Sivas - Chp Lideri Kılıçdaroğlu Sivas İmranlı'da Konuştu Chp Lideri Kılıçdaroğlu Sivas'ta

HAFİK, İMRANLI VE ZARA'DA HALKA HİTAP ETTİ

DEVLET GÖRÜŞMESİ MEZARA DEĞİL ARŞİVE GİRER"

"RANTIN DEĞİL HALKIN İKTİDRARI OLACAĞIZ"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, referandum gezileri kapsamında Sivas'taki programını ilçe gezileri ile sürdürdü. Kılıçdaroğlu ilk olarak Hafik İlçesi'ne ziyaret etti. Yolda kendisini karşılayanları selamlayan Kılıçdaroğlu, Hafik İlçesi'nde esnaf ziyaretlerinde bulunarak bir kahvehanede kendisine ikram edilen çayı içti. Daha sonra parti otobüsüne çıkarak kısa bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin adında kalkınma ibaresi olduğunu hatırlatarak, "Bu partinin adı kalkınma partisi. Vatandaş değil kendileri kalkındı. Vatandaş perişan kendileri zengin oldu. Hafik kendine dönüp sorsun ne oldu da bunlar birden zenginleşti. Vatandaş fakirleşirken kendileri zenginleşti. Başbakan eğer gerçekten milletin derdine tercüman olmak istiyorsa, derdini çözmek istiyorsa bu buğday fiyatları nedir. Eğer bu fiyatlar Hafikli kardeşlerimi tatmin ediyorsa mesele yok. Ama şikayet varsa, Dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini, ilacını vereceksin, bunu satın al diyeceksin. Siz zarar ederken birileri kar elde ediyor. Kim bunlar. Havuzlu villada oturanlar. Alın teriyle kazanılan parayla oturuyorsa başımızın üzerinde yeri var. Yolsuzlukları görmezden geldiyse, yasadışı yollardan beslendiyse, vatandaşa bunların hesabını veremiyorsa o başbakanı ala aşağı etmek de milletin görevidir." dedi. Verilemeyecek hesapları olmadığını dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bizi araştırıyorlar. Araştırmazsa namerttir onlar. Bizim güvendiğimiz bir şey var. Allah'a şükür boğazımızdan haram lokma inmedi. Korkumuz yok. Alnımız ak, başımız dik. Her yere gidip herkesle konuşuyoruz. Biz millete hesap vermekten de şeref duyarız. Recep Bey bunu diyebiliyor mu. Hafik'ten sesleniyorum. Sen bunu diyebiliyor musun." şeklinde konuştu.

DEVLETTE GİZLİLİK OLMAZ

Başbakanın 'Yaşar Büyükanıt ile konuştum hesap vermek zorunda değilim' sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Milletten oy istiyorsan hesabını vereceksin. Çıkacaksın milletin önüne 'Bana oy verin dokunulmazlıkları kaldıracağım' diyeceksin sonra sırtını döneceksin, helvadan bahsedeceksin. Ne helvası malı götürdün sen. ya bu millet fakirleşirken ben nasıl zenginleşirim demiyor musun. Genelkurmay başkanıyla konuştuğu konular mezara gidecekmiş. O mafya usulu söylemdir. Sen halkın söylemine bak. Mezara neyi götürüyorsun. Sen Genelkurmay başkanı ile elbette görüşürsün, buna saygımız var. Ama o görüşme devletin arşivine girer o mezara gitmez. Devlet onu görecek. Vatandaş bugün yarın görmeyecek ama sizin torunlarınız bakacak, bu nasıl yönetilmiş, neler konuşulmuş bilecek. Mezara kadar dersen aranızda başka bir şey, bir çıkar ilişkisi var demektir." dedi. Kılıçdaroğlu referandumda 'Hayır' oyu kullanılmasını da istedi.

ZARA ZİYARETİ

Hafik ziyareti sonrası yol boyunca kendisine sevgi gösterisinde bulunan partilileri selamlayan Kılıçdaroğlu, Zara İlçesi'ni ziyaret etti. İlçe meydanında parti otobüsünden halkı selamlayan Kılıçdardoğlu burada da iktidara yüklenmeyi sürdürdü. 35 yıl aradan sonra Zara'da yerel yönetimleri kazandıklarını ve ilk seçimlerde bunu Türkiye'ye de taşıyacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "İnşallah tek başına Türkiye'de halkın iktidarını kurup CHP'yi tek başına iktidar yapacağız. Türkiye'yi 8 yıldır yönetiyorlar. Allah aşkına hangi milletin, esnafın, çiftçinin derdini çözdüler. Çiftçi perişan. Bizler Zaralı Halil'in türküleriyle büyüdük. Sazıyla sözüyle yeni Halilleri yine bekliyoruz. Zara'nın eti meşhurdu. Sadece Türkiye'de değil dünyada meşhurdu. Hayvancılığı ne yaptılar bitirdiler. Zaralıların en büyük derdi nedir diye ilçe başkanına sordum. 'Hayvancılığı öldürdüler' dedi. Buğday yetiştiricisi, esnaf perişan oldu dedi. Bir hükümet düşünün 8 yıldır ülkeyi yönetiyor. Çiftçi, esnaf, işçi, memur memnun değil. Bu düzenden kim memnun. Recep bey memnun. Çünkü onlar rantın iktidarı. Allah'ın izniyle biz halkın iktidarı olacağız, rantı değil halkı tercih edeceğiz. Öyle bir memleket yarattılar ki Yunanistan'dan pamuk alıyoruz. Rusya'dan buğday alıyoruz. Bizim çiftçimiz, toprağımız, tohumumuz yok mu. Var. Dışarıya 10 milyar dolar para ödüyoruz. Bunun yarısını bizim çiftçimize öde değil Türkiye'yi dünyayı doyururuz. Bunlar rantın iktidarı. İthalat yapıyorlar ya oradan da bir şeyler yapmaya çalışıyorlardır. Onlara dersini 35 yıl sonra Zara'da verdik Önümüzdeki seçimlerde Türkiye genelinde vereceğiz." dedi.

Başbakan Erdoğan'ın İsparta'da yaptığı 'Bilmediğin aşı yeme davul gibi şişersin' sözüne karşılık veren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Allah'a çok şükür boğazımızdan aşağı haram lokma inmedi. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. Senin aklın fikrin yemek. Fındık diyorum fındık yemeği, kaysı diyorum kaysı yemekten bahsediyor. Yiye yiye doymadın mı bırak biraz da millet doysun. Bunlara dersini vereceğiz. Fakir fukara diye edebiyat yapanlar, Allah peygamber diyip din edebiyatı yapanlar köşeyi dönüp han hamam sahibi oldu. Bunlar bölücü. Bunlara inanmayın. Ülkeyi böldü, kardeşi kardeşe düşman ettiler. Biz tek olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Başbakan diyor ki 'Kimseye hesap vermem'. Sen kimsin ki millete hesap vermeyeceksin. Kimler hesap vermez. Allah'tan korkan, milletten utanan insan hesap verir. Bunlarda utanma da kalmadı. Ben sana hesap soracağım Recep bey nereye kaçarsan kaç. Kul hakkı yiyeceksin köşeyi döneceksin havuzlu villalar yaptıracaksın. Milletten korkup tel örgülü duvar yaptıracaksın. Yanında helikopter pisti olacak. Sonra çıkacak milleten bahsedeceksin. Bu millet sana bunun hesabını soracak Recep bey. Bugün gazetelerde de okumuşsunuz. Bana da 'Memur Kemal Efendi demiş. Teşekkür ederim. Ben halkın, memuru, işçisi, köylüsü, gerekirse hamalı olurum. Ben çünkü halkım. Ben halkın Kemaliyim. Peki sen kimin Recep beyisin bi bunu söyle bakayım. Kemal efendi demiş. Vallahi efendi adamım. Büyüğümüz gelirse ayağa kalkar, elini öper, büyüğümüzün yanında konuşmazdık. Adap ve edebe uyardık. Bizi böyle yerleştirdiler. Efendi olmak da suç oldu. Recep bey sen ne yaparsan yap millet doğruyu biliyor. Seçimden sonra bunlar belalarını bulacaklar."

Erdoğan'ın bir vatandaşa söylediği "Ananı da al git" sözüyle çiftçiyi aşağıladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Kalkacaksın milleti perişan edeceksin, bütün kesimler memnun olmayacak, kardeşi kardeşe düşüreceksin, ondan sonrada çıkacaksın, çiftçi derdini dökecek 'Ananı da al git' diyeceksin. Seçimlerde bir şey yapacağız. Recep beyin isteğini yerine getireceğiz. Anamızı, kardeşimizi, babamızı, amcamızı alıp sandığa gideceğiz. Recep Bey'e 'Ananı da al git ne demektir' cezasını vereceğiz. Recep bey artık bu milletin yakasından düş diyeceğiz. Sen artık milletin, halkın parçası değilsin çekil havuzlu villanda otur diyeceğiz. Milletin yakasından düş diyeceğiz. Çünkü o milleti unuttu. Isparta'da başbakanı gül suyu ile yıkamışlar. Havuzlu villasına alsın gül suyunu orada banyo yapsın. Ona o yakışır. Yetimin hakkını soracağız. Malı götüreceksin ben hesap vermem diyeceksin. Her şeyi affederiz, yetim hakkı yiyen Recep beyi affetmeyeceğiz. Din imandan bahsedip, yetim hakkı yiyeceksiniz. Senin geçmişini de biliyoruz. Niye kalpazan dediklerini de çok iyi biliyoruz."

Partililerin açtığı pankarta değinerek, "Annemizin ne kabahati var pılını pırtını topla sen git diyorsunuz. Teşekkür ederim ama onu biz göndereceğiz. Demokratik yollardan göndereceğiz. İster askerin arkasına saklansın, ister kriz yaratsın. Ne yaparsa yapsın gidecek o." dedi.

12 EYLÜL UZANTISI PARTİ

AK Parti'yi 12 Eylül uzantısı olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Bunlar Yaşar Büyükanıt'ın sırtını sıvazlayıp iktidara gelen parti. Büyükanıt muhtıra veriyor. Çıkıp mağdur edebiyatı, darbe edebiyatı yapıyorlar iktidara geliyorlar. Sonra dönüyor 'Yaşar paşa sen görevini yaptın, halkı kandırdık ben de sana üstün hizmet madalyası veriyorum diyor. Muhtırayı veren adama dünyanın hangi demokrasisinde üstün hizmet madalyası verilir. Çık da yiğitsen açıkla. Açıklayabilir mi? Açıklayamaz. Çünkü yiğit adam değil. Yiğit adam sözünün arkasında duran adamdır. Dokunulmazlıkları kaldıracağını söyledi kaldırmadı. Neden korkuyorsun. Kul hakkı yemedin, boğazından haram lokma geçmediyse neden korkuyorsun. Halkın iktidarında dokunulmazlıkları kaldıracağız, Recep bey de hesabını gidip verecek."

İMRANLI ZİYARETİ

Zara'daki konuşmasının ardından belediyeyi ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra İmranlı İlçesi'ne geçti. Partililerce coşku ile karşılanan Kılıçdaroğlu burada da seçmenlerine hitap etti. İmranlı'ya ilk kez Genel Başkan olarak geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "İnşallah ikici kez buraya Başbakan olarak geleceğim" diyerek, "Ben başbakan olacağım deyince Recep beyin yüreği pır pır atıyor. İstediği kadar atsın. Ben halka güveniyorum. Halkın iradesine güveniyorum. Recep bey de dışarıdaki dostlarına güveniyor. Şunu bilsin Recep bey biz uzaktan kumandalı hükümet olmayacağız, tek kumandamız halk olacak. Bizim ilkemiz var. Halka hizmet edeceğiz. Halka hizmet etmekten onur diyeceğiz. Boğazımızdan haram lokma inmeyecek kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız. Recep beyin düzenini bozacağız. Rantın iktidarını yıkıp halkın iktidarını kuracağız." diye konuştu.

BAŞBAKANI MEMURLARA HAVALE ETTİ

Kendisine 'Memur Kemal' diyen başbakanı memurlara havale ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Onlar küçümsenecek insanlar değildir. İstediğin kadar küçümse Abbas yolcu, Recep bey yolcudur. Ben memur olmaktan onur duyarım. İşçi olmaktan, simitçi olmaktan, çöpten kağıt toplayan vatandaş olmaktan onur duyarım. Çünkü ben sizin Kemalinizim. Biz öyle Recep bey gibi siyasete yırtık ayakkabı ile girip sonra köşeyi dönen insan değiliz. Biz halka hizmet için yola çıkan insanlarız." dedi. İktidar olduklarında dokunulmazlıkları kaldıracaklarını ve Erdoğan'ın hesap vereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sen Allah'tan da korkmuyor, kuldan da utanmıyorsun. Seni millet oraya hesap vermek için çıkardı. Hesap vermek siyasetçi için onurlu bir görevdir. Kaçıyorsan sen korkaksın. Dokunulmazlıkları kaldıramaz. Çünkü yüreği yetmez." diye konuştu. Yola çıkarken millete yalan söylememeye söz verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı:

"Halk için çalışacağız. Bu coğrafyada bir tek Allah'ın kulu halkın iktidarında yatağa aç girmeyecek. İnşallah iktidar olacağız. Size hesap vermek bizim boynumuzun boynu olacak. Bunu namuslu bir görev kabul edeceğiz. Onların yapmadığını biz yapacağız. Bir şeyi unutmayın, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayan bir Türkiye için yola çıktık. Kadınlarımız aramızda. Onların da desteğiyle Recep Beyin ezberi bir daha bozulacak. Sandığa sahip çıkın. Bize oy vermeyenlere de sahip çıkacağız. Türkiye'ye sahip çıkacağız. Kimsenin onurunu kırmayacağız.'

Kılıçdaroğlu daha sonra partilileri selamlayarak ilçeden ayrıldı ve Erzincan'a hareket etti.