Soma Davasında İfade Veren Şirket Yöneticisi Hayri Kebapçılar, 'Üretimle İlgim Yok' Dedi

MANİSA'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili hazırlanan son bilirkişi raporundan sonra, sorumlulukları bulunduğu bildirilen şirketin patronu Alp Gürkan ve 4 yöneticisi hakkında, bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Şirket yöneticilerinden Hayri Kebapçılar'ın ifadesi, İzmir'de alındı.

Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle toplam 46 sanığın yargılanmasına başlandı.

Faciadan sonraki basın toplantısında "Görevimden çekilmem, patron olmadığım anlamına gelmez" açıklaması yapan şirketin patronu Alp Gürkan hakkında, savcılık takipsizlik kararı verdi. Sulh Ceza Mahkemesi de bu karara yapılan itirazı reddetti.

5 KİŞİ HAKKINDA DAVA AÇILDI

Ancak faciayla açıklanan son bilirkişi raporunda Alp Gürkan ile 4 yöneticisinin de kusurlarının bulunduğu yeraldı. Bu gelişme üzerine Alp Gürkan ve yönetim kurulu üyeleri hakkında tekrar soruşturma yapıldı. Yaklaşık 3 ay süren soruşturma sonrasında Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç hakkında, bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

HAYRİ KEBAPÇILAR İZMİR'DE İFADE VERDİ

Talimatla ifade vermeleri istenen zanlılardan Murat Bodur, Haluk Sevinç daha önce Soma Adliyesi'nde ifade verdi. Dava açılan zanlılardan Hayri Kebapçılar ise İzmir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifade verdi.

Somalı işçilerin ailelerinin yanı sıra tarafların avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, Hayri Kebapçılar savunmasını ilk önce yazılı olarak verdi. Ancak sonrasında sözlü olarak da savunma yapmak istediğini söyleyen Hayri Kebapçılar, olay tarihinde şirkette işletmelerin ön fizibilite raporlarını hazırlama konusunda görevli olduğunu söyledi. Ayrıca işletmelerin yaptığı planların proje tekniğine uygun hale getirdiğini de ifade eden Hayri Kebapçılar, "Atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Bilirkişi raporunun doğru olmadığına inanıyorum" dedi. Mağdur ailelerin avukatlarından Seçil Ege Değerli'nin, birkaç kez teklif edilen genel müdür yardımcılığı görevini kabul etmemesinin, istifasınını neden kabul edilmediğine yönelik sorusuna Hayri Kebapçılar, "Şirket için vazgeçilmez elemanı değilim. Müdürlük görevlerini reddetmemin ve istifa etmek istememin nedeni sağlık sorunlarıdır" dedi. Avukat Denizer Şanlı'nın sorularına da, Hayri Kebapçılar, plan ve projelerin uygulanması noktasında görevinin bulunmadığını, yeraltının yapısı konusunda bilgisinin olmadığını, ocakta yüksek yangın riskinin Soma bölgesindeki bütün ocaklar için geçerli olduğunu ileri sürdü.

YAŞAM ODASI İPTAL EDİLMİŞ

Avukat Şanlı'nın yaşam odasına ilişkin sorusuna, 'Yaşam odası, erken uyarı sistemi projeleri altında imzanız var. Olmayan önlem ve tesislerin varmış gibi gösterilmesinin nedeni nedir?' Sorusuna ise Hayri Kebapçılar, "Ocakta yaşam odası vardı. Erken uyarı sistemi de mevcuttur. Ancak 2011 sonrasında yapısal zorluklar nedeniyle yaşam odası iptal edilmiş. Yer darlığı ve kasman etkisi nedeniyle. Ayrıca yaşam odası diye bir zorunluluk o dönemde yoktu. Ayrıca ben TKİ'de çalıştığım dönemde Eynes ocağında değil başka ocaklarda şube müdürlüğü yaptım" dedi. Hayri Kebapçılar, üretim miktarına yönelik sorulara da, "Bu fazlalık dikkatimizi çekiyordu. Ancak benim üretimle ve yeraltıyla ilgili bir sorumluluğum olmadığı için bu konuda bir uyarı yapmadım. Ben projeyle ilgiliydim ve projeler de asgari üretimle ilgilidir. Bu, arz talep meselesidir. Bir uyarı da olmadığı için üretim yapıldı" dedi. İfade işleminin tamamlanmasından sonra Hayri Kebapçılar ile avukatları açıklama yapmayacaklarını ifade etti. Somalı aileler adına açıklama yapan Avukat Sercan Aran'da, mahkemede soru sormalarının engellenmek istendiğini ama davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi.