ESKİŞEHİR'de, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla 129 günde üretilen ilk yerli 4 otomobilden, 29 Ekim 1961 tarihindeki Cumhuriyet Bayramı törenlerinde benzini olmadığı için yolda kalan siyah renkli makam otomobili 58 yıldır yapılan araştırmalara rağmen bulanamadı. Devrim otomobili projesinin atölyesinde 24 yıl çırak olarak çalışan ve müzesinin tasarımcısı olan Cezmi Karasu (62), hurda işlemi gördüyse bile bunun bilinmesi gerektiğini ifade ederek, "1961 yılından bu yana nerede olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi yok. Şu ana kadar ki araştırmalarımızda da sağlıklı bilgiye ulaşamadık. Dileriz arabayı 1961 ve sonraki süreçte sağlıklı ve bütün halde gören birileri ortaya çıkar" dedi. Otomobillerin üretildiği TÜLOMAŞ fabrikası yetkilileri de yapılan araştırmalara rağmen siyah otomobile ilişkin herhangi bir ize rastlanmadığını ifade etti.
Dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, 1961'de ilk yerli otomobil üretilmesi talimatı üzerinde şimdiki adı Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. (TÜLOMSAŞ) olan Eskişehir Demiryolu Fabrikaları'nda 48 mühendis ve 200'e yakın işçi projeye dahil edildi. Büyük gizlilikle yürütülen çalışmaların ardından 129 günde o dönem 'Siyah', 'Beyaz', 'Mavi Boncuk' ve 'Gecekondu' isimleri verilen 4 otomobil üretildi. Bunlardan 3'ü beyaz renkli iken, biri ise makam otomobili olarak tasarlanarak siyaha boyandı. 29 Ekim 1961 yılında Cumhurbaşkanı Gürsel'e sunulmak ve resmi geçit töreninde yer alması için beyaz ve siyah renkli otomobiller trenle Ankara'ya götürüldü. Siyah renkteki 2 numaralı Devrim'in son kat boyası ancak 28 Ekim akşamı tamamlandı. Pasta ve cilası ise Ankara'ya sevk edilirken gece trende yapıldı. Buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel kıvılcımlardan ötürü güvenlik önlemi olarak benzin depoları boşaltıldı.
YOLDA KALINCA SERİ ÜRETİME GEÇİLEMEDİ29 Ekim 1961 yılında meclisin önüne getirilen 2 otomobilden siyah olanına dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel bindi. Anıtkabir'e gidecek siyah otomobil yaklaşık 100 metre ilerledikten sonra durdu. Benzini bittiği anlaşılan otomobil bir süre Ankara Garı'nda sergilendi. Kamuoyunda oluşan 'yolda kaldı' etkisi nedeniyle Devrim otomobilleri seri üretime geçemedi. Cumhurbaşkanı Gürsel'i taşıyan beyaz otomobil ise İstanbul'da İstiklal Caddesi'nde halka gösterilerek dolaştırıldıktan sonra Eskişehir'deki TÜLOMSAŞ tesislerine getirildi.SİYAH OTOMOBİL, 58 YILDIR KAYIPTÜLOMSAŞ tesislerinde üretilen 3 beyaz otomobilden biri üretim aşamasında atölyede yanarken, biri ise muhafaza edildiği depoda kontrolden çıkmış forklift kazası sonucu hurdaya ayrıldı. Üçüncü otomobil ise 29 Ekim törenlerinin ardından getirildiği tesislerde 2018 yılında kurulan müzede camlı kabinde sergilenmeye başladı. 29 Ekim törenlerinde benzini bittiği için yolda kalan siyah Devrim otomobili ise şu ana kadar yapılan tüm çalışma ve aramalara rağmen bulunamadı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tarih Bölümünde doktora öğretim üyesi ve Devrim Arabaları Müzesi Tasarımcısı Cezmi Karasu (62), siyah otomobilin nerede olduğunun tam bir muamma olduğunu söyledi. Üç beyaz otomobilden birinin hala müzede sergilendiğini anlatan Karasu, şöyle konuştu: "İlk yapılan Devrim otomobilinin atölyede yangını biliyoruz. Siyah Devrim otomobili ise bir muamma. Elimizde kalan iki beyaz renkli araçtan biri fabrikada emniyet tesisatı olarak adlandırılan yerde muhafaza edilirken, o dönem ustalarından aldığım bilgilere göre bir gece vardiyasında kontrolden çıkmış forklift giriyor. Onun parça müzede sergilenmekte olan krank mili, motor bloğu da o araçtan tedarik edilmiş parçalar. Böylelikle üç açık renkli otomobilin akıbeti hakkında bilgimiz var. Fakat siyah Devrim otomobili konusundaki bilgisizliğimiz maalesef çok ileri düzeyde. Çünkü 29 Ekim 1961'den sonrasına ait siyah Devrim otomobilinin fotoğrafı ya da bilgisi şu ana kadar yok. Diğer araçlar geldiler, bu tesislerde yan yana fotoğraf çekildiler. Halkın daha çok bilgi sahibi olması için 29 Ekim törenlerinden sonra siyah otomobil Ankara'da, beyaz otomobil İstanbul'da teşhir edildi. Beyaz otomobilin İstiklal Caddesi'nde fotoğrafı var, daha sonra tesislere geri döndü. Ama siyah otomobil için herhangi bir bilgimiz yok."'RİVAYETLERİ ÇOK AMA NEREDE OLDUĞU BİLİNMİYOR'TÜLOMSAŞ tesisleri bünyesinde 1970'te kurulan Çırak Okulu'nda 24 yıl çalışanlardan Cezmi Karasu, siyah renkli otomobilin törenlerin ardından kısa bir süreliğine Ankara Garı'nda teşhir edildiği ifade ederek, "Çeşitli rivayetler var. Oradan sonra bir hurda işlemimi gördü? Bir koleksiyoncuya mi gitti? Bunu bilmiyoruz. 1961 yılından bu yana nerede olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi yok. Şu ana kadar ki araştırmalarımızda da sağlıklı bilgiye ulaşamadık. Dileriz arabayı 1961 ve sonraki süreçte sağlıklı ve bütün halde gören birileri ortaya çıkar. Araba hakkında bilgi verir. İnsanlar diyorlar ya 'öldüyse de öldüğünü bilelim.' Bilemiyoruz, hurda işlemi yapıldıysa bile onu da bilsek iyi olur diye düşünüyorum. Devrim otomobili müzesinde de dikkatimizi çeken şudur ki siyah aracın, Ankara'daki törenlerde çekilmiş fotoğrafı dışında herhangi bir fotoğrafı bulunmuyor. Siyah otomobil son gün ucu ucuna yetiştirilip götürülen iki araç arasında ama Ankara'daki 1961 yılı 29 Ekim sonrasına ilişkin görüntü ve bilgi yok" diye konuştu.TÜLOMSAŞ yetkilileri de beyaz otomobillerin akıbetinin bilindiğini ancak siyah otomobille ilgili yapılan araştırma ve incelemelere rağmen şu ana kadar bir ize rastlanmadığını ifade etti.2018 YILINDAN BU YANA 300 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİDönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla yapılan 4 yerli araçtan geriye kalan tek örnek olan beyaz renkli Devrim otomobili, 2018 yılından bu yana TÜLOMSAŞ müzesinde sergileniyor. Bahçedeki cam kabin içinde bulunan otomobili görmeye, sergilenmeye başladığı tarihten bu yana 300 bin kadar ziyaretçi geldi. Eskişehir'e gelen yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği Devrim otomobilinin yapılışı kadar hala çalışır durumda olması da dikkat çekiyor.
Son Dakika › Güncel › Siyah Devrim otomobilinin 58 yıllık sırrı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?