CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Dışişleri Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu'nda; "Avrupa Birliği ülkeleri bize karşı nasıl bir süreç işletiyorlar Schengen vizesinde? Yoğunluk mu gerçekten? Yoğunluksa verilen vizelerde çok kısa süreler veriyorlar. Neden vatandaşlarımıza karşı? Ki bir vize mutabakatı imzalamış bir ülke olarak ve gerçekten ciddi taahhütler vermiş olan Avrupa Birliği, neden böyle bir kriz ortamına dönüştü ve vatandaşlarımız gerçekten diğer ülke vatandaşları karşısında bir itibar kaybetti?" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili ve Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu Üyesi Sibel Özdemir, TBMM'de Dışişleri Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, AKP'nin AB politikasını eleştirdi. Özdemir, şunları ifade etti:
"Neredeyse altmış yılı aşan bir süreç var ve gerçekten bunun yirmi yılı da sizin döneminizin iktidarı ve neredeyse on yılı da sizin Bakanlığınızın yönettiği bir süreç var Sayın Bakan. Bir devlet politikası olarak 1999'da önemli bir aşama kaydetti ülkemiz ve 2005'te de sizin iktidarınız döneminde de müzakere sürecine başladık. Önemli bir süreç de açtık aslında, önemli kazanımlar da elde ettik ama 2015 sonrası süreçte ciddi bir gerilemeye doğru gidiyoruz.
"AB İLE 2005'TE İLERLEME, UYUM; 2022'DE GERİLEME, UZAKLAŞMA, KOPUŞ"
Ben bir akademisyen olarak Avrupa Birliği raporlarını 2000 yılının başından itibaren takip ediyorum. Bakın, 2005'te ülkemiz için 'ilerleme' 'uyum' telaffuz edilirken şimdi 'gerileme', 'uzaklaşma', 'kopuş', kelimeleri. Aday ülke statüsünden 'kilit ortak ülke' vurgusu yapılıyor ülkemize karşı. İfade, basın özgürlüklerinde olumlu bir süreçten bahsedilirken şimdi, ciddi sorun ve kısıtlamaların olduğu bir süreçten... İşte, sansür yasasını, Sayın Bakan, geçen hafta biz bu Meclis'te görüştük. Konsey; kurucu üyesiyiz, önemli bir aşama kaydedildi, siz buna şahitlik ettiniz ama biz şu an denetim sürecindeyiz. Kadın hakları konusunda biz bu konseydeki çok önemli bir öncüsü olduğumuz önemli bir sözleşmeden hiçbir çekincemizi ortaya koymadan -biz dahi bilmiyoruz- bu süreci iyi yönetemeden bir anlaşmayı iptal ettik.
"NEDEN BİR DİPLOMASİ BAŞARISINA ÇIKARAMIYORSUNUZ?"
Bu sistemin ciddi sorun alanları AB Türkiye Raporu'na yansıyor, biz buna şahitlik ediyoruz. Denge, denetleme, bağımsız, özerk kurumsal yapılardaki tahribatlar, bunların çok ciddi maliyetlerini zaten ülke olarak yaşıyoruz. Yani şunu söylemek istiyorum: Ciddi bir gerileme süreci var ama şimdi, siz diyeceksiniz ki yine; 'İşte, Avrupa Birliği, Rum, Yunan taleplerine teslim.' Sunumda da söylediniz: 'İşte, kendilerine baksınlar', 'Rapor objektif değil, taraflı', 'Taraftar iki yüzlü' ama şimdi, diplomasi başarısını ortaya koyuyorsunuz. Fakat biz burada bu sarmaldan çıkaramadık ülkemizi ki bunun uzun bir sürecini de siz yönetiyorsunuz yani yürütmenin başındasınız. Gerçekten haksız mı bu rapordaki söylenenler ya da neden bu sarmaldan çıkaramıyorsunuz bir diplomasi başarısına? Türkiye'nin taleplerine teslim bir Avrupa Birliği'ne neden dönüşmüyor orası?
"CİDDİ BİR KOPUŞ SÜRECİNDEYİZ, ÇAVUŞOĞLU DÖNEMİNDE SADECE 2 FASIL AÇILABİLDİ"
Şimdi, iç kamuoyuna dönük politikalar var hep, kısa dönemli. Maalesef, bunları yaşıyoruz işte, birazdan Schengen vizesiyle ilgili açıklamanıza atıf yapacağım ama ciddi bir sorun alanı olarak ekonomik ve toplumsal maliyetleri AB'yle ilişkilerimizden uzaklaşmanın... O değerler bize dayatma değil Sayın Bakan, biz AB'nin kurucu anlaşmaları içerisindeyiz, Konsey'in kurucu üyesi ülkesiyiz ve Ankara Anlaşması'ndan gelen bir süreç var ama bu sürecin son dönemi maalesef -ki sizin bu ülkeye kazandırdığınız kazanımlar vardı raporlara ciddi yansıyan- onlardan ciddi bir kopuş sürecindeyiz. Siz, AB Bakanlığı yaptınız 2013'ten itibaren, işte sonra da bakanlık sürecini yönetiyorsunuz. Şimdi, döneminize bakıyorum; sadece 2 fasıl açabilmişiz. Yani çok ciddi bir yükseliş var, 14 fasıl açtık, sonra sizin bakanlığınız döneminde sadece 2 fasıl.
"VİZE KONUSUNDA NEDEN VATANDAŞLARIMIZ GERÇEKTEN DİĞER ÜLKE VATANDAŞLARI KARŞISINDA BİR İTİBAR KAYBETTİ?"
Schengen vizesi ile ilgili olarak, biz Avrupa Birliğiyle çok önemli bir mutabakat imzaladık, bir pozitif gündem yaratmaya çalıştık, bütün o sorumluluğu biz üstlendik vize mutabakatında ama oradaki koşulların hiçbirinde somut bir sonuç alamadık. Şimdi, son temmuz ayında ben size sordum: Bu Schengen vizesinde neden ülkemiz vatandaşlarına karşı... Çünkü siz diyorsunuz ki sunumda, 'Vatandaşlarımızın başı dik şekilde yürüyecek bir diplomasi yürüttük.' Ama bakın, Schengen vizesinde çok ciddi bir sorun alanı olarak karşımıza çıktı. Ben size soru önergesi sordum, siz kamuoyuna bir açıklama yaptınız; 'İşte, burada AK Parti iktidarını zorda bırakmak için...' Şimdi, geçen hafta da cevabınız geldi soru önergesine, orada ise 'Personel eksikliği, taleplerimizi ilettik, Rusya- Ukrayna savaşı, kriz…' ya hangisi? Avrupa Birliği ülkeleri bize karşı nasıl bir süreç işletiyorlar Schengen vizesinde? Yoğunluk mu gerçekten? Yoğunluksa verilen vizelerde çok kısa süreler veriyorlar. Neden vatandaşlarımıza karşı? Ki bir vize mutabakatı imzalamış bir ülke olarak ve gerçekten ciddi taahhütler vermiş olan Avrupa Birliği neden böyle bir kriz ortamına dönüştü ve vatandaşlarımız gerçekten diğer ülke vatandaşları karşısında bir itibar kaybetti?
"EĞER BİZ BU SORUMLULUKLARIMIZI YERİNE GETİRİRSEK AB İLE BİR AŞAMA KAYDEDİLEBİLİR"
Vize mutabakatını çözebiliriz, 72 kriterin birçoğunu Meclis kabul etti. Neden o 6 kriterde ilerleme kaydedemiyoruz? Orada kişisel verilerin korunması... Meclis'te dedik ki: 'Bu, kriz yaratacak. AB bunu kabul etmeyecek' Ama ısrarla kabul ettirdiniz. Yolsuzluk, gri liste, Fas raporları neden bu etik yasalarda geriye düştük? Ki öyle bir yasal düzenleme geldi ama biz yapmadık. Yani şunu ifade etmek istiyorum: Biz sorumluluklarımızı yeterince yerine getiremiyoruz, doğal olarak bunlar raporlara yansıyor. Eğer biz bu sorumluluklarımızı yerine getirirsek Avrupa Birliğiyle belki bir aşama kaydedilebilir.
"SİZİN O SÖYLEDİĞİNİZ SAHADA, MASADA GÜÇLÜ YA DA DİPLOMASİ BAŞARISINI ELDE EDEMEDİK"
Gümrük birliği sürecinde çalışma grupları kuruldu. Yani pozitif gündem yaratacağımız konular vizeydi, Gümrük birliğiydi, fasıl açmaktı ama bunların hiçbirinde sizin o söylediğiniz sahada, masada güçlü ya da diplomasi başarısı biz elde edemedik Avrupa Birliği ile. Çok önemli, liyakatli kadro var Dışişleri Bakanlığı'nda. Gidiyoruz -hepinize şahsınız adınız adına teşekkür ediyorum- hepsi çok değerli, çok kıymetli, çok liyakatli, çok donanımlı. Şimdi, dışarıdan atamalar konusunda, bu kadrolarda bir motivasyon kaybı yaratmayacak mı, ne düşünüyorsunuz? Bir motivasyon kaybı yaratmaz mı bu kadrolarda?"
Son Dakika › Güncel › Sibel Özdemir: 'Vize Konusunda Neden Vatandaşlarımız Diğer Ülke Vatandaşları Karşısında İtibar Kaybetti?' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?