Beyrut Limanı'ndaki patlamanın ve ekonomik krizin sarstığı Lübnan'da Anneler Günü buruk geçiyor

Arap ülkelerinde 21 Mart'ta kutlanan Anneler Günü, bu yıl Lübnan'da ekonomik krizin dayattığı göç dalgası ve Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamada sevdiklerini kaybetmenin açtığı yaralar nedeniyle buruk yaşanıyor.

Lübnanlı anneler, en mutlu olmaları gereken bu günde çocuklarını yanlarında bulamamanın hüznünü yaşıyor. Onlara anne olmanın anlamını kazandıran evlatlarının yokluğu; Anneler Günü'nü, acılarını tazeleyen bir zaman dilimine dönüştürüyor.

Beyrut Limanı'ndaki patlamada oğlu Ali Kasım Savvan'ı kaybeden anne Yusra Nebahat, AA muhabirine yaşadığı acıyı anlatırken "Anneciğim, Ali'm. Anneler Günü'nde ben hala seni bekliyorum. Bu dünyadan giderken kalbimi de götürdün." ifadelerini kullandı.

"Oğlum seni çok özlüyorum"

Patlamaya neden olanlara öfkesini dile getiren acılı anne, "Vicdanınız nasıl rahat ediyor da geceleri uyuyabiliyorsunuz. Şehitler var ancak 7 aydır hala harekete geçilmedi." dedi.

Anne Yusra, sorumluların cezalarını çekmesi gerektiğini vurguladı.

Tüm dünyada Anneler Günü'nün kutlanmaya devam ettiğini ancak kendilerinin takvimden bu günü silmek istediklerini belirten Yusra Nebha, "Oğlum seni çok özlüyorum. Ayrılığımız uzadıkça adını sayıklar fotoğraflarına sarılır oldum." diye konuştu.

Çocukların olmadığı bir Anneler Günü

Beyrut Limanı'ndaki patlamada hayatını kaybeden Melek Eyüb'ün annesi Hacce Bezzaz, limana yakın bir restoranda oturdukları sırada olayın vuku bulduğunu, kızı ve damadının gözleri önünde öldüğünü söyledi.

"Allah buna sebep olanları affetmez. Kızım ve eşi gözlerimizin önünde şehit oldu. Bir saniyede her şey değişti. Birlikte restorana gitmiştik. Ama onlarsız dönmek zorunda kaldık." diyen Bezzaz, kızının her zaman, Anneler Günü'nden bir hafta önce hazırlıklar yaptığını, ona hediyeler aldığını ancak bugün o sevinçlerin yerini hüzne bıraktığını anlattı.

Bezzaz, "Kızım ve damadım şehit olduktan sonra ben de eşim de hastalandık. Yetkililere sesleniyorum: Allah sizi affetmeyecek. Sahip olduğumuz en değerli şeyi kaybettik." şeklinde konuştu.

Ölen oğluna her sabah "Lütfen yeniden aramıza katıl" diye sesleniyor

Aynı patlamada yaşamını yitiren George Maalouf'un annesi Rita da oğlundan mahrum kalmanın neden olduğu acıyı dile getirmenin çok zor olduğunu söyledi.

George Maalouf'un babası İlyas Maalouf ise eşinin her sabah oğluna "Lütfen yeniden aramıza katıl" diye seslendiğini aktardı.

Ekonomik durumun neden olduğu göç, annelere evlat hasreti çektiriyor

Limandaki patlama gibi ekonomik durumun neden olduğu göç dalgası da Lübnanlı anneleri evlatlarından ayıran bir başka unsur. Ülkede iç savaştan bu yana yaşanan en büyük ekonomik kriz nedeniyle çareyi yurt dışına gitmekte bulan gençler, arkalarında evlatlarına hasret bir aile bırakmak durumunda kalıyor.

Yeni iş fırsatları ve daha iyi bir gelecek umuduyla yurt dışına yerleşen oğlu ve torunlarının özlemini çektiğini anlatan Racina Kantara, "Bu Anneler Günü'nde gerçekten hüzünlüyüm. Ama inanıyorum, Lübnan gelecekte çok daha iyi olacak." dedi.

"Beş çocuğum da yurt dışında"

Anne Lina Hamdan ise "Beş çocuğum da yurt dışında. Lübnan'a geri dönmeyi düşünmüyorlar. Çünkü burada hiçbir şey değişmedi." diye konuştu.

Hamdan, ekonomik durumun düzelmesini ve çocuklarının yeniden Lübnan'a dönmesini ümit ettiğini söyledi.

Lübnan'da resmi bir kurum olan Merkezi İstatistik İdaresinin 2019 yılı verilerine göre, Lübnan vatandaşlarının 4 milyonu ülkede içinde 16 milyonu ise yurt dışında yaşıyor.

Lübnan'daki ekonomik ve siyasi durum

Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.

Sermayenin çıkışına karşı sert uygulamalara başvuran bankalar, 17 Ekim 2019 itibarıyla yurt dışı havalelerini askıya almış ve müşterilerin hesaplarındaki dövizleri çekmelerine kısıtlamalar getirmiş durumda.

Yerel para birimi Lübnan lirası ise Merkez Bankası kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada değer kaybederek farklı fiyatlardan işlem görüyor.

Beyrut Limanı'nda Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlama, Lübnan'daki ekonomik sıkıntıları büyütürken yeni bir hükümet krizi de doğurdu.

Başbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020'de istifa etti ancak siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle ülkede aylardır yeni hükümet kurulamadı.

Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır iktidarı paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.