Silivri'de Umut Nöbeti'ni Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ceyda Karan Tuttu

Tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'e destek olmak ve dayanışma sergilemek için Silivri Cezaevi önünde başlatılan 'Umut Nöbeti'nin 10. gününde Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ceyda Karan nöbeti devraldı.

Silivri Cezaevi önünde saat 13.00 da nöbeti devralan Ceyda Karan, Türkiye'nin demokrasi ve basın özgürlüğünde geldiği durum düşünüldüğünde 'Umut Nöbeti'nin önemli bir nöbet olduğunu ifade belirtti. Can Dündar ve Erdem Gül'ün, Cumhuriyet Gazetesi olarak, Türkiye'nin Suriye'de bulaştırıldığı kirli savaşı ortaya sermeye çalıştıkları için şuan cezaevinde olduklarını ifade eden Karan, Dündar ve Gül hakkında çılan davada da yaptıkları haber dışında bir kanıt olmadığını belirtti. Karan, "Biz de buradan onlar için 'umut nöbeti' tutacağız. Çünkü biliyoruz ki Türkiye'de geçmişte pek çok şey yaşandı. Pek çok gazeteci arkadaşımız sadece gazetecilik yaptıkları için içerideler. Türkiye'nin hali bu. Bütün bunlara rağmen mücadelemizi devam ettireceğiz. Bu bir umut mücadelesi. Bu işler böyle gitmeyecek. Sorumlular, vakti geldiğinde hesap verecekler, biz de bunun için uğraşmaya, didinmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

ORHAN BİRGİT: SAĞLIKLARI İYİ AMA NE ZAMAN ÇIKACAKLARINI BİLEMİYORLAR

Basın Konseyi Yüksek Kurul üyesi Orhan Birgit'te bugün Silivri Cezaevi'ne gelerek Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ü ziyaret etti. Avukat kimliğiyle ziyareti gerçekleştirdiğini belirten Birgit, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'in Adalet Bakanlığı'ndan, Dündar ve Gül ile görüşmek için izin istediğini ancak Adalet Bakanlığı'nın bu ziyaret için 'ne hayır ne de evet demediğini' ifade ederek eleştiride bulundu. Dündar ve Gül'ün yanı sıra Hidayet Karaca'yla da görüşme fırsatı bulduğunu belirten Birgit, "Hepsinin sağlıkları iyi. Ama ne zaman çıkacaklarını bilemiyorlar çünkü, niçin tutuklandıklarını da bilmiyorlar. Böyle bir açmaz içerisindeler" dedi. Onlara konjonktürden bahsettiğini belirten Birgit, "Konjonktür; şartlar el verdiği zaman anlamına geliyor. Yani ceza yasasının muayyen maddeleri var tutuklanmak için, her iki meslektaşıma da uymuyor bunlar. Casusluk etmişler, MİT TIR'larını ifşa etmişler filan diye. Onlarında boyunu aşan bir takım suçlamaları maalesef sayın Cumhurbaşkanı söylediği için hukuk birşey yapamıyor" dedi. Dündar ve Gül'ün aynı cezaevinde oldukları halde birbirleriyle görüştürülmediğine de değinen Birgit, "Bu ne biçim bir hukuk anlayışı, kamuoyunun takdirine bırakıyorum" dedi. - İstanbul