Suriye'yi Düşman İlan Etmek Doğru Değil

Adana Genç İşadamları Derneği (AGİAD) tarafından düzenlenen 'Türkiye'nin Siyasi Liderleri Adana'da Buluşuyor, Şehrin Geleceğini Konuşuyor' toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye'nin iç işlerine karışılmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Her ülkeye saygı duyarız ama onların iç işlerine karışmayız. O ülkeye demokrasi ve özgürlük gelecekse en büyük desteği veririz. Suriye'yi düşman ilan etmek doğru değil. Irak gerçeği de unutulmamalı" dedi.

Seyhan Oteli'ndeki toplantıda Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak için uğraştıkların, çağdaş uygarlığın yakalanması için sanayicilere çok iş düştüğünü belirtti. "Sanayici ekonominin kamu görevlisidir" diyen Kılıçdaroğlu, politikacıların sanayicilerin sorunlarını çözmekle yükümlü olduğunu, sanayicilere baskı uygulayamayacağını söyledi. Konuşmasını kısa tutan Kılıçdaroğlu, işadamlarının sorularını yanıtlayacağını bildirdi.

Hükümetin '2023 Hedefleri' ile ilgili soruyu cevaplandıran Kılıçdaroğlu, bu hedeflerin gerçekçi olmadığını öne sürdü. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girmesi için projeler hazırladıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Ülkenin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olabilmesi için yıllık ortalama büyüme hızı şimdiki gibi yüzde 4 değil, yüzde 7 olmalı. Kişi başına düşen milli gelir de 25 bin değil, 35 bin dolar olmalı. Dış ticaret 500 milyar dolar değil, iki katı olmalıdır" dedi.

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Kılıçdaroğlu, büyüme rakamlarının istihdama yansımamasını da garipsediğini aktardı. Demokrasilerde vergi verenlerin hesap sorduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında TBMM'de 'Kesin Hesap Komisyonu' kurulacağını belirterek, "TBMM'de Plan ve Bütçe Komisyonu dışında bir Kesin Hesap Komisyonu kurulmalı. Çünkü siyasi iktidar hesap vermek zorundadır" dedi.

'DERSİM İLE BİZİ VURMAK İSTEDİLER'

Dersim tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, işin başında kendisinin hedef alındığını vurguladı. 'Arşivi açarım' denildiğini bildiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Arşivlerin açılmasına hay hay dedik. Ama tık yok. Aç kardeşim. Sanıyor ki biz korkacağız. Niye korkalım arkadaşlar? Her devletin tarihine bakın, acılar, dramlar, sevinçler, tasalar vardır. Her ülkenin tarihinde olduğu gibi bizim ülkemizin de tarihinde acılar var. Plan Bütçe Komisyonu Başkanlığı yaptığım dönemde arşivlerin açılması için önerge verdim. Bu ülkede Nazım Hikmet'i süründürdük, Sabahattin Ali'yi öldürdük. Bunların da açıklanmasını istedik, ama reddettiler. Ülkemizin geçmişini İngiliz ve Amerikan arşivinden okuyoruz. Başbakanlığı doğru dürüst yapmak istiyorsa, o arşivi tarihçilere açmalı. Ama bu yapılmıyor. Bizi vuracaklardı ama bugün çok şükür buradayız. Vurulanlar belli."

'ÖLEN BİZİM ÇOCUKLARIMIZ'

Terörle mücadeleye ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Terör ülkenin en büyük sorunudur. Kangren olmuştur. Ama hükümet programında bununla ilgili tek satır yok. Bu nasıl olabilir? Terör olayı tek başına silahla çözülebilecek bir olay değil. 35 yıllık süreç bize bunu gösterdi. Nasıl Anayasa Komisyonu kuruluyorsa TBMM'de Akil Adamlar Komisyonu kurulsun, orada milletvekilleri olmasın, ama her siyasi partinin göstereceği akil adamlar olsun. Oturup konuşsunlar ve çözüm üretsinler. Terör, sadece bir siyasi partinin çözeceği bir konu değil. Bu önerimizi Başbakan Erdoğan kabul etmedi. Adana'dan çağrı yapıyorum. Sen öneri getir, biz destek verelim. Biz toplumsal uzlaşmayla bu sorunun çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye, kendi özgür iradesiyle bu sorunu çözebilir. Sonuçta bu ölen çocuklar, bizim çocuklarımızdır."

'KUSURLU BİZİZ'

Ak Parti'nin oylarının artmasıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, "Onların oylarının artması ve bizim oylarımızın yeteri kadar artmamasının kusurlusu biziz. Halka gideceğiz, çözümlerimizi halka anlatacağız, çözümlerimiz gerçekçi olacak, söylediklerimize önce biz inanacağız, halka güven vereceğiz" diye konuştu.

'BİR SABAH KALKTIK, SURİYE DÜŞMAN OLDU'

İşadamlarının Suriye ile ilgili sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Biz bütün ülkelerle, özellikle de komşu ülkelerle barış içinde yaşamak isteriz. Hiç kimseyle kavga etmek istemeyiz. Atatürk'ün 'Yurtta barış, dünyada barış' sözü var. Zorunlu olmadığı sürece savaş katliamdır. Bir sabah kalktık, Suriye düşman oldu. Neden? Bir Allah'ın kulu çıkıp bunun gerekçesini bana açıklayabilmiş değil. 'Suriye'de demokrasi yok' diyorlar. Suriye'de demokrasi olmadığını Şam sokaklarını gezerken fark etmedin mi? O zaman da aynı yönetim vardı Suriye'de. 'Demokrasi gelişsin' diyebilirsin, ama Suriye'yi düşman olarak ilan etmek doğru değil. Hani Arap Baharı başladı ya, enerji kaynaklarının paylaşılması, insanların öldürülmesi baharı. 'İnsanlara özgürlük getireceğim' diye onların enerji kaynaklarına el konulması doğru değil. Irak ortada. Oraya da demokrasi gelecekti ama bir milyondan fazla Müslüman öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi."

Kaddafi'nin linç edilerek öldürülmesini de eleştiren Kılıçdaroğlu, Kaddafi'nin Kıbrıs Harekatı'nda Türkiye'ye yaptığı yardımları anlattı.

HSYK'YA SERT ELEŞTİRİLER

HSYK'nın, adalet dağıtan bir kurum olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"HSYK, adaleti bozan ve tuzu kokutan bir kurum. Silivri'de görülen bir davaya bakan bir yargıç vardı. Üzerinde baskı olduğunu söyleyerek istifa etti. Bu yargıca HSYK baskıyı yapanı sormadı. Yargıya baskı yapılıyor ama hiç kimse bunu sormuyor. Bana 'özür dile' diyorlar. Senin neyine özür dileyeceğim. Sen adaleti dağıttın da ben 'yok mu?' dedim. Unvanı 'Ali Dibo' olan Adalet Bakanı daha milletvekiliyken ihale dağıtan biriydi. Böyle birisi çağdaş bir ülkede adalet bakanı olabilir mi? Bırakın bakanlığı, siyaset bile yapamaz. Böyle bir bakana da böylesi bir HSYK yakışır. Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Adalet bozulursa, tuz kokar. Kim suçlanıyorsa adil bir şekilde yargılansın. İtirazımız yok ama şimdiki adalet, ülkeye adaletsizlik getiriyor. Siyasi iktidarın renginde yargı olmaz. O zaman yargı yaralanır. HSKY bütün siyasi kaygılardan arınmalı."

Tutuklu milletvekilleri ve uzun tutukluluk süreleriyle ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu,"Halkın seçtiği milletvekili tutuklu. Mahkemede ceza alsa neyse. Tutuklu yargılanıyor. Uzun tutukluluk süresinden Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı gibi herkes şikayetçi. Çözelim denilince kimse gelmiyor" dedi.

İşadamları, sivil toplum kuruluşları, CHP Adana, Mersin, Gaziantep ve Hatay milletvekilleri ile partililerin yoğun ilgi gösterdiği toplantının açılış konuşmasını yapan AGİAD Başkanı Ümit Onatça, ekonominin sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin hazırladıkları raporu Kılıçdaroğlu'na sundu.