Suriyelilerin Çadırlardaki Zorlu Yaşamı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Çadırda yaşayan çocuklardan görüntüler- Tarlada çalışan Suriyeliler- Eşi ve 3 çocuğuyla Türkiye'ye gelen Suriyeli Muhammed Nur ile röportaj- Yemek pişiren kadınlar- Çadır içinden görüntüler- Çadırda yemek yiyen Suriyeliler- Su dolduranlar- Çamaşır yıkayanlar- Hamur açan Suriyeliler Suriyelilerin çadırlardaki zorlu yaşamı- Savaştan kaçan ve Türkiye'ye sığınan Suriyeliler, Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde hayırseverler tarafından kurulan kurulan 17 çadır ile eskiden hayvan barınağı olarak kullanılan odalarda kalıyor İç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan 140 Suriyeli, Kırıkhan ilçesinde hayırseverler tarafından kurulan çadırlarda adeta yaşam mücadelesi veriyor.Yaklaşık iki hafta önce rejim güçlerinin Halep kentine yaptığı hava saldırıları sonrası Türkiye'ye kaçan 40'ı çocuk 140 Suriyeli, Kırıkhan ilçesine bağlı Gültepe Mahallesi'ne geldi. Burada, Hatay Yardımlaşma Derneği (HAYAD) tarafından yardım eli uzatılan Suriyeliler, kurulan 17 çadır ile eskiden hayvan barınağı olarak kullanılan odalarda kalıyor.Yetişkinler tarlalarda günlük 15 lira yevmiye ile çalışarak evlerine ekmek götürmeye çalışırken, çocuklar da başak tarlalarında oynayarak zaman geçiyor. Akşam üzeri tarladan dönen kadınlar, kayaların arasına kurdukları ocaklarda ateş yakıp, yemek hazırlıyor. Çamaşırlar ise bir sonrası güne tekrar giyilmek üzere yıkanıp kuruması için çadırdan çadıra çekilen iplere ya da kayaların üzerine seriliyor.Suriyeliler, doğup büyüdükleri topraklardan uzakta, yeni hayatlarına alışmaya çalışıyor.Eşi ve 3 çocuğuyla Türkiye'ye gelen Suriyeli Muhammed Nur (45), AA muhabirine, Esed rejiminin ağır saldırılarına maruz kaldıklarını, yakınlarını kaybetmeleri üzerine Türkiye'ye sığındıklarını söyledi.Suriye'de bağlarını, bahçelerini, hayvanlarını ve evlerini bırakıp geldiklerini anlatan Nur, 15 kişi bir çadırda kaldıklarını, yaşam şartlarının sağlıksız olduğunu ve çocukların ellerinde, yüzlerinde yaralar oluşmaya başladığını belirtti.Suriye'nin bir an önce normale dönmesi temennisinde bulunan Nur, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Buraya 20 gün önce geldik. Sağlık sorunlarım olduğu için tarlaya gidip çalışamıyorum. Çocuklarım çalışıyor. Orada atılan bombalar yüzünden ağabeyimi, yeğenimi ve komşularımı kaybettim. Bakkaldan borç alıp bir şekilde karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Yattığımız yerde sünger filan yok. Toprağın üzerine serili bir kilimin üzerinde yatıyoruz. Allah razı olsun Türk milletinden bize burada kucak açtı."