Yeşil sahadaki liderliği ve sportmen kişiliğiyle, dünya futbolunun yaşayan efsaneleri arasına giren Roberto Carlos için söylenecek çok şey var aslında. Onun için, 'Futbol kariyeri boyunca kazanmadığı başarı, kaldırmadığı kupa kalmadı' desek abartmış olmayız. Dünya futbolunun en değerli simalarından olan Roberto Carlos ile Sivasspor'a gelme macerasından, İstanbul'un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığına kadar, spor gündemine dair ne varsa konuştuk.
Yeni sezon öncesinde birçok takımın size teklifte bulunduğunu biliyoruz. Sivasspor'u tercih etme sebepleriniz nelerdi?
Her şey başkan ile direkt diyalog kurarak başladı. Bana buraya gelme imkanını sundu. Takımı üst sıralara taşımanın, gelecek planları arasında var olduğunu söyledi. Türkiye'de başarılı olacak bir takım oluşturma düşüncesindeydi. Bu planlama da benim çok hoşuma gitti ve buraya geldim.
Genel anlamda kulüp ve şehir, beklentilerinizi karşıladı mı?
Şu anda her şeyiyle mutlu olmuş durumdayım. Şehirden, takımdan, tesislerden, yönetimden, başkandan hepsiden her anlamda memnunum.
Peki, Sivasspor'da orta ve uzun vadedeki hedefleriniz nelerdir?
İlk olarak iyi futbol oynayan, iyi bir takım oluşturmak istiyorum. Uzun vadede ise Spor Toto Süper Lig'de ilk 4'e girip UEFA Avrupa Ligi biletini almaya çalışacağız.
Spor Toto Süper Lig'de Anadolu takımları ile 3 büyükler arasındaki rekabet artık daha fazla. Dolayısıyla "kolay maç" kavramı eskiye oranla pek kalmadı. Bu bağlamda ligin kendi içindeki kalitesini nasıl değerlendirirsiniz?
Bence 2007 yılından bu yana Türk futbolunda hızlı bir gelişim var. Önceden hem basın hem de taraftarlar, sadece Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray üzerine yoğunlaşıyorlardı ama artık Trabzonspor'un yanı sıra Bursaspor ve Sivasspor da var. Bunlar çıkış yakalayan takımlar. İngiltere Premier Ligi'nde de bunun örneklerini görüyoruz. Birçok takım üst sıraları zorluyor. Aradaki fark azaldığı zaman ligin kalitesi de paralel olarak artıyor.
Avrupa futbol liglerine kıyasla ligimizi hangi değerde görüyorsunuz?
Burada önemli olan kaliteli iyi yabancı oyuncuları Türkiye'ye getirmek. Bu şekilde kaliteyi bir üste taşıyorsunuz ve Avrupa'da sahne almaya başlıyorsunuz. Federasyon bunu bloke etmiş durumda şu an. Fakat yarışmakta olduğumuz Avrupa kulüplerine biraz daha yaklaşmak adına, gerekli olduğunu düşünüyorum. Yabancı oyuncu sınırlamasını biraz daha açabilirler.
Bu durum sizce milli takım bazında ülke futboluna zarar verebilir mi?
Ben buna inanmıyorum. O zaman İspanya, İtalya, İngiltere gibi ülkelerin milli takımlarında da bu anlamda problemlerin olması gerekiyordu. Ancak böyle bir şey söz konusu değil.
Son yıllarda Nikolas Anelka, Ariel Ortega, Mario Jardel, Taffarel, Didier Drogba, Wesley Sneijder gibi dünyaca ünlü futbolcular Türkiye'de forma giydi. Bu isimlere her yıl bir başkası ekleniyor. Dünya futboluna yön veren isimlerin Türkiye'yi tercih etme sebepleri neler olabilir?
Bana göre Türkiye'de hayat standartları yüksek. Eskiden, 'Futbolcu Rusya'ya veya Türkiye'ye kariyerinin sonunda gider' şeklinde bir anlayış vardı. Bizler belki de bu mantalitenin değişmesinde pay sahibi olduk. Söz konusu isimler, sahaya girip ellerinden geleni yapıyor. Taraftarlar da bunu görüyor. Türkiye'de taraftarların futbol tutkusu inanılmaz. Bu faktör de yıldız isimleri Türkiye'ye çeken sebeplerden biri bence.
Futbolculuk döneminizde dünya futbolu için adeta bir markaydınız. Böylesine büyük ve önemli bir kariyerde sizi neler bekliyor?
Benim tek endişem bütün hafta çalışıp hafta sonu o maçı kaybetmek olur. Ben adım adım ilerlemeyi seven bir insanım. Dolayıyla şu an kafamdaki tek şey, antrenmanlarımıza konsantre olmak ve bunu tam anlamıyla uygulamak. Özellikle kaybedilen bir maçtan sonra, sorumluluk bendedir. Oyuncularımın arkasında dururum ve onları korurum.
Türkiye maceranız Fenerbahçe formasını giyerek başladı. Sarı-lacivertli kulüpteki yıllarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Fenerbahçe'de 2,5 yıl geçirdim. Hem Türkiye kupasında hem de ligde şampiyon olduk. Şampiyonlar Ligi'nde başarılı bir dönem geçirmiştik. Bazen durup düşündüğümde 'Acaba bir sene daha kalsa mıydım?' diye soruyorum kendime ancak kader bir şekilde yollarımızı ayırdı.
Yıllarca formasını giydiğiniz Real Madrid'de bir gün teknik direktör olmak ister misiniz?
Real Madrid'de forma giyeceğim aklıma gelmezdi, oynadım. Fenerbahçe ve İnter de aynı şekilde. O yüzden hayatta her şey olabilir. Tahmin edemiyorsunuz. İki yıl Sivas'tayım. Şu an tek düşüncem burada kazanacağım başarılar. Ben tek başıma hiçbir şey yapamam, Bunu biz yapacağız. Şu anda hayatımın 24 saati Sivasspor. Fakat ileride ne olur bilemem.
İstanbul, 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları için Tokyo ve Madrid ile mücadele ediyor. İstanbul'un şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu şehrin büyüklüğüne ve güzelliğine bir bakın. İnsanların spor sevgisine bakın. İstanbul'da Olimpiyat Oyunları'nın düzenlenebilmesi için her şey mevcut. Tabii bunun için şans da gerekiyor. Ancak şurası gerçek; İstanbul'a olimpiyat çok yakışır.
ROBERTO CARLOS'UN GÖZÜNDEN
Teknik direktör olarak hayali?
Herhangi bir ülkenin milli takımını çalıştırmak.
Futbolculuk döneminde birlikte oynamaktan en fazla keyif aldığı isim?
Ronaldo, Zidane ve Beckham.
En çok zorlandığı isim?
Luis Figo.
Kariyerinde unutamadığı gol?
1997 yılında Brezilya Milli Takımı formasıyla Fransa'ya karşı attığı frikik golü.
Son Dakika › Güncel › -'Şu Anda Hayatımın 24 Saati Sivasspor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?