Sosyal Medya Anneleri: "Çocuğumun fotoğraflarını paylaşmanın sakıncalarını bilsem de paylaşmak istiyorum"
İstanbul Kültür Üniversitesi Kadın ve Sosyal Araştırmalar Birimi, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında hem kız çocuklarını hem de ebeveynlerini yakından ilgilendiren güncel bir soruna yönelik "Sosyal Medya ve Mahremiyet İhlali" başlıklı bilgilendirici bir söyleşi gerçekleştirdi.
Öğr. Gör. Sosyolog Serap Duygulu tarafından mahremiyet ve istismar kavramları çerçevesinde ebeveynlerin sosyal medya kullanımı konusunda gerçekleştirilen araştırma sonuçlarının da açıklandığı söyleşide, sosyal medyada fotoğrafları paylaşılarak büyüyen çocukların ileriki yaşamlarında narsizm, egoizm gibi sorunlara sahip olabileceğinin altı çizildi.
Özellikle günümüzde bireylerin yalnızlaşmasına karşın sosyal medyada "takipçi" sayılarının gün geçtikçe arttığını ve bu sebeple insanların sürekli paylaşım yapma; hatta en mahrem alanlarını açma ihtiyacı hissettiğini belirten Duygulu sözlerine şöyle devam etti: " Türkiye'nin farklı bölgelerinde ve farklı yerleşim birimlerinde yaşayan, farklı yaş gruplarından 850 katılımcının sosyal medyada yapılan paylaşımlarla ilgili duygu, düşünce ve davranışlarını belirlemek üzere bir anket çalışması yaptık. Anket sonuçlarına göre katılımcıların %76'sı sosyal medyada paylaşımlar yapmayı sevdiğini belirtti. Tüm katılımcıların %67'si ise sosyal medyada çocuk fotoğraflarının rahatsızlık verebileceğini söyledi. Rahatsızlık verebilecek içeriklerde ise en başta çocukların mahrem alanlarını ortaya koyabilecek fotoğrafların yer aldığını gördük. Bununla birlikte sosyal medyada çocuk fotoğrafı paylaşılmasına karşı olan katılımcılar ağırlıklı olarak 'çocuk istismarı' ve 'özel hayat' kavramlarını önemsediklerini ifade ettiler. Bu bulgular ışığında çalışmanın temelini oluşturan sosyal medyada paylaşılan çocuk fotoğraflarının, çocukların özel anlarına ait görüntüleri içermesi çocukların mahremiyetini ihlal etmektedir. Ancak buna rağmen anneler küçük çocuklarının fotoğraflarını paylaşırken, takip, taciz, istismar gibi tehlikelerin var olduğunu bilerek paylaşım yapmaya devam ediyor. Bunun sebebi kişinin onaylanma ve beğenilme ihtiyacı. Ayrıca sadece 'kısıtlı bir kitle' ile paylaştıklarını söyleyerek doğabilecek tehlikelere karşı korunduklarını düşünüyorlar."
Konunun hukuksal boyutunu inceleyen Avukat Leyla Yüzücü ise, sosyal medyada yapılan paylaşımların artık "kısıtlı bir kitle"ye sunulmadığını, hatta kısıtlı kitle kavramının yok olduğunu vurguladı. Sosyal medyada paylaşılan bilgilerin kamuya sunulmuş içerik olarak değerlendirildiğini ve bu sebeple kamunun ortak malı olarak kabul edildiğini belirten Yüzücü, "İnsanların kendilerine sosyal medyada paylaşım yapmadan önce "Bunu neden paylaşmak istiyorum? Bana ya da topluma katkısı ne olacak?" diye sormaları gerektiğini belirtti.
Son Dakika › Güncel › Sosyal medyanın başladığı yerde mahremiyet mi bitiyor? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?