Şeytan Deresi'ndeki balık ölümlerine soruşturma(2)

BALIK ÖLÜMLERİNE TEPKİ GÖSTERDİLER
Kırklareli'nin Şeytan Deresi'nde yaşanan balık ölümlerine Babaeski ilçesindeki sivil toplum örgütleri bir araya gelerek tepki gösterdi. Şeytan Deresi kenarında bulunan Gündüz Onat Festival Alanı'nda düzenlenen etkinliğe Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı, Kırklareli Kent Konseyi Çevre Komisyonu Üyesi Başkanı Göksal Çidem, TEMA eski Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve sivil toplum örgütü üyeleri katıldı.
Etkinlikte, 'Balıklarımızı zehirlediniz, sıra çocuklarımızda mı?', 'Susarak yaşanmaz, susuz hiç yaşanmaz' yazılı pankartlar açıldı. Ortak basın açıklamasında, ilçede 7 dere bulunduğuna dikkat çekilerek, bu derelerde daha önce balıklar tutulduğunu, çocukların yüzdükleri belirtildi. Geçen yıl Çimenli, Kadıköy, Oruçlu, Karacaoğlan hattında, bir önceki yıl Üsküp, Kırıkköy, Düğüncülü derelerinde toplu balık ölümlerinin yaşandığı belirtilen açıklamada, "Ne yazık ki derelerimizi kirletenler bugüne kadar açıklanmadığı gibi yapılan soruşturmaların sonuçlarının akıbetini merak ediyoruz. Bugün buradan bu vahşeti yapanları, doğayı katledenleri kınıyoruz. Babaeski sınırları içinde olan Şeytan Deresi'ndeki balık ölümlerinin mesai dışında gece ve hafta sonları gerçekleştiğini düşünüyoruz, zamanında tespitlerin yapılamadığından dolayısıyla devlet kurumlarının sudan balıklardan örnek numune alana kadar, dereden akan sularla birlikte balıkları öldüren kimyasal veya her neyse kirliliği azalmış arınmış, balıklar ise kokmuş oluyor" denildi.
Toplu balık ölümlerine neden olan tesislerin ortaya çıkarılması istenen açıklamada, "Tedirginlik yaşayan üreticilerimize, halkımıza ve kamuoyuna açıklanmasını, sorumluların sadece para cezası değil paraya çevrilemeyen müeyyideler uygulanmasını istiyoruz. Bir daha derelerimizden toplu balık ölümleri olmaması için halkımızın uyanık olmasını ve yetkililerin gereken denetim çalışmalarının eksiksiz yapılmasını talep ediyoruz, Bölgede yaşayanlar olarak derelerimizin eskiden olduğu gibi tertemiz duru akmasının sağlanmasını istiyoruz. Derelerimize ve çevremize  sahip çıkmazsak gelecekte  daha kötü, telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşacağımız gib,: gelecek nesillere ne diyeceğiz? Gelecek nesillerin bu kirlenme artışı sebebiyle bizlerden çok daha vahim bir tabloyla karşılaşacakları aşikardır. Bunu azaltmak gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak adına bizler bireysel ve kurumsal anlamda neler yapılması gerektiği konusunu araştırmalı ve zaman zaman bir araya gelerek politikalar üreterek sıkı takipçisi olmalıyız" ifadeleri kullanıldı.