24 Haziran'da yapılacak erken seçime adım adım yaklaşılırken araştıram şirketleri de nabız tutama başladı. İYİ Parti'nin Meclis'te grup kurması nasıl bir etki yaratır? Seçimin kazananı kim olur? CHP kimi aday göstermeli? Parlamento seçimlerinde nasıl bir tablo ortaya çıkabilir? SONAR Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı'ya tüm bu soruların yanıtlarını Habertürk gazetesine verdiği röportajla yanıtladı.
Cumhur ittifakı bunu hiç hoş karşılamadı. Çok kızdılar, "Ahlak dışı'' dediler. Ama ben hiç o kanaatte değilim. Bilakis gayet etik. İktidarın şu ana kadarki ufak tefek bütün kurnazca hareketlerine karşı CHP ilk defa kedi olalı bir fare tuttu. İyi bir planla hareket ettiler. CHP iyi şeyler yapsa ve kaybetse ona razıyız. Ama zaten çoğunlukla kötü şeyler yapıyor, o yüzden kaybediyor. Biz onu eleştiriyoruz.
Tabii var. Zaten İYİ Parti'nin seçmen ağırlığı CHP seçmeninden oluşuyor. Sol ile hiç alakası olmamış insanlar şu anda CHP'ye oy veriyorlar. İYİ Parti en yüksek oyunu CHP'den alacak.
Anketlerden sağlıklı cevap almak imkânsız çünkü cevap veren kişilerin yüzde 15'i korktuğu için yanlış bilgi beyan ediyor. OHAL'den dolayı insanlar işten atılma korkusu yaşıyor.
- Dünkü röportajda konuştuğumuz Faruk Acar, "15 vekil hamlesi İYİ Parti ve AK Parti'ye yarar ama CHP için handikaplı. Oyları düşecek" dedi. Katılır mısınız?
Hayır, katılmam. İYİ Parti gücünde bir partinin siyasi yaşama girmesi CHP için önemliydi ve lazımdı.
AK Parti iktidarının gitmesini isteyenler bakımından önemliydi. İYİ Parti'nin CHP'den çok oy almasının CHP için bir mahsuru yok. Yeter ki İYİ Parti bu planlamanın içinde yeni bir güç ve barajı geçen yeni bir parti olarak ortaya çıksın. Çünkü muhalefetteki MHP iktidar blokuna gitti. HDP ile işbirliği yapamıyorlar çünkü kötü sonuç verir. O fonksiyonu görecek İYİ Parti Meclis'e girmeliydi ve girdi. Dolayısıyla İYİ Parti'nin Meclis'te yer alması için CHP her şeyi yapabilirdi. İYİ Parti'yi biraz da kendi çocuğu gibi görüyor. Ayrıca CHP, bu tür bir partinin mevcudiyetiyle gerek başkanlık seçiminde gerek parlamento seçiminde bir sonuç alınabileceğini de biliyor.
CHP'li olacak ama kökeni merkez sağdan gelecek. Gençliğinde de biraz ülkücük-milliyetçilik olması lazım. Çok iyi de ekonomi bilmesi gerekiyor.
Evet, daha uygun başka biri yok ki... Herkesten oy alacak olan o. Kesici 3 dönemdir CHP Milletvekili. Bir insan daha ne kadar CHP'li olabilir? Aynı zamanda merkez sağ kökenli; Anavatan'dan belediye başkan adayı ve milletvekiliydi. Aynı zamanda Demirel Ailesi'nin damadı. Ekonomiyi de çok iyi biliyor. Son düzlükte seçimi alabilecek kişiyi tarif ediyorum. Bu tipte bir CHP adayı olmaması halinde Tayyip Erdoğan seçimi ilk turda kazanabilir. İkinci tura kalmaz. Bu arada Muharrem İnce'nin de altını çizmeden geçemeyeceğim.
İşte tek sorun o. Yoksa İnce hem CHP'li hem de iyi konuşuyor. Ama seçim ikinci tura kalırsa maalesef sağ seçmenden oy alamaz. Sıfır da olmaz ama Kesici gibi oy alamaz. Kesici olmazsa, İnce aday olmalı.
Tabii ki iyi bir aday olurdu. Ama Türkiye'de bazı şeyler saplantıdır. Ülke henüz bir Alevi Cumhurbaşkanı'na hazır değildir. Bu şartlar altında Kemal Bey alacağı en iyi oyu alamaz.
- Cumhurbaşkanlığı seçiminde partilerin aldığı oy oranı ile Meclis'teki sandalye dağılımı arasında bir fark olma ihtimali var mı?
Olabilir. Bu iki oyu çeşitli psikolojilerle kullanacaklar. Mesela Tayyip Erdoğan'ı çok beğenen kişi gidip ona oy verir. Ama "Muhalefet 'Tek adama doğru gidiyor' diyor, başkasına da oy vereyim de dengelensin'' diye düşünüp dengelerini değiştirebilirler.
- Kürt oyları nasıl şekillenir? "HDP Selahattin Demirtaş'ı mı aday göstersin, yoksa dışarıda olan birini mi?'' tartışması var...
Bir siyasi parti en yüksek oyu alabileceği adayla seçime gitmeli. HDP için o kişi Demirtaş'tır. Çünkü söylemi bu ülkede tuttu, beğenildi. MHP'liler bile onu izledi.
Hayır, aksine avantaj. Ortada mağduriyet var. Yüzde 12 alacakken, yüzde 15 alabilir. Meral Akşener veya CHP'nin benim tarif ettiğim tipte göstereceği bir aday finale kalabilir. Onlardan biri kalırsa, o zaman seçim kafa kafaya hale gelir. Tayyip Erdoğan her halükârda 46-47'nin altında kalmaz.
Farklı adaylar göstermeliler. Kendine ait bir fikir merkezi olduğunu gören ama olmayınca da AK Parti'ye yuvarlayarak oy veren insanlar var. Farklı adaylar olursa onlar asıl partilerine gidebilirler. Örneğin Saadet Partisi'nin yüzde 4-5'lik bir seçmeni var. AKP, 2009 seçimlerinde yüzde 38'e düştüğünde, 5 puanı Saadet almıştı.
Katılmıyorum.
Evet, risk. Ama çok adaylı girdiği zaman cumhur ittifakının alacağı oyu azaltıyor. Saadet Partisi gibi bir parti, bu bahsettiğim modelle kendi seçmenini çekebilir.
Abdullah Gül özel bir olay, o tabii ki seçmeni çeker. Ama onu hangi parti aday gösterecek?
Abdullah Gül tabii ki önemli bir faktör olur. Ama CHP seçmeninin en az yüzde 30'unun gözleri laik bir aday arar. Esasen CHP de bunu yapamaz. CHP, Abdullah Gül'ü destekleyen bir açıklamanın altına giremez. Çünkü CHP 90 yıldır en büyük mücadeleyi laiklik ile ilgili konularda verdi. Bağımsız, özgür düşünen Türk kadınının ve laik düşüncenin daima merkezi oldu. Hal böyle olunca tutup da siyasal İslam'dan gelen birinin aday gösterilmesini CHP'nin hiçbir üyesi affetmez.
Biraz farklılaşır. Ama son düzlükte finale kimin kalacağı önemli hale gelir. Abdullah Gül ikinci tura kalırsa, Tayyip Bey finalde onu yener. Bir kere AK Parti seçmeni aslına oy verir. Yani dinci bir partinin orijinaline oy vermek ister. Abdullah Bey şu anda laiklerin aday gösterdiği bir dinci mi? Söylenişi bile zor. CHP seçmeninin hepsini sandığa çekemezsiniz. Abdullah Gül'e oy vermeyecek olan yüzde 3-4 oranında CHP seçmeni var. CHP, Abdullah Gül'ü kendi adayı olarak göstermeyi izah edemez.
Son Dakika › Güncel › SONAR Başkanı Bayrakçı: Erdoğan ile Gül İkinci Tura Kalırsa Erdoğan, Gül'ü Yener - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?