Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Uz. Dr. Taner Canatar, son yıllarda yaygınlaşan Blogspot, Facebook, Flixster, Fourmspring, Mypace, Path, Siberalem, Twitter ve Windows Live gibi sosyal paylaşım sitelerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek popüler hale geldiğini ancak, burada sınırları çizmenin zor olması nedeniyle kişilere zarar verdiğini söyledi.
Uz. Dr. Canatar, konuya ilişkin açıklamasında, sosyal paylaşım ağı kullanımının yaygınlaşması sonucunda özellikle yakın ve mahrem ilişki yaşayan çiftlerde ve evliliklerde sorunların artmaya başladığını, sosyalleşme ve flört etmenin azaldığını ve sanal seksin arttığını bildirdi.
Sanal alemde, flört etmenin sınırlarını çizmenin oldukça zor olduğuna değinen Uz.Dr. Taner Canatar, genellikle bir oyun gibi başlayan yazışmaların daha sonra tutkulu birer ilişkiye dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.
Bireylerin yolunda giden ilişkileri olsa bile, zamanla kendilerini sanal ortamdaki cazibeli duruma kaptırabildiklerine değinen Dr. Canatar, sevgiliden ya da eşten zaman çalınarak, çeşitli bahanelerle sosyal paylaşım ağlarına girilmeye çalışılmasının ilişkilerde sorunlar yaşanmasına ortam hazırladığına dikkat çekti.
Amerika'da 2009 yılından bu yana, boşanmak için mahkemeye başvuran her beş çiften biri sosyal paylaşım ağlarından kaynaklanan problemleri öne sürdüğünün altını çizen Uz. Dr. Taner Canatar, şunları kaydetti:
"Boşanma dilekçelerinde, eşler birbirini sosyal ağlarda kaçamak yapmakla, eski sevgilileriyle görüşmekle ya da sosyal ağ paylaşım sitelerine dalıp birbirlerini unutmakla suçluyor. Son iki yıl içerisinde Türkiye'de de bu nedenlerden dolayı ciddi tartışmalar yaşayan, boşanma eşiğine gelen hatta ilişkilerini bitiren çiftler gözleniyor."
Canatar, kişilere, sosyal paylaşım ağlarının kurbanı olmamaları için önerilerde de bulunarak, şunları kaydetti:
"Öncelikle
kadın ya da erkek durumu görmemezlikten gelmemelidir. Eşler ya da sevgililer, bu durumu ilk fark ettikleri zaman birbirine karşı açık olmalı ve konuşmalıdır. Görmemezlikten gelmek en büyük yanlıştır. Doğabilecek problemleri çözmenin en iyi yolu, olup biteni iyice anlamaya çalışmaktır. Diğer bir değişle, çiftler onları bu davranışa iten problemleri ya da ilişkilerindeki eksiklikleri ortaya çıkarıp, düzeltme yoluna gitmelidir."
Uz. Dr. Canatar, sosyal paylaşım sitelerinin üyelik ve arkadaşlık taleplerinin çiftin ortak onayıyla gerçekleşmesi önerisinde de bulunarak, şu uyarılarda bulundu:
"Sosyal paylaşım siteleri, bir yandan arkadaşlarınız hakkında fikir edinilmesini sağlarken, diğer yandan da ilişkiler üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Eski erkek ya da kız arkadaşlarınızdan gelebilecek arkadaşlık taleplerini onaylamak ya da onaylamamak konusunda çiftlerin bir karar alması, çıkabilecek sorunların önüne geçilmesinde oldukça yararlı olabilir."
Sosyal paylaşım hesaplarının da sınırlandırılması gerektiğini vurgulayan Uz. Dr. Canatar, şöyle devam etti:
"Sosyal paylaşım sitesi hesap ayarlarından, görünürlüğünüzü sınırlandırarak ya da iletişime geçmek istemediğiniz kişileri engelleyerek, istemediğiniz kişilerden gelebilecek arkadaşlık taleplerini ya da mesajları önlemiş olursunuz. Bunu çiftler adil olarak yaparsa, ilişkileri üçüncü şahıslardan çıkabilecek problemlere karşı korunmuş olacaktır. Sosyal paylaşım sitelerinin hesap şifreleri gizli olmamalıdır. Sevginin, paylaşımın ve şeffaflığın olduğu her yerde güven vardır. Bu nedenle, sosyal paylaşım ağlarının, aranıza girmemesi ve kafanızda soru işaretleri yaratmaması için çiftlerin, kullandıkları sosyal paylaşım site hesap şifrelerini birbirinden saklamamaları daha doğru olacaktır. Böylelikle merak edilen her şeye istendiği zaman ulaşılabilir. Sosyal paylaşım sitelerinde ortak bir hesap ve birlikte çekilmiş bir profil resmi kullanılmalıdır."
Uz. Dr. Canatar, sosyal paylaşım sitelerinin bağımlılık halini almaması gerektiğini sözlerine ekledi. - ADANA
Son Dakika › Güncel › Sosyal Ağlar İlişkilere Zarar Veriyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?