Siirt'te, 2014 yılında Alkumru ile Kirazlık Barajı kapaklarının açılması sonucu nehir kenarında piknik yaparken sulara kapılarak ölen 3'ü çocuk 6 kişi ile ilgili elektrik santrali sahiplerinin de aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında, Siirt 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 ile 15 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Savcı iddianamesinde, sesli uyarı sisteminin işlevini görmemesi, yaklaşık 32 kilometrelik alanda sadece 3 noktada sesli uyarı verilmesi ve bunların da yetersiz olmasının olayın meydana gelmesinde büyük etken olduğunu belirtti. İddianamede, baraj yetkililerinin ve sahiplerinin bu şekilde yeteri kadar önlem alamayarak meydana gelen ölüm ve yaralama olayına sebebiyet verdikleri ve taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediklerini belirtildi.
Siirt'te bulunan Botan Nehri üzerine kurulan Alkumru ile Kirazlık Barajı kapaklarının 25 Ağustos 2014 tarihinde açılması sonucu nehir kenarında piknik yaparken baraj sularına kapılarak ölen Sena Nur Parlaküşer (14), Osman Parlaküşer (36), Betül Parlaküşer (10), Seval Parlaküşer (8), Ahmet Tente (29) ve Fikret Tente (38) ile ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. Siirt Cumhuriyet Başsavcılığında hazırlanan iddianamede, daha önce hazırlanan bilirkişi raporlarının aksine baraj yetkilileri ve sahipleri sorumlu bulundu. İddianamede, aralarında santral sahiplerinin de bulunduğu 11 kişi için, Taksirle birden fazla kişinin ölüm ve yaralanmasına neden olmak suçundan 2 ile 15'er yıl hapis cezası istenildi. Savcı iddianamede, maktullerin aileleri ile birlikte Botan Çayı kenarında piknik yapmak amacıyla Botan Çayı içerisinde suların çekilmesi ile ortaya çıkan adacığın üzerine çıktıkları, bir müddet burada piknik yaptıkları, saat 18,00 sıralarında suların aniden yükselmesi neticesinde suyun ortasında adacığın üzerinde kaldıkları, bir müddet birbirlerine tutunarak sürüklenmekten kurtulmaya çalıştıkları, ancak daha sonra su seviyesinin yükselmesi ile birlikte grubun birbirlerinden koparak suda sürüklenerek boğulduklarını belirterek, şöyle dedi
İLK RAPORDA, SAHİP VE YÖNETİCİLER, İKİNCİ RAPORDA İSE, ÖLENLER KUSURLU BULUNMUŞ
Cumhuriyet Başsavcılığımızca bu olayın öğrenilmesinin ardından soruşturma işlemlerine başlanıldığı, olay yerinde yapılan keşif sırasında siren sisteminin test edildiği, boğulmanın meydana geldiği noktada siren sesinin duyulma imkanının bulunmadığının anlaşıldığı, yine boğulma hadisenin meydana geldiği alan yakınlarında suya girilmesinin yasak olduğunu gösterir tabelaların bulunduğu, olay yerinde Botan Çayı içerisinde su seviyesinin üstünde adacık benzeri bir yapının ortaya çıktığının görüldüğü, maktuller ve müştekilerin yazın daha serin olması nedeniyle bu adacık üzerine çıkarak piknik yaptıklarının anlaşıldığı, piknik yapılan alan yakınlarında su kenarından kum alınması nedeniyle oluşmuş yer yer derin boşluklarının görüldüğü, bu boşluklara ilişkin olarak yapılan bilirkişi incelemesinde boşlukların Karayolları 9. Bölge Müdürlüğüne ait iki adet A grubu maden ruhsatı alanı içerisinde yer aldıklarının, bu sebeple kum ocaklarının ruhsatlı olarak faaliyet gösterdiklerinin anlaşılmıştır. Olay ile ilgili ilk olarak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişi heyetince düzenlenen raporda, elektrik üretimi amacıyla türbinlerin devreye sokulması neticesinde Botan çayı havzasına dökülen su miktarının 21 kat arttığı, alınan güvenlik önlemlerinin yeterli olmadığı, siren seslerinin duyulmayacak kadar az olduğu, su seviyesinin ani yükselmesi nedeniyle boğulma hadisesinin meydana geldiği, Alkumru ve Kirazlık Hidroelektrik İşletmesi yönetici ve sahiplerinin asli kusurlu olduğu belirtilmiştir. Raporun yeterli teknik izahattan yoksun olduğu, genel ifadeler içerdiği, soruşturma veya kovuşturmaya dayanak olabilecek nitelikte olmadığı değerlendirilmekle soruşturma evrakı bilirkişi raporu hazırlanmak üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına tevdii edilmiş, 14082015 tarihli bilirkişi raporunda, netice olarak şüphelilerin bir kusurlarının bulunmadığı, olayın meydana gelmesinde hayatını kaybeden Ahmet Tente, Osman Parlaküşer ve yaralılardan Emine Kunduracıoğlu, Leyla Tente, Sabriye Tente, Beşire Tente, Yunus Emre Öztaş, Ebru Olgun, Gönül Olgun, Ercan Olgun, Doğan Güleç, Kerime Parlaküşer ve Recep Tente'nin asli kusurlu bulundukları, başka kimseye kusur isnadının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
MAKTÜL VE MAĞDURLAR 40-45 DAKİKA BİRBİRİNE SARILARAK YARDIM BEKLEMİŞLER
İddianamede, iki adet türbinin açılması nedeniyle akan suyun Botan çayı havzasına döküldüğü, su miktarını ani olarak yükselttiği, maktuller ve yaralıların çekilen su nedeniyle çay havzasında bulunan adacıkta piknik yaptıkları, ani şekilde gelen su nedeniyle adacık üzerinde bulunan bir kısım şahısların kendi imkanları ile suyun kenarına geçebildikleri, ancak yaralılar ve ölenlerin bu fırsatı bulamayarak adacık üzerinde mahsur kaldıkları belirtilerek, Yüksek derecedeki akıntı nedeniyle adacık üzerinde bulunan mağdur ve maktullerin birbirlerine sıkıca tutundukları ve suya direnmeye çalıştıkları, su kenarında bulunan diğer şahısların ise ilgili yerlerden yardım istedikleri, birbirine tutunarak akan şiddetli suya bir müddet direnen mağdur ve maktullerin daha fazla dayanamayarak çözüldükleri ve su içerisinde sürüklenmeye başladıkları, etrafta ve mağdurların kendi imkanları ile sudan çıkarılabildikleri, ancak maktullerin bu şekilde fırsat bulamayarak boğularak hayatlarını kaybettikleri, tanık ve mağdur anlatımlarından anlaşılacağı üzere suyun yükseldiği andan itibaren adacık üzerinde mahsur kalan mağdur ve maktullerin yaklaşık olarak 40-45 dakika yardım için bekledikleri, sürenin uzaması nedeniyle mağdur ve maktullerin suyun akıntısına daha fazla dayanamadıkları ve birbirlerinden koptukları, Alkumru ve Kirazlık Barajında görevli olan sorumlular ve kumanda operatörlerinin insiyatif kullanmayarak uzun süre adacık üzerinde yardım bekleyen insanların ölümlerine ve yaralanmalarına sebebiyet verdikleri denildi.
SESLİ UYARI SİSTEMİ İŞLEV GÖRMÜYOR, 32 KİLOMETRELİK ALANDA SADECE 3 SESLİ SİSTEM VAR
Savcı hazırladığı iddianamede, olay yerinde yapılan keşif sırasında sesli uyarı sisteminin test edildiği, sesli uyarı sisteminden gelen uyarı sesinin duyulmayacak kadar az ve yetersiz olduğunun tespit edildiğini belirterek, Sesli uyarı sisteminin işlevini görmemesi, yaklaşık 32 kilometrelik alanda sadece 3 tane noktada sesli sistemin verilmesi ve bunların da yetersiz olması olayın meydana gelmesinde büyük etken olduğu, baraj sahiplerince güvenlik önlemi adı altında yapılan siren sisteminin işlevinin bulunmadığı, baraj yetkililerinin ve sahiplerinin bu şekilde yeteri kadar önlem alamayarak meydana gelen ölüm ve yaralama olayına sebebiyet verdikleri;
Soruşturma kapsamında şüphelilerin taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işledikleri yönünde kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturacak delil mevcut olduğu, söz konusu raporlar ile diğer delillerin ve şüpheliler kusur durumunun değerlendirmesinin takdir ve değerlendirmesinin münhasıran Mahkemeniz takdirinde olduğu anlaşılmakla;
Şüphelilerin açık yargılamalarının yapılarak eylemine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları kamu adına talep ve iddia olunur dedi.
Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame ile birlikte aralarında Elektrik santrali sahiplerinin de bulunduğu 11 kişi Aralık ayında hakimin karşısına çıkacak.
Son Dakika › Güncel › Siirt'te 6 Kişinin Öldüğü Baraj Faciasında 11 Kişiye Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?