Su Kabağındaki Sanat

Eskiden kadınların çamaşır yıkamak için kullandıkları su kabakları artık sanatçılara malzeme oluyor.

Tahtakale Hali'nde 6 ay önce bir atölye açan ağaç torna ustası Bedri Karalar, yüzlerce delik açarak su kabaklarına Osmanlı desenleri ve değişik motifler işliyor. Karalar, "Bazı kabakları avize olarak, bazılarını gece lambası yapmak için farklı motiflerle deliyorum. Osmanlı desenlerini tercih ediyorum. Bol renkli boncukları açtığım deliklere kısa sürede yerleştirerek rengarenk bir eser ortaya çıkartmayı seviyorum. Bazı şekilleri değişik olan su kabaklarından ise kedi, fil, penguen, kaplumbağa gibi farklı

hayvan modelleri yapıyorum. Geçtiğimiz gün gelen bir Hollandalı fabrika çalışanı yaptığım penguen figürünü beğendi. Su kabaklarının üzerinde çürümeye bağlı lekelerin bir kısmını zımparalayarak temizlerken, bir kısmını da doğallığını göstermesi için bırakıyorum. Boncukları yerleştirme işinden sonra vernikleyip, lamba olacak ise tesisatını takarak satışa çıkartıyorum" dedi.

Ege ve Akdeniz bölgesinde özellikle Uzak Doğu'dan ithal edilen benzer ürünlerin bulunduğunu anlatan Bedri Karalar, "Bursa'da Uludağ için yıllardır hediyelik ahşap eşyalar ürettim. Bugün de benzer ürünleri yapanlar benim yanımda yetişen arkadaşlardır. El sanatkarlığının her zaman geçerli olduğuna inanıyorum. Bugün Çin ve Hindistan ucuz iş gücü ile benzer malları Türkiye'ye yolluyor. Ancak bu ürünler uzun ömürlü olmadıkları için ve bize ait motifleri barındırmadıkları için tercih edilmiyor. Bizim el işi avizelerimiz 50 ile 200 lira arasında değişen fiyatlarla alıcı buluyor. Bu sanatı yaygınlaştırmak için Büyükşehir Belediyesi ders vermemizi istedi. Meslek edindirme kurslarında bu kabak oyma ve yakma sanatını göstererek yeni sanatçıların yetişmesine vesile olacağım" diye konuştu.