Zeytin atıklarını suni deriye dönüştüren Türk şirketi, ürünlerinde bu materyali kullanan küresel giyim, otomotiv ve mobilya firmalarının dikkatini çekti.
Bitkisel deri imalat şirketi Oleatex, Anadolu Ajansının "global iletişim ortağı" olduğu "EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı"nda, "çevre dostu" ürünlerini tanıttı.
Oleatex Kurucu Ortağı Eşref Hilmi Açık, AA muhabirine, Türkiye'nin seçkin üniversitelerinin yanı sıra kendini sürdürülebilirliğe adamış genç bilim insanlarından oluşan 12 kişilik Ar-Ge ekibiyle yaklaşık 3 yıl önce çalışmalara başladıklarını söyledi.
Şirketi 100 bin liralık bütçeyle kurduklarını belirten Açık, "Sektörde yakından takip ettiğimiz yabancı firmalar ortalama 15-20 milyon dolarlık yatırımlar alarak kapasitelerini artırmaya çalışıyor." dedi.
Açık, henüz bir şirket değerlendirmesi yapmadıklarını, ürünlerinin yarattığı değer ve görüştükleri uluslararası firmalardan aldıkları geri bildirimlerle şirketin yaklaşık 50 milyon dolarlık bir değere ulaştığını düşündüklerini ifade etti.
Suni deri kullanan dünyanın önemli moda, otomotiv ve mobilya firmalarıyla görüşme halinde olduklarını, gizlilik anlaşmaları olduğu için isim veremeyeceğini dile getiren Açık, elde ettikleri ürünü "bitkisel bazlı deri" olarak tanımladıklarını söyledi.
"Zeytini bu alanda tek kullanan biziz"
Bazı yabancı şirketlerin de bitkisel ürünlerden suni deri üretimi yaptığını belirten Açık, şöyle
devam etti:
"Ancak zeytin atıklarını bu alanda kullanan tek biziz. En önemli sertifika kuruluşlarından yüzde 65'e kadar organik içerik olarak sertifikalandırdık. Ayakkabılık, çanta ve cüzdanlık, giyimlik, etiketlik, ajandalık ve döşemelik olmak üzere 6 temel kategoride üretim yapıyoruz. Bu da bizi rakiplerimiz karşısında öne çıkarıyor. Hem bir atığı alıp kullanıma sokuyoruz hem de poliüretan kullanımını yüzde 90'a kadar azaltıyoruz. Bu da karbon emisyonunu 7-8 kat düşürerek dünyaya büyük katkı sağlıyoruz demek. Türkiye'deki zeytin endüstrisinden yıllık 500 bin ton atık çıkıyor. Bunu hem Türkiye hem de dünya için nitelikli hale getirmeyi amaçlıyoruz."
Endüstri mühendisi olan Açık, tekstilin dünyada en fazla atık üreten sektör olduğunu fark ettiği günden bu yana bu alanda çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade etti.
Açık, buna çözüm ararken suni deriyle karşılaştıklarını dile getirerek, "Suni deri en az tekstil sektörü kadar plastik bazlı bir ürün. İlk başlarda yüzde 15 bitkisel baz kullanırken şimdi bu oranı yüzde 90'lara kadar yükseltmenin gururu içindeyiz. Temel amacımız, ürünün içindeki poliüretanı tamamen çıkartmak." dedi.
Türkiye ve dünya pazarında çok büyük şirketlerle görüştüklerini belirten Açık, hatta şirketlerden "Biz aslında bu sektörde değiliz ama müşterilerimiz bizden bunu istiyor" gibi yorumlar aldıklarını aktardı.
Açık, artık müşterilerin çok bilinçli olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Müşteri aldığı her ürünün neden üretildiğinden, nereye gittiğine kadar takip ediyor. Bu nedenle bizim bir atığı alıp tekrar kullanıma sokmamız hem tüketicinin gözünde bir değer hem de gelecek nesillere bırakacağımız bir miras aslında. Dünyada en maliyet efektif ürünü üretiyoruz. 100 kilometre yarıçap içinde tüm operasyonlarımızı bitirebiliyoruz. Bu da karbon emisyonunu düşürmek için oldukça önemli."
Oleatex Kurucu Ortağı Emre Eroğlu da şirketi başlangıçta 5 kişi olarak kurduklarını, şu anda bu sayının 25'e ulaştığını söyledi. Bilim insanlarından tasarımcılara kadar çok aktif ve işini bilen bir ekiple çalıştıklarını belirten Eroğlu, "Suni derinin dünyada yarattığı etkinin ne kadar olumsuz olduğunu fark ettik. Zeytin çekirdeği dahil diğer bitkisel atıkların nasıl geri dönüştürülebileceğini düşünürken şirketi kurmaya karar verdik. Ürünlerimizin biyoiçerik oranını yüzde 90'a yükselttik. Yakın hedefimiz ise petrol ürünlerini bundan çıkartarak, tamamen bitkisel bazlı bir üretim yapmak." diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Son dakika haber: Zeytin atıklarını 'suni deri'ye dönüştürerek küresel şirketlerin radarına girdiler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?