Sur'daki Muhacirlere Ensar Olalım Kampanyası"

Görüntü Dökümü :

-Özgür Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç'un açıklamaları

-Umut Kapısı Gıda Bankası Başkanı Sıddık Furkan'ın açıklamaları

-Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş'in açıklamaları "Sur'daki Muhacirlere Ensar Olalım Kampanyası"

Diyarbakır'da, kendilerine "İslami Sivil Toplum Kuruluşları" adını veren kuruluşlar, düzenledikleri "Sur'daki Muhacirlere Ensar Olalım Kampanyası" ile terör mağduru ailelerin yardımına koşuyor.

Terör örgütü PKK mensuplarının kazdığı hendekler, kurduğu barikatlar ve tuzakladığı patlayıcılar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Sur ilçesindeki mağdur ailelere yardım amacıyla başlatılan kampanya devam ediyor. Kampanya kapsamında terör saldırıları sonucu evlerini terk eden 4 bin aileye çeşitli yardımlar yapıldı.

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslami Sivil Toplum Kuruluşları olarak hendek ve barikatlardan dolayı mağdur olan insanlar için bir araya geldiklerini söyledi.

Vatandaşların Sur'daki evlerinden birkaç eşya alıp çıktıklarını gördükleri an böyle bir kampanya yapmayı amaçladıklarını belirten Koç, ilçede ciddi bir mağduriyet ve sıkıntı olduğunu, insanların bir battaniye, bir hırka ve bir bohçasını alarak nereye gideceğini bilemez halde sokaklara döküldüğünü belirtti.

Murat Koç, şöyle devam etti:

"Yaklaşık 25 bine yakın insanın o günlerde Diyarbakır içinde yer değiştirdiğine şahit olduk. İslami Sivil Toplum Kuruluşu olarak bunu gündemimize aldık. Kampanya ile ailelere yardım etmek istedik. Bu kardeşlerimiz muhacir olmuş. Tıpkı Suriye'den Türkiye'ye göç edenler, dünyanın farklı yerlerindeki savaşlardan kaçanlar gibi. Terör olaylarından mağdur olan insanların yaşadığı sıkıntılara Müslümanlar olarak nasıl el uzatıyorsak, kendi şehrimizde yaşayan insanımıza da yardım etmek boynumuzun borcudur."

Kampanya ile insanların barınma, eğitim, sağlık, temel ihtiyaçları ve esnafın yaşadığı mağduriyetleri giderme açısından devletin sorumluluk üstlenmesi gerektiği çağrısında bulunduklarını bildiren Koç, İslami Sivil Toplum Kuruluşları olarak Kürt sorununun İslami kardeşlik zemininde çözüleceğine inandıklarını kaydetti.

"Kardeşlik dediğimiz şey, bu zor ve sıkıntılı dönemlerde dayanışmayı ortaya koyarak gerçekleşebilir. Bugün ortaya konulacak kardeşlik pratiği hiçbir şeyle ölçülemez. Bugün kardeşlerimiz onun adına savaştığını iddia ettiği örgütten dolayı ciddi anlamda mağdur olmuş" diyen Murat Koç, bölgeyi terk etmek zorunda kalan insanların Müslümanlar tarafından sahiplenilmesi gerektiğini ifade etti.

Sur'daki mağdur ailelere yardım edilmesi gerektiğini dile getiren Koç, "Tıpkı Suriye'den gelen kardeşlerimize nasıl yardım ettiysek, Filistin'deki mağduriyeti nasıl gündeme getirdiysek bunun ondan hiçbir farkı yok. Bölgedeki çatışmalar ve terörden mağdur olmuş, yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmış insanlara kesinlikle sahip çıkmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Umut Kapısı Gıda Bankası Başkanı M. Sıddık Furkan ise Sur'da olayların ardından halkın büyük bir kısmının evini terk ettiğini anımsattı.

Diyarbakır'da 100'ü aşkın İslami Sivil Toplum Kuruluşunun bir araya gelerek "Sur'daki Muhacirlere Ensar Olalım Kampanyası"nı başlattıklarını bildiren Furkan, " Mekke'den Medine'ye hicret eden Müslümanlara ensar olan kardeşleri kucak açtı ve her şeyini paylaştı. Bizler de İslami Sivil Toplum Kuruluşları olarak buna dayanarak ilçeden çıkan kardeşlerimize elimizden geldiğince evimizi ve gönlümüzü açalım, gıdalarımızı onlarla paylaşalım diye bu kampanyayı başlattık" dedi.

"4 bin mağdur aileye yardım ulaştırdık"

Kampanyaya Türkiye'nin dört bir yanındaki duyarlı vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini belirten M. Sıddık Furkan, şöyle konuştu:

"Şimdiye kadar 4 bin mağdur aileye gıda, battaniye, ısıtıcı ve bazı ailelerin vermiş olduğu ikinci el yatak, yorgan ve benzeri malzemeleri ulaştırdık. Şubat ayı dağıtımı için de hazırlıkları tamamladık. Aileleri evini dolaşıyoruz ve ne halde olduklarını görüyoruz. Bazı evlerde 8 aile, bazı evlerde 5 aile, bazı evlerde ise 3 aile bir olup ev tutmuş. Evlerinde hiç eşya yok, üzerinde yatacak bir şey yok, bir battaniye veriyoruz, o battaniyenin bir kısmını üzerine atıyor bir kısmını yere seriyorlar, o derece mağdurlar. Zaten Diyarbakır'ın en mağdur aileleri orada oturuyordu. Gelin bu kardeşlerimize sahip çıkalım. Çünkü, sahip çıkmadığımız takdirde açlıktan veya soğuktan bu ailelere bir şey olursa bunun vebalinin altından kalkamayız."

Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş de terör örgütü PKK'nın yaptığı eylemlerden dolayı halkın büyük oranda mağdur olduğunu söyledi.

Örgüt mensuplarının saldırılarından dolayı vatandaşların evinden eşyalarını dahi almadan çıkıp, kışın soğuğuyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Memiş, "Diyarbakır'daki İslami Sivil Toplum Kuruluşları olarak Mısır'da, Suriye'de veya Filistin'de bir olay olduğu zaman hemen onların yardımına koşarken, buradaki kardeşlerimizin yanına koşmamak doğru olmazdı" ifadelerini kullandı.

Kardeşlerinin yarasına merhem olmak amacıyla ve özellikle bürokrasiyi ve hükumet yetkililerini daha hızlı harekete geçirmek, özellikle barınma ihtiyacı olan ailelerin hızlı bir şekilde bu ihtiyacının giderilmesi ve yine bu olayın sosyal ekonomik ve psikolojik yönüyle ilgili çözüm üretilmesi ve halkın yanında olduklarını göstermek için kolları sıvadıklarını aktaran Yunus Memiş, "PKK'nın bir yandan halkı vurup, hendek ve çukur siyasetiyle barikatlarla halka zarar verip, diğer yandan sanki devlet yapmış gibi oluşturduğu algıyı kırmak ve halkın olayların gerçek yüzünü görmesi için çalışmaları yürüttük" diye konuştu.

"Türk ve Kürt kardeşliğini bu kampanyada gördük"

Çözüm Süreci ile beraber bölgede huzur ortamının oluştuğuna dikkati çeken Memiş, terör örgütünün halkın canına ve malına kastettiğini, halktan haraç aldığını ve sivil toplum kuruluşlarının bürolarını bombaladığını aktardı.

Sur ilçesindeki vatandaşların ekonomik yönden ciddi sıkıntıları olduğunu, bunun için terör örgütünün o bölgeyi seçtiğini dile getiren Yunus Memiş, şöyle konuştu:

"Bir çok aile gündelik işlerde çalışarak geçimini sağlamaktaydı. Örgüt bu aileleri canlı kalkan olarak kullanmak niyetindeydi. Ailelerin Sur'dan çıkamamasının sebebi, çıktığında gidebileceği ve başını sokabileceği bir yerin olmamasıdır. Örgüt bir yandan oradaki fakir halkı, kız çocuklarını alıp kullanarak kendine canlı kalkan yapması, öldürmesi ve evlerinden çıkmalarını engellemesi, diğer yandan da sosyal medyada devlet halkı vuruyor, sivilleri katlediyor mesajı vermeye çalışıyor. Biz de PKK'nın yaptığı bu zulme karşı buradaki ailelerin yanında olduğumuzu göstermek amacıyla hızlı bir şekilde kampanyayı başlattık."

Mağdur vatandaşların yanında olduklarını kaydeden Memiş, her türlü ihtiyaçlarının karşılanması için ellerinden geleni yapacaklarını da sözlerine ekledi.