Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanvekili ve 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, HSK'nin kendine ulaşan, ciddi olduğu konusunda somut bilgiler, belgeler içeren bulguları hiç tereddütsüz araştırmaya devam ettiğini, somut, kanaat verici bulgular içeren her olayı sonuna kadar incelediğini bildirdi. Yılmaz, "Şu anda 400 hakim savcı ile ilgili devam eden dosya var" dedi.
Mehmet Yılmaz, HSK'nin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu hakim ve savcılarla ilgili yaptığı çalışmaları anlatıp HSK ile ilgili iddialara yanıt verdi.
HSK'de 2014 yılı Ekim ayında işbaşına geldiklerinde kamuoyuna bir söz verdiklerini, öncelikle yargıda ehliyet ve liyakatı yeniden hakim kılacaklarını, yargıda hiçbir şekilde çeteleşmeye, suistimallere izin vermeyeceklerini söylediklerini hatırlatan Yılmaz, aynı zamanda hukuk dışına çıkmış kim varsa onunla mücadele edecekleri sözünü de verdiklerini belirtti.
Bu söz çerçevesinde 2014'ten itibaren FETÖ ile mücadele ettiklerini, ilgili daire tarafından verilen soruşturma izinleri sonrasında müfettişler eliyle soruşturmaların yapıldığını anlatan Yılmaz, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi gününe kadar 130'un üzerindeki FETÖ mensubunu, hukuk içinde yaptıkları usulsüzlüklerden dolayı açığa aldıklarını, bazılarını ihraç ettiklerini, bazıları hakkında da kovuşturma izni verdiklerini hatırlattı.
Yılmaz, verdikleri kovuşturma izinleri gereği, 17-25 Aralık ve MİT tırları gibi soruşturmalarda usulsüzlük yapan bazı hakim ve savcılar hakkında darbeden önce yargılamaların başladığını vurguladı.
Mehmet Yılmaz, şöyle konuştu:
"Darbe öncesi başlayan inceleme ve soruşturma dosyalarımız zaten vardı, müfettişlerin FETÖ'ye yönelik çalışmaları devam ediyordu, savcılıkla birlikte iş koordineli gidiyordu. 15 Temmuz 2016'ya geldiğimizde ortada daha OHAL yokken darbe sabahı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının gözaltı kararı gereğince 2 bin 740 hakim ve savcı hakkında açığa alma kararı verdik. Bu karar çok eleştirildi, bir yandan 'Hukuk süreci nasıl işledi?' diye eleştirenler oldu. Hiç kimse şu tarafını görmedi, biz zaten 2014'te bir çalışma başlatmıştık. Yargı içindeki örgüt mensuplarına yönelik inceleme ve soruşturmamız vardı. Müfettişler ve savcılık eliyle yürütülen bir çalışma vardı. Yeterli olgunluğa ulaşması bekleniyordu, darbe gecesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, elindeki bu çalışmaları değerlendirerek ilgili hakim ve savcılar hakkında gözaltı kararı verdi."
Dünyada hiçbir hukuk devletinin, kendine hukuk devleti diyen hiçbir sistemin terör örgütü üyeliğinden gözaltına alınmış bir hakimi kürsüde tutamayacağını ifade eden Yılmaz, "Bir yandan örgüt üyeliğinden gözaltı işlemi yapılmış olacak, bir yandan bu hakimler göreve devam edecek. HSYK'nin yaptığı da buydu, o hakimleri hem hukuka güven açısından hem sistemin güvenilirliği açısından hem de hukuka saygı açısından açığa aldık. Arkasından çalışmalarımız devam etti." diye konuştu.
Başkanvekili Yılmaz, o tarihte yapılan çalışmaların, Barolar Birliği, barolar, iktidar, muhalefet, sivil toplum örgütleri ve milletvekilleri dahil her kesimin takdir ve güvenini kazandığını belirterek, şöyle devam etti:
"KHK kapsamında FETÖ ile ilgili ihraçlarda o tarihte herkes, HSK'nin tarzını, usulünü, titizliğini ve ulaştığı sonucu alkışlamıştı. Biz aynı tarz üzerine yürüdük. Gece yarılarına kadar toplantılar yaptık. Bütün delilleri üyelerimizin tamamıyla, soruşturmacı müfettişlerimiz ve tetkik hakimlerimizle irdeleyip bir neticeye ulaştık. Kararlarımızın yeniden incelenmesi sonucunda haksız bulunan hususlarda adımlarımızı atmaktan da geri durmadık, çekinmedik. İadelerimiz de oldu."
Mehmet Yılmaz, kendilerinin de teşvikiyle o dönemde birçok itirafçı beyanının ortaya çıktığını, 500'ü aşkın itirafçının beyanlarıyla çok önemli sonuçlara ulaştıklarını anlattı. İtirafçıların beyanlarını, yargılama titizliği içinde tek tek ele aldıklarını dile getiren Yılmaz, sonuçta gerekli adımları attıklarını kaydetti.
Yılmaz, 15 Temmuz darbe girişiminden olağanüstü halin kaldırıldığı 31 Temmuz 2018'e kadar 3 bin 900'den fazla hakim ve savcıyı ihraç ettiklerini, 141 hakim ve savcı hakkındaki incelemelerde ise daha önce emekli olmaları veya istifa etmeleri nedeniyle ihraç kararı vermediklerini belirtti.
Olağanüstü halin kaldırılmasından sonra yapılanların önemine işaret eden Yılmaz, "HSK ne için var? HSK'nin görevi sadece hakim ve savcıyı cezalandırmak, yanlışı tecziye etmek değil, gerçek misyonu hakim ve savcıların teminatını sağlamak. Anayasa'da o yüzden yer almış" dedi.
Son çalışmada 150'ye yakın hakim savcı grubunu incelediklerini, 60'ının savunmasının alınmasına karar verdiklerini ifade eden Yılmaz, "HSK kendine ulaşan, ciddi olduğu konusunda somut bilgiler, belgeler içeren bulguları hiç tereddütsüz araştırmaya devam ediyor. Diğer iddialar konusunda da yine incelemesini yapıyor, soyut, değersiz bulduğu zaman onları doğal olarak işlemden kaldırıyor ama somut, kanaat verici bulgular içeren her olay sonuna kadar inceleniyor. Araştırılması için müfettişler görevlendirildiği gibi FETÖ iltisakı, irtibatı kanıtlayabileceğimiz tüm kurumlardan yardım alarak dosya hazırlanıyor. Hem Genel Sekreterliğimiz hem Teftiş Kurulundaki arkadaşlarımız ortak çalışıyorlar ve dosyayı Genel Kurula indiriyorlar. İhraç edecek ağırlığa ulaşmışsak savunmasını alıyoruz, kürsüde kalmasında sakınca varsa açığa alıyoruz. Mücadele aynı kararlılıkta devam ediyor ama hakim teminatının özünü zedelemeden, hakimleri iftiralar karşısında sahipsiz, çaresiz bırakmadan izlenen bir yol. Birinci önceliğimiz hakimin teminatı ama hakime teminat olurken yargıda oluşacak suistimallere de sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Bunu dengeli götürüyoruz" dedi.
HSK'nin önünde 1500 hakim ve savcıyla ilgili ankesör soruşturmasının bekletildiği iddialarına yanıt veren Mehmet Yılmaz, hakim ve savcılarla ilgili çalışmalarda ana delillerin belli olduğunu vurguladı.
Son Dakika › Güncel › Son dakika: 400 hakim ve savcı ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında bilgi toplanıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?