Tarihi Bilgileri Yanlış Aktaran Dizilere Tepki

Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, yanlış tarih bilgileriyle çekildiğini savunduğu filmlere tepki gösterdi.

Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencilerine İstanbul'un Fethi'nin 559. yıldönümü dolayısıyla fethi anlatan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, insanların tarihi, dizilerden ve romanlardan öğrenmeye çalıştığını ve bu durumun oldukça yanlış olduğunu dile getirdi. Muhteşem Yüzyıl dizisini eleştiren ve dizinin her bölümünde tarihi hataların yer aldığını söyleyen Şimşirgil, "Şu dizinin tek bir doğru karesinin olmadığını, söylemediğim yer kalmadı. Dizinin daha ilk bölümü Kanuni Sultan Süleyman'ın 38 yıllık dönemini yok etmiştir. Bir kare 38 yıllık bir dönemi yok ediyor. Bir kelime 14 seneyi yok ediyor dikkat edin buna. Bunu ancak bilenler anlar, bunu ancak iyi tarihçiler anlar. Bir kelimeyle 14 seneyi yitirirsin. Neydi o? İbrahim Paşa, Kanuni ile saraya geldi ve hemen ona şu sözü söylediler; bu dönme nereden çıktı? Dönme kelimesi nedir? Kim için söylenir? İlk ne zaman söylendi? Şunu adama soracaksın hemen. Devşirmelere dönme denilmez, Müslüman'a dönme denilmez. Dönme kelimesi, 1652'li yıllarda çıktı. 4. Mehmet döneminde Sabetay Sevi ile çıktı. Sabetay Sevi herkes biliyordu ki Müslüman değildi ve canını kurtarmak için Müslüman'ım dedi. O tarihten sonra Sabetayistlere dönme denilmiştir. Müslüman olmadığı halde Müslüman görünenlere denilmiştir" diye konuştu.

"1652'de ortaya çıkmış bir şeyi 1520'de söyletirsen adama gülerler" diyen Şimşirgil, "Ama insanlar cahil bırakılırsa, tarihini diziden, romandan, filmden öğrenmeye çalışıyorlarsa, fazla söyleyebilecek bir şey yok. Zehri anında beynimize kazıyorlar. Son yılda tarihimize yapılan iftiralarla nasıl uğraşacağımızı göreceksiniz. Bizim ilahiyatçılara da çok gönderme yapıyorum. Zira dizinin birinci bölümünde yapılan yanlışlara bir tek ilahiyatçı değinmedi. Kurban Bayramı geldiği zaman tavuktan kurban olur mu, balıktan kurban olur mu diye televizyonlarda ahkam kesen, tartışan ilahiyatçılarımız, Ramazan geldiği zaman Müslümanlar imsakı erken kapatıyorlar, daha bir saat daha yemeleri lazım diye ahkam kesenler, hatta İstanbul'un meydanlarında 300-500 kişiyi toplayıp bir saat daha fazla yedirenler, bunun başındaki adam Süleymaniye'de 20 sene vaazlık yapmış bir kimse, çek perdeleri kardeşim istersen öğleye kadar ye. Ama bu insanların neyi ne kadar yiyeceği, 1400 yıldır bu dinin ne olduğunu sen ortaya koymuş değilsin. Sen Osmanlı'nın en fazla saat meselesi ile uğraştığını, camilerin yanında mutlaka vakitleri tayin eden yerlerin bulunduğunu bilmezsin" ifadelerini kullandı.

"KANUNİ İLE HÜRREM'İN AŞK FİLMİNİN ÇEKİLMESİNİ İSTERDİM"

Hürrem Sultan'ın bilinenin aksine bir kişiliğe sahip olduğunun altını çizen Şimşirgil, şunları kaydetti:

"Kanuni rolündeki adam bir kez namaza durdu rüku yapmadan secdeye yattı. Başını kaldırdı bakıyor ne zaman bitecek bu ızdırap diye. O anda kapılar bir açıldı. Kırım atlıları bir daldı içeriye papazın kellesi anında incilin üzerine düştü. Herkesin kellesi uçtu, duvarlardan oluk oluk kan akmaya başladı. ve bir tek Hürrem hariç hepsini öldürdüler. Hürrem'i de önce bir gemiye, daha sonra gemiyle getirerek Topkapı Sarayı'nın içine 'sen artık Süleyman'ın malısın' diyerek attılar. Kadın önüne gelen herkese bağırıp çağırıyor. Niye? Beni öldürsünler diye. Zira babası, annesi, kız kardeşi, komşuları, akrabaları gözünün önünde hunharca katledilen bir insan ne yapmaz? Ölümü ister. O gece uzaktan siluet halinde 3 kişi geliyor. Babası, annesi ve kız kardeşi. Babası Hürrem'e diyor ki; kızım sakın kendine bir zarar verdirme. Sen çok büyük bir görev ifa edeceksin. Sen bizim intikamımızı alacaksın, sakın kendine bir zarar verdirme. Siluet uzaklaşıyor ve Hürrem uyanıyor. Boynundan haçı çıkartıyor. Öpüyor ve sandığının en altına gizliyor. Kim bu? Kanuni'nin 38 yıllık zevcesi. Kanuni'den 8 yıl önce vefat edecek 38 yıllık zevcesi bir Hıristiyan ajanı. 14 yıllık veziri azamı bir dönme. Bakın daha yanlışlar ilk karede başladı. Hürrem 22 yaşında esir edilmedi, 9 yaşında esir edildi. Hürrem kilisede esir edilmedi bir akında esir edildi. Hürrem doğrudan Topkapı Sarayı'na getirilmedi, 6 sene Kırım Sarayı'nda kaldı. Hürrem son derece edepli, ahlaklı bir şekilde, İslami bir terbiyeyle yetiştirildi. Kırım Han'ı, son derece iyi yetişmiş bu kızı, Hafsa Sultana hediye etti. Hafsa Sultanda bu iyi yetişmiş kızı, oğluna hediye olarak verdi. Bana Türk tarihinin en güzel aile hayatını temsil edecek, sevgi derecesinde aşk derecesinde film çekilsin deseydiniz, Kanuni'nin Hürrem ile aşkının ve sevgisinin çekilmesini isterdim."

"PARA İÇİN ECDADINI SATIYORLAR"

Şimşirgil, reytingden gelecek maddi gelirler uğruna çekilen filmlerde yanlış bilgilere yer veren senarist ve yapımcılara tepki göstererek, "Bu dizi bitmedi mi arkadaşlar? Bu millet neyi izliyor. Ne için yapıyorsun bunu reyting için. Reyting ne demek? Para. Para için ecdadını, para için tarihini, para için atasını satandan ne hayır gelir. Ben Türkiye'de anlatamıyorum. Bunu bugün, Amerika'ya, Balkanlara, Ortadoğu'ya satıyoruz diye övünüyorlar. Neyle övünüyorsun kardeşim? Avrupa'nın hunhar Türk, barbar Türk, kan emici imajını biz oluşturuyoruz. Bu filmleri kendi elimizle, senaryosuyla biz veriyoruz" dedi.

Muhteşem Yüzyıl dizisiyle birlikte savaş prensiplerinin yok edildiğini söyleyen Şimşirgil, "1400 senelik iki büyük savaş prensibimiz yok edildi. Bunlardan biri Peygamber Efendimiz (s.a.v.) asla mabetlere saldırmayacaksınız buyururken, siz dizide Hürrem'in kilisede esir edilmesini cahillik mi zannediyorsunuz? Bu dizinin arkasında öyle güçler var ki bilemiyorum. O kadar geriye bakacak kadar istihbarat elemanı değilim. Ama düşmanlık bana bazı şeyleri bildiriyor, haber veriyor. Bir işaret yetişir demişler. Ben oradan anlıyorum. 1400 yıllık savaş prensibimiz yerle bir oldu. Niye? Kilisede esir ettirdiler. İkincisi size kılıç çekmedikçe asla din adamlarını öldürmeyin. Şimdi papazın kellesinin incilin üzerine düşmesini cahillik olarak mı değerlendirelim" şeklinde konuştu. - GAZİANTEP