Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya'dan satın alınan ve ABD ile krize yol S-400'lerin konuşlandırılmasıyla ilgili konuştu. Çavuşoğlu, S-400'lerin acil bir durumda devreye gireceğini belirterek "Nereye konuşlandırılacağına askerimiz karar verecek" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TRT Haber Koordinatör Yardımcısı Aysun Torun Orhan'ın sorularını yanıtladı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
G20 gerçekten Türkiye'nin 2015'te Antalya'daki ev sahipliği yaptığı zirvede gündeme getirdiği konuların bizden sonraki dönemde de devam ettirilmesi bakımından önemliydi bizim açımızdan baktığımız zaman ama tabii bu bizim açımızdan değil en az gelişmiş ülkelerin sorunlarından tutun da ilk defa kadın 20, W20'yi biz G20'nin gündemine getirmiştik. Kadının güçlendirilmesi ile ilgili önemli toplantılar da yapıldı.
Dijital ekonomi ön plandaydı. Bir taraftan az gelişmiş ülkelerin sorunları gündemdeyken dijital ekonomi konusunda da oturumlar yapıldı. Yani dünya genelindeki genel konuların dışında spesifik konular da gündeme geldi. Sadece ekonomi ile ilgili değil, iklim değişikliği ile ilgili konular, bizim için de hassas bir konu. Bu konuyla ilgili gerek Dünya Bankası Başkanı gerekse Genel Sekreter ve ülkelerle de çok verimli bir görüşme gerçekleştirdik.
Terörle mücadele konusunda Sayın Cumhurbaşkanımız, terörle mücadeledeki ikiyüzlülüğü ve çifte standardı G20 zirvesinde gündeme getirmiş oldu. Bu konudaki hassasiyetlerimiz de gündeme geldi.
Trump'ın basının önünde, ikili görüşmede Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşmede bunu açıkça söylemesi bakımından önemliydi. Hatta bunu daha sonra düzenlediği basın toplantısında daha geniş bir şekilde vurgulaması bakımından da önemliydi. Esasen Trump'ın herkesin önünde söylediği şeyleri daha önceki ikili görüşmelerimizde Sayın Cumhurbaşkanımıza defalarca söylemişti. Telefon görüşmelerinde de Sayın Trump, Türkiye'nin bir suçunun olmadığını, kendilerinin ama Obama döneminin hatası olduğunu defalarca söylemiştir.
Trump iş başına geldiği zaman da biz Patriot almak istediğimizi yazılı bir şekilde ABD'ye ilettik. Daha 6 ay önce, başvurumuzdan yaklaşık 2 sene sonra bize cevap geldi. Yani bunu sadece Obama dönemine yıkmayalım. Doğru, Obama döneminde biz 10 sene almaya çalıştık alamadık. Trump'ın ilk 2 senesinde de Patriot'la ilgili bize bir geri dönüş olmadı.
Trump'ın bu açıklamasının da Kongre'yi de etkilediği görülüyor. Biz diplomatik yollarla çözmek istiyoruz. Biz S-400'ü alacağız. Daha sakin bir ortamda bu süreç işliyor. Başkanın yetkisinde olan şeyler var erteleme gibi veya CAATSA gibi Kongre'den geçen anlaşma var. Burada liste var o olabilir o olabilir. Burada net bir karar yok. Görüşüyoruz. Bizim ortak komisyon teklifi ile ortak görüş alışverişi oldu.
S-400 savunma sistemidir, saldırı sistemi değil. Acil bir durum olduğu zaman devreye girecek. Durup dururken S-400'ler neden devreye girsin bir defa maliyeti çok yüksek. Türkiye'nin hava savunma sistemine ihtiyacı var. Ancak NATO ülkelerinden rica ediyoruz. NATO'nun bu konudaki kapasitesi belli. S-400'ler acil durumda kullanılacak bir sistem. Teslim tarihi temmuzun ortalarına doğru konuşuldu. Tarihini buradaki arkadaşlarımız ve Rusya'daki ilgili kişiler birlikte karar verecek.
Trump F-35 konusunda da fikrini açık ve net söyledi. Görüşmede Trump'ın kendisi de söyledi böyle şey olur mu bir ülke ortağımız F-35'te, parasını verecek alamayacak diye. Her şey Trump'ın söylediği gibi olur olacak diye naif olmaya ve iyimser olmaya da gerek yok. Temkinliyiz.
Genel Sekreterle görüşeceğiz. Görüşme konusunda mutabık kaldık. Arkadaşlarımız zamanlamasını ayarlamaya çalışıyorlar. Daimi Temsilcimiz Feridun Bey, bizzat Genel Sekretere giderek yazılı protestomuzu da iletmiştir. Bu şahısla ilgili kırmızı bülteni önüne koymuştur. Genel Sekreter bunu görünce çok şaşırmış. Çünkü bu şahsın terör listesinde olduğunu ve de kırmızı bültenle arandığını bilmiyorlarmış. İşte terörle mücadeledeki çifte standart ve ikiyüzlülük bu. Kırmızı bültenle aranan kişi nasıl oluyor da İsviçre'ye gidebiliyor? İsviçre ki her zaman terörle mücadele ve diğer hak ve hukuk konusunda diğer ülkelerin biraz daha önünde olmaya çalışan bir ülke esasen.
Washington Post, herkes ifade özgürlüğü diyor, basın özgürlüğü diyor. Tamam, bu konuda bir sıkıntı yok. Peki terör propagandası ifade özgürlüğüne girer mi diyorsun, hayır girmez diyor. Nasıl oluyor da ABD'nin de terör listesine eklediği PKK'nın azılı teröristinin görüşlerini siz yansıtıyorsunuz. Şöyle sorayım, Washington Post, bugün DEAŞ'ın başındaki Bağdadi'nin makalesini yayınlar mı? Veya El Kaide'nin herhangi bir yetkilisinin makalesini yayınlar mı? Boko Haram'ın bir makalesini yayınlar mı? Onu yayınlamıyorsan yine terör listesinde olan PKK'nın azılı teröristinin makalesini neden yayınlıyorsun. Maalesef bugün dünyanın terörle mücadeledeki içine düştüğü zafiyetin göstergesidir. Washington Post terör propagandası yapmıştır.
Son Dakika › Güncel › Çavuşoğlu: S-400'lerin nereye konuşlandırılacağına askerimiz karar verecek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?