte doğada güzel bir gün geçirme fırsatı, gençler ve çocukları ekran başından uzaklaştırmak için harika bir bahane olacak. Yılda sadece 3 ay kadar açık kalacak panayırda, labirentte gizli çilek tarlasına ulaşabilen ziyaretçiler çileklerle ziyafet çekerken, balkabağı, çilek, mısır ve ayçiçeği tarlalarında gezerek fotoğraf çekebilecek. Bu dev panayır, mısır labirenti, yeme-içme alanları, balkabağı yemek workshopları, çocuk oyun ve gezi parkurları, gençler için korku labirenti, müzik grupları ve düzenlenecek özel etkinliklerle her yaştan ziyaretçi için eğlenceli ve özgün bir deneyim, gün boyu eğlence ve aksiyon vadediyor" dedi.
Son Dakika › Güncel › Tarım ve Turizm aynı projede buluştu, 'Mısır Labirenti' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?