Son Dakika | Kadıköy Belediye Başkanı Odabaşı: "Azgın Bir İnşaat Lobisinin Saldırısına Açık Hale Getirilen Ormanlarımızı Korumaya Çalışıyoruz"

Haber: FAHRETTİN ÖZTÜRK - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, "İstanbul adeta krizin etkilerini derinleştirecek uygulamalara maruz kalıyor. Şimdi biz bir yandan iklim krizine hazırlanıyoruz, bir yandan da azgın bir inşaat lobisinin saldırısına açık hale getirilen ormanlarımızı, su havzalarımızı, ekolojik eşiklerimizi korumaya çalışıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yanına 'İklim' kelimesini koymak, iklimle mücadele etmede yeterli değildir. Önemli olan bakanlığın çevreyi ve iklimi korumak için yaptığı çalışmalardır. Ne yazık ki bakanlığımız çevreyi ve yaşadığımız iklim krizini düşünmeden bugün elde edilecek rantın peşine düşmüştür" dedi.

Kadıköy Belediyesi, Danimarka ve Hollanda İstanbul başkonsoloslukları ile Marmara Belediyeler Birliği ortaklığında Alan Kadıköy'de "Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu" düzenledi. Sempozyum, "Yaşanabilir Şehirlerin Yolu Yeşilden Geçiyor: Yeşil Ekonomi, Yeşil Finansman, Yeşil Yatırım" başlığıyla yapıldı. Sempozyuma İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı katıldı.

"DERİNLEŞEN BİR KRİZ SARMALININ İÇİNDEYİZ"

Kadıköy Belediyesi'nin ev sahipliğinde bu yıl 10'uncusu düzenlenen "Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu"nda konuşan Odabaşı, yaşanabilir ve sürdürülebilir çevreye dair hayata geçirdikleri ve planladıkları projelerden bahsetti. Odabaşı, konuşmasında şunları söyledi:

"Bildiğiniz gibi gezegenimizin geleceği hakkında haklı endişeler giderek büyüyor. İklim krizi, enerji krizi, gıda krizi, derinleşen yoksulluk, plansız kentleşme gibi her biri diğerini tetikleyen ve derinleştiren bir kriz sarmalının içindeyiz. Bu tartışmalardan çıkardığımız iki temel sonuç var. Birincisi; hemen harekete geçmemiz gerektiği, ikincisi ise başta iklim krizi olmak üzere gıda krizi, salgınlar, derinleşen yoksulluk, afetler ve benzeri birçok krizin dinamiğini taşıyan bu gündemlere dair bütüncül bir bakışla konuya yaklaşmamız gerektiği.

BU YAKLAŞIMLA İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE ETMEMİZDE ZOR: Madem bu toplantının temel vurgusu yeşil, öyleyse İstanbul'un yeşil alanlarını ama en çok da Kuzey Ormanları'nı nasıl koruyacağımızı konuşmamız gerekiyor. Maalesef, Resmi Gazete'de yayınlanan bir yazıyla, tarafların hiçbir fikri alınmadan ve bilim insanlarının uyarılarına rağmen ve bu uyarılara aldırış etmeden, kentin planlama kararlarını ve şehircilik ilkelerini çiğneyen kararlar yayınlanabiliyor. Kanal İstanbul, Kuzey Marmara Otoyolu, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, hepsi İstanbul'un akciğeri olan Kuzey Ormanları'nı ve su havzalarını tahrip ediyor. Bu yaklaşımla çağın gereklerini yerine getirmemiz ve çok acil bir gündem olan iklim kriziyle mücadele etmemizde zor.

AZGIN BİR İNŞAAT LOBİSİNİN SALDIRISINA AÇIK HALE GETİRİLEN ORMANLARIMIZI KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ: İklim krizi konusunda dünya düşük karbon ekonomisine dönük yatırımları yaparken, kentleri de karbonize edecek planlama kararları alınırken, İstanbul adeta krizin etkilerini derinleştirecek uygulamalara maruz kalıyor, kalmaya devam ediyor. Şimdi biz bir yandan iklim krizine hazırlanıyoruz, bir yandan da ihmal edilen, tahrip edilen, göz bebeğimiz gibi korunması gerekirken, azgın bir inşaat lobisinin saldırısına açık hale getirilen ormanlarımızı, su havzalarımızı, ekolojik eşiklerimizi korumaya çalışıyoruz.

BAKANLIĞIN İSMİNİN YANINA 'İKLİM' KELİMESİNİ KOYMAK, İKLİMLE MÜCADELE ETMEDE YETERLİ DEĞİL: Bakanlığın ismine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yanına 'iklim' kelimesini koymak, iklimle mücadele etmede yeterli değildir. Önemli olan, bakanlığın çevreyi ve iklimi korumak için yaptığı çalışmalardır. Ne yazık ki bakanlığımız çevreyi ve yaşadığımız iklim krizini düşünmeden, bugün elde edilecek rantın peşine düşmüştür. Belirtmek isterim ki, İstanbul'un suyunu ve yeşilini hedef alan bu uygulamaların hiçbiri sürdürülebilirlik ilkesiyle uymuyor. Dolayısıyla bizim öncelikle tüm kurumlarımızla birlikte sürdürülebilirlik ilkesini içselleştirmemiz ve kentlerimizi geleceğe hazırlamamız gerekiyor.

KENTİMİZİ DAHA DİRENÇLİ HALE GETİRMEK ÜZERE ÇALIŞIYORUZ: Kadıköy, gelecek vizyonunu, bir dizi ilçe ve politikayla ama en çok da sürdürülebilirlik ilkesi ve dirençli politikasıyla tarif ediyor. Bu nedenle Kadıköy, gelecekteki potansiyel zorluklara karşı geliştirmekte olduğu bir dizi politikayla demografi, iklim, su, gıda, enerji ve benzeri krizlere karşı kentimizi daha dirençli hale getirmek üzere çalışmaktadır. Bunların birkaç tanesini izninizle saymak istiyorum.

KADIKÖY 2030 DİRENÇLİLİK BELGESİ: Kadıköy 2030 Çalışması'nı Kadıköy'ün kriz dinamiği taşıyan gündemlere karşı geliştirilen bir 'direnç belgesi' olarak okumak mümkündür. Kurumumuzun tüm politikalarını bütüncül şekilde ele alan bu politika metni, önümüzdeki yılın hemen başında tartışmaya açılacaktır.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ EYLEM PLANI: Eylem planı, iklim krizinin temel kaynağı olan karbon salınımını düşürmeye dayalı olarak, karbonun depolanması ve yutulması, enerji talebinin azaltılması, kent ve yakın çevresinde rekreasyon olanağı sağlanarak araç talebinin azaltılması, kent ve çevresine, gıda üretimine olanak sağlanması gibi uygulamaları içeriyor.

İKLİM ADAPTASYON EYLEM PLANI: Azaltım stratejileriyle uyumlu bir şekilde hazırlanan adaptasyon eylem planı, hissedilen iklim krizinin etkilerini hafifletmek ve böylelikle kentsel yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefliyor.

AFET YÖNETİM PROJESİ: Kadıköy halkını afetlere karşı korumayı, ilçenin altyapı ve üstyapısını afetlere karşı dayanıklı hale getirerek, güvenli kent yaratmayı hedefliyor.

UYGULAMADA NELER YAPIYORUZ: Uygulamada neler yapılıyor diyorsak; Kadıköy bostanlarını oluşturduk. Acıbadem, Göztepe ve Fenerbahçe ve Moda'da hayata geçirilen 'Kadıköy Bostanları' projesiyle Kadıköylüler üretim için teşvik ediliyor. Kadıköy'de atık oluşumunun en aza indirilmesini hedefleyen ve bir bilinçlendirme hareketi olan 'Atıksız Yaşam Hareketi' çevresel problemleri azaltmak ve doğal hayatın sürdürülebilirliğini sağlamak için bir proje. Yine Kadıköy Belediyesi olarak kentimizde yeni inşa edilecek belli bir metrekarenin büyüklüğündeki binalara 'Yağmur Suyu Hasadı Makinesi' koyma zorunluluğu getirdik. Uygulamaya öncelikle kendi belediyemizde, kendi binalarımızda başladık. Yine güneş enerjisi panelleriyle Kadıköy Evlendirme Dairesi'nin üzerinde kurmuş olduğumuz güneş enerjisi santraliyle yaklaşık 7 binanın yüzde 50'sinin elektriğini üreten bir merkez haline getirdik. Hemen yanındaki otoparkta da çok yakında burayı büyütmek için projemiz devam ediyor.

ARTIK ÇEVREYE, İKLİME CİMRİ DAVRANMAK DÖNEMİ BİTTİ: Eyleme geçmenin vaktinin geldiğini ve burada en büyük sorunun finansman olduğunu daha önce yapılan bir toplantıda dile getirmiştim. Buradaki sempozyumda finansmanın çeşitliliği belki konuşulacak. Onlarla ilgili detay bilgi verilecek ama o finansmanı vermekte bugün zorlanan yöneticilerin, yarın finansman verecek bir gezegende yaşamayacağını, yaşayamayacağını da bilmeleri gerekiyor. Artık çevreye, iklime cimri davranmak dönemi bitti. Onun için finansman sağlayacak kuruluşlara çağrımdır; bürokrasiyi azaltarak yerel yönetimleri desteklemeye başlasınlar, devam etsinler."