Çin Ekonomisine Duyulan Güveni Son Üç Yılın En Yüksek Düzeyinde
Bank of America (BofA) Merrill Lynch Fon Yöneticileri Kasım ayı Araştırma sonuçlarına göre, Çin ekonomisinin geleceğine duyulan güveni son üç yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Bu durum global ekonomi ve hisse senedi piyasalarına karşı daha geniş bir iyimserliği de yanında getiriyor.
Araştırmaya Asya Pasifik, Global Yükselen Piyasalar ve Japonya'dan katılan yatırımcıların yüzde 51'i, Temmuz 2009'dan bu yana en parlak yorumu yaparak, Çin ekonomisinin gelecek yıl içinde güçleneceğine inanıyor. Ekim ayında net yüzde 5 olan bu rakam bir ayda 46 yüzdelik puan artışı ile Şubat 2009 ayından beri meydana gelen en büyük aylık artıştır.
Araştırma sonuçları, global ekonomiye duyulan güvenin Amerika'nın mali uçurum konusundaki korkularının önüne geçmiş olduğunu akla getiriyor. Katılımcıların net yüzde 34'ü, Şubat 2011 ayından bu yana aylık yüzde 14 artış gösteren en yüksek tahmini ortaya koyarak, dünya ekonomisinin önümüzdeki 12 ay içerisinde güçleneceğini düşünmektedir. Giderek artan, yani Ekim'de yüzde 42'den bu ay yüzde 54'e yükselen bir yatırımcı kitlesi, en büyük kuyruk riskinin Amerika'nın mali uçurumu olduğu kanısında.
Şirketlerin kâr beklentileri birbirini izleyen son iki aydır anlamlı biçimde artmıştır. Yatırımcıların net yüzde 4'ü kâr konusunda genel görünümün önümüzdeki 12 ayda iyileşme göstereceğine inanıyor. Oysaki, iki ay önce, şirket kârlarının düşeceğini tahmin eden net yüzde 28'lik bir oran söz konusu idi. Hisse senedine ayrılan fonlarda yükselme izlenirken, Ekim ayındaki yüzde 37 oranına kıyasla artan biçimde, panelin yüzde 42'si beta katsayısı hisse senetlerine yer vermek üzere devlet tahvillerini satmayı yeğleyeceklerini ifade ediyor. İkinci tercihleri ise nakit düzeylerini azaltmaktır.
BofA Merrill Lynch Global Araştırma Baş Yatırım Stratejisi Uzmanı Michael Hartnett, "Tahvillerden hisse senetlerine yönelik 'büyük bir dönüşüm'ün eşiğinde olduğumuz fikri giderek ivme kazanıyor. Tek eksik olan Amerika'nin mali uçurumuna çözüm bulunması," şeklinde konuştu. Avrupa yatırım uzmanı John Bilton ise, "Avrupa'da bu fikre destek zayıfsa da, global hisse senetlerine ayrılan fonlar genel olarak bize güven konusunda bir iyileşme yaşandığını gösteriyor. Çin konusundaki iyimserlik ise düşüncelerin ne kadar çabuk tersine dönebileceğine kanıttır."
Büyük dönüşümün sürdüğünün erken belirtileri
Kasım araştırması, tahvilden hisse senedine doğru büyük dönüşümün başlamış olduğunu gösteriyor. Aktif değer fon yöneticileri birbirini izleyen son beş ay boyunca tahvil pozisyonlarını düşürerek hisse senetlerine ayrılan fonları artırmışlardır. Bunlardan net yüzde 35'i aşırı yüklü hisse senedi iken, bu oran Ekim ayında net yüzde 25 düzeyinde idi. Aktif değer fon yöneticilerince ayrılan fonlardan net yüzde 35'i eksik ağırlıklı tahvillerdir, bu oran da bir ay öncesine kıyasla net yüzde 26'lık bir artış göstermiştir. Enflasyon beklentileri yavaş yavaş arttıkça daha fazla yatırımcının daha yüksek faiz oranı beklemesi öngörülüyor.
Aktif değerlerin arasında hisse senedi dışında çok az risk alma belirtisi görülmektedir. Ticari mallara bu ay daha az fon ayrılmış, gayrımenkullara fon ayrılmasında ise bir değişiklik olmamış, ancak aşırı yüklü alternatif aktif değerlere ayrılan fonlar oranı 2 yüzdelik puan artarak net yüzde 9'a ulaşıyor.
Yükselen piyasalara iştah artıyor
Yatırımcı ve aktif değer yöneticileri yükselen piyasalara açılım gerçekleştirme konusuna daha iştahla bakıyor. Varlık yöneticilerinin net yüzde 37'si aşırı yüklü Global Yükselen Piyasa hisse senetlerine yönelmekte, bu da Ekim oranı olan net yüzde 32'den bir yükseliş anlamına gelmektedir. Yatırımcıların net yüzde 30'u gelecek yıl için en fazla aşırı yükleme yapmak istedikleri bölgenin Global Yükselen Piyasalar olduğunu söylüyor, bu oran da böylece geçen aydan net yüzde 22'nin üzerine çıkmış bulunuyor.
Aktiflerin sektör dağılımındaki kaymalar, başta Çin olmak üzere, yükselen piyasalardaki hisse senetlerine artan iştahı yansıtıyor. Bu ay, global yatırımcıların net yüzde 13'ü aşırı yüklü sanayi kuruluşları olup, bu oran Ekim ayından bu yana 6 yüzdelik puanlık bir artış ifade etmiştir. Avrupalı yatırımcıların aşırı yüklü Otomotiv ve Yedek Parça ile Temel Kaynaklara ait değerler oranı sırasıyla net yüzde 11 ve yüzde 21'lik artış göstermiştir.
Yerli ve global yatırımcılar arasında Japonya konusunda fikir ayrılığı bulunuyor
Yerli yatırımcıların Japonya hakkında umutları giderek artarken, global yatırımcılar konuya halen temkinli bakıyorlar. Japon yatırımcıların net yüzde 18'i gelecek yıl içerisinde ekonominin güçlenmesini beklemektedir, bu da Ekim ayında kötüleme öngörülerinin net yüzde 30 olduğu dönemine kıyasla farklı bir görünümdür. Yatırımcı paneli gelecek yılın kârı konusunda şu anda tarafsız görünmektedir. Geçen ay, net yüzde 22'si kazançlarının düşeceğini tahmin ediyordu.
Global yatırımcılar ise Japonya'nun geleceğinin iyileşeceğinden hiç de emin değiller. Aktif değer yöneticileri Japon hisse senetlerindeki eksik ağırlıklı pozisyonlarını ılımlı biçimde düşürdüler. Net yüzde 34'ü bölgede eksik ağırlıklı, halen bu oran Ekim ayındaki net yüzde 38'den düşük olmasına karşın, tarihsel olarak piyasayı düşürücü niteliktedir.
Yende fiyat düşürücü eğilim ise artmıştır. Yatırımcıların net yüzde 39'u yenin önümüzdeki 12 ayda diğer başlıca para birimlerine göre değer kaybedeceğini beklemekte iken, bu oran geçen ay net yüzde 23 düzeyine kıyasla bir artış göstermiştir.
Son Dakika › Güncel › Tahvilden Hisseye Büyük Dönüşüm - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?